Gündem, Suriye`nin Kürt bölgelerindeki IŞİD terörüne evrildi ancak birkaç hafta öncesine kadar, ana dilde eğitim talebi, bazı şiddet görüntüleriyle birlikte gündeme oturmuştu.

Terör örgütünün de talepleri arasında yer alan ana dilde eğitim, aslında uzun yıllardır gündemde tutulmaya çalışılıyor.

Kürtçe eğitim, siyasal bir talep olunca, hem destekleyen hem de karşı duruş sergileyenlerin değerlendirmeleri de siyasal ve subjektif olabiliyor.

Gelin, Kürtçe eğitimin kısa vadede neden hayata geçemeyeceğini bilimsel gerekçelerle izah etmeye çalışalım.

Daha doğrusu, siyaset bilimci genç dostum Galatasaray Üniversitesi`nden Dr. Can Ulusoy anlatsın.

 

 

Ulusoy`un değerlendirmeleri, bir temenniyi değil, tarihsel koşullardan ve sosyolojik gerçeklerden ötürüKürtçe`nin eğitim dili olamayacağını içeren bilimsel bir yaklaşımı içeriyor.

Ulusoy`a göre Kürtçe, öncelikle tarihsel nedenlerden ötürü eğitimi dili olamaz.

-Kürtçe`nin eğitim dili olabilmesi için hiçbir ciddi hazırlık yok.

-Dünyada, dünden bugüne, bir kısmı yok olmuş binlerce dil olmasına rağmen, sadece 120 eğitim dili var ve bunlar arasında Kürtçe yok. Çünkü Kürtçe`nin güçlü bir yazılı edebiyat geleneği yok.

-Güçlü bir yazılı edebiyat geleneğiniz yoksa, o dili akademik literatüre yediremez ve buradan ne ders kitapları çıkartabilir ne de eğitim yapabilirsiniz.

Bunlar tarihsel nedenler…

Bir de sosyolojik nedenler var.

-Diyelim ki zorlama bir girişimle Kürtçe ders kitapları oluşturdunuz ve ilkokuldan üniversiteye kadar Kürtçemüfredat oluşturdunuz. Peki, Kürtçe eğitim veren üniversitelerden mezun olanlar Türkiye`nin hangi kentinde iş bulacak? Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı ve iktisadi yönden geri kalmış Doğu ve  Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Kürtçe okullardan mezun olan kaç mühendis, avukat, teknisyen istihdam edilebilir?Kürtçe okullardan mezun olanlar Batı`da hiç iş bulamayacağına göre, Kürtçe eğitimin pratikte  faydası olmayacak.

-Kürtçe eğitim veren okullar, Kürtleri bile statü yönünden aşağı çeker.

 

Kürt bölgelerinde ve gelişmiş Batı ülkelerinde durum ne?

 

Kürtçe`nin eğitim dili olmasını talep edenler, İspanya ve Kuzey Irak örneklerini verir.

Can Ulusoy, Türkiye ile İspanya arasındaki temel farka dikkat çekiyor.

Nitekim İspanya`daki Katalanlar veya Basklar, coğrafi olarak tek bir bölgede yaşıyorlar.

Ancak Türkiye`deki Kürtler, ülkenin her yerinde yaşamlarını sürdürüyorlar.

Üstelik, Doğu ve Güneydoğu`ndan çok Batı bölgelerinde yaşıyorlar.

Kuzey Irak örneğine gelince…

Kuzey Irak`ta yüksek öğrenim İngilizce.

Yani Kürtlerin özerk bir yönetim elde ettiği bir bölgede bile üniversite eğitimi Kürtçe yapılamıyor!

Bir de ABD`nin California eyaleti örneği var.

California`da eğitim dili Latince`ye döndürülüyor.

Ancak, Latince eğitim veren okullardan mezun olanlar çok büyük sıkıntı yaşıyor ve iş bulamıyor.

Şimdi tüm bunları alt alta sıraladığımızda, Kürtçe eğitimin milli kimlik inşası için zorlama bir girişim olduğu besbelli değil mi?

Ancak temelsiz bir girişim.

Çünkü Kürtçe eğitimden en fazla Kürtler zararlı çıkar.

  

CHP`nin santral sınavı

 

Geçen gün bir akademisyen dostumla AKP`nin 12 yıldır iktidarda kalmasının nedenleri üzerine konuştuk.

Arkadaşım, “AKP`nin en büyük şansı CHP gibi bir muhalefetin olmasıdır. MHP, zaten iyice koptu” dedi.

Gerçekten de tablo tam da böyle.

AKP, son yıllarda boş sahada top sürüyor.

Hadi, 2007`ye kadar, dibe vurmuş Türkiye ekonomisi yükseliş trendine girdiği, otoriter yüzünü tam olarak göstermediği ve henüz yaşam tarzına müdahale sinyali vermediği  için, iktidarda kalmaları izah edilebilir.

Ancak 2007`den sonra iktidarlarını her geçen gün perçinlemeleri, muhalefetin beceriksizliğidir.

İşte bu tabloyu tamamlayan bir fotoğraf karesi geçen gün dikkatimi çekti.

CHP`liler, bazı milletvekillerinin de katıldığı bir heyetle Orhaneli`ye çıkarma yapmışlar.

Özelleşme kapsamında olan Orhaneli Termik Santralı`nın durumuna dikkat çekmek için…

Oysa hükümet, Orhaneli`nin de içinde olduğu çok sayıda termik santralı satacağını aylar  önce ilan etmişti.

CHP`liler epey geç kalmış.

Ayrıca, Orhaneli Termik Santralı üretimde…

Oysa, Bursa Ovası`nın çanına ot tıkayacak DOSAB Termik Santralı henüz kurulmadı.

Ancak CHP`nin nedense, Demirtaş`taki santrala olan muhalefeti sadece birkaç sayfalık raporla kaldı.

Milletvekileri de kapı duvar…

CHP`nin yeni muhalif yüzü Necati Şahin`in ise, Recep Altepe`nin hizmetleri dışında eleştireceği bir konusu olmadığı için, geldikleri nokta kaçınılmaz oldu.

Şimdi CHP`nin neden iktidara alternatif olamadığı daha iyi anlaşılmıyor mu?

Bu arada, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi bir basın açıklaması yapmış ve hem DOSAB Termik Santralı`na karşı olduklarını hem de Orhaneli Termik Santralı`nın kapatılması gerektiğini belirterek, meselenin bam teline dokunmuş.

CHP`lilerin dikkatine…