Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Merhaba yeni yaşam

Bilmem daha kaç gün sürecek bu karantina günleri.

Ancak galiba bizi zorlayan, ‘izole yaşamın’ tercih değil, zorunluluk olması.

Pazartesi Söyleşileri’nde konuğum olan uzman klinik psikolog Canan Cesur’la sürecin insanların ruh sağlığına olan etkilerini konuştuk.

Şu günlerde insanların öncelikle hayatta kalmak ve temel ihtiyaçlarını karşılamak gibi kaygılar taşıdığını söyledi Cesur.

Peki bir sonraki aşama?

Koca bir gelecek kaygısı ve zihnimizi kemiren  sorular:

Eskiden olduğu gibi bir işim olacak mı?

Eskiden olduğu gibi bir gelirim olacak mı?

Eski konforumu yakalayabilecek, eski standartlarımı tutturabilecek miyim?

Eski ilişkilerimi devam ettirebilecek miyim?

Eski kariyerimi koruyabilecek miyim?

Galiba bu soruları kendisine sormayan yok şu günlerde.

16 bin lira tutarındaki ev kirasını ödemeyediği için taşınmak zorunda kalan  Ece Erken gibiler de dahil.

Peki bu süreçten nasıl en az tahribatla çıkacağız?

Bu sorunun yanıtını verebilseydim söyleşi konuğum gibi psikolog olurdum.

Ancak ben ruh sağlığımı nasıl koruyamaya çalışıyorum, onu anlatayım.

Salgının kendi iradem dışında yayıldığını ve benim gibi milyarlarca insanın bu illetten etkinlendiğini bildiğim için biraz daha rahatım.

Eğer salgından sağlığımı koruyarak çıkabilirsem kendimi kazançlı sayacağım.

Kitaba daha çok vakit ayırmak, trafiğe takılmamak, dışarıdan yemek yemediğim için sağlıklı beslenmek ise bonus olarak artı haneme yazıldı bile.

Sonra bir tiyatro oyunu izlemenin ne büyük bir haz, sinema salonunda güzel bir film izlemenin ne büyük bir keyif,  dost sohbetlerinde tavşan kanı çay eşliğinde iki lafın belini kırmanın ne büyük bir mutluluk olduğunun daha çok farkına vardım.

Hasılı, özgürlüğün ne büyük bir nimet olduğunu artık çok daha iyi biliyoruz.

Merhaba yeni yaşam.

 

Bu pazar seçim olsa

 

Virüs haberlerine boğulmuş gündemde tek farklı haber galiba bir anket sonucuydu.

Anket, ‘Bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” sorusunun yanıtını veriyor.

AK Parti ve CHP dışında diğer partilerin baraj altında kaldığını gösteren anket, neredeyse tüm partilerin oy kaybına uğradığını da ortaya koyuyor.

Bu pazar seçim olmayacağına göre, anket sonucunun genel seçimlerine yansımasıyla ilgili bir öngörüde bulunmak da kolay değil.

Ancak ankette dikkatimi çeken, yeni partilerin oy oranı.

Nitekim bu ankete göre Ali Babacan liderliğindeki DEVA’nın oy oranı yüzde 1,1, Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi’nin ise yüzde 0,9.

Yani iki parti için de hayal kırıklığı.

 

Süreçten, kim nasıl etkilenmiş?

 

Araştırma şirketi Barem, Kovid-19 salgını öncesi çalışan kesimin ne yaptığını irdelemiş ve ortaya ilginç sonuçlar çıkmış.

Araştırmaya göre, 10 çalışandan 6’sının çalışma düzeni değişmiş. Görüşülen kişilerin yüzde 37’si salgın sırasında da aynı şekilde çalışmayı sürdürdüğünü, yüzde 13’ü ücretsiz izinde olduğunu, yüzde 12’si kısıtlı gün ve saatlerde çalıştığını ve yine yüzde 12’si ücretli izne çıkarıldığını belirtmiş.

İşten çıkarılan veya şirketini kapatanların oranı ise yüzde 9.

Kendi işinde çalışanların yüzde 34’ü aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini, yüzde 25’i geçici olarak işine gitmediğini, yüzde 17’si ise firmasını kapattığını belirtiyor.

Kısıtlı gün ve saatlerde çalışanların oranı yüzde 12 iken evden çalışanların oranıysa sadece yüzde 8.

Yani kendi işinde çalışanların önemli bölümü, direnç göstererek ekmek teknelerinin kapanmamasını öncelemiş.

Peki ücretli kesim ne durumda?

Özel sektörde olup, çalışmayı sürdürenlerin oranı yüzde 38.

Ancak özel sektörün aldığı önlemler arasında yüzde 19 ile ücretsiz, yüzde 13 ile ücretli izin ve yüzde 11 ile kısıtlı gün ve saatlerde çalışma şekilleri görülüyor.

Evden çalışanların oranı yüzde 7, bir o kadar da işten çıkarılan mevcut.

Süreçten en az etkilenen kesim ise kamu çalışanları.

Nitekim kamu sektöründe  iş düzeni aynı kalanların oranı yüzde 39.

Kamuda ücretli izin yüzde 27.

Kısıtlı gün ve saatlerde çalışanlar yüzde 15, evden çalışanlarsa yüzde 10 oranında.

Ücretsiz izinli olduğunu söyleyenlerse sadece yüzde 6.

Gelelim salgının sektörlere olan etkilerine.

Üretim, perakende ve hizmet sektörleri ayrı ayrı incelendiğinde farklılıklar görünüyor.

Salgın öncesinde olduğu gibi çalışmaya devam edenlerin en yüksek oranda olduğu sektör yüzde 42 ile üretim sektörü.

Bu oran hizmet sektöründe yüzde 36’ya, perakendede ise yüzde 22’ye düşüyor.

Tüm bu veriler ışığında, araştırma sonucu salgından her 10 çalışanın 6’sının etkilendiğini ortaya koyuyor.

Ancak bu iyimser bir tablo.

Çünkü daha salgının başındayız.

Bir başka ifadeyle her şeye rağmen üretim devam ediyor.

Ancak salgının iktisadi hayata olan etkilerini önümüzdeki günlerde daha fazla hissedebiliriz.

Maalesef.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X