İl ve ilçe başkanlarının milletvekili veya belediye başkan adayı olmasını engelleyen bir madde ne anayasada, ne Siyasi Partiler Kanunu’nda ne de parti tüzüklerinde var.

Ancak genel merkez, il ve ilçe başkanlarının aday olmamasını isteyebilir.

Çünkü seçim öncesi örgütlerin güç kaybetmesini  istemezler.

AK Parti Genel Merkezi’nin böyle bir kararı 2011 genel seçimleri öncesi aldığını hatırlıyorum.

Genel merkez kararı nedeniyle dönemin İl Başkanı  Sedat Yalçın, istifa edemediği için aday olamamıştı.

Bunları neden hatırlattım?

Malum CHP’de erken seçim olasılığı nedeniyle kurultay ve kongreler ertelenmişti.

CHP Genel Merkezi bir karar daha aldı:

Hayati olarak gördükleri genel seçimlerde örgütlerin boşalmaması için, aday sıkıntısı yaşayan nüfusu küçük bölgeler dışında il ve ilçe başkanlarının görevlerinde kalması.

Yani Ankara, istisnalar dışında hiçbir il ve ilçe başkanının istifası etmesini istemiyor.

Peki genel merkezin kararına rağmen istifa edecek il ve ilçe başkanları çıkar mı?

Kuşkusuz çıkacaktır ancak parti kulislerinden aldığım bilgiye göre, istifa eden il ve ilçe başkanları aday yapılmayacak.

Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki tavrının katı olduğu öne sürülüyor.

 

Ülke menfaatleri

Geçmiş yıllarda sağ ve sol partilerin oluşturduğu koalisyonlar kurulmuştu ancak siyasi yelpazesi böylesine geniş bir ittifaka daha önce hiç tanık olmamıştık.

Üstelik farklı siyasi partilerin seçimden önce işbirliğine gitmeleri de Türk siyasi yaşamında bir ilk.

İdeolojik olarak birbirinden farklı siyasi partilerin aynı amaç uğruna bir araya gelmeleri eleştirilebilir.

Ancak Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin liderlerinin  de geçmişte en temel konularda bile çok farklı çizgilerde olduklarını unutmayalım.

Yani Büyük Birlik Partisi ve Vatan Partisi destekli

Cumhur İttifakı bileşenleri nasıl farklılıklarını bir kenara bırakıp, ülke menfaatleri gereği bir araya geldiklerini söylüyorsa, Millet İttifakı’nı oluşturan siyasi partiler de aynı gerekçeyi ortaya koyuyorlar.

 

Adayı o masa belirleyecek

Millet İttifakı’nın hangi partilerden oluşacağı belli artık.

Peki cumhurbaşkanı adayları?

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayının yuvarlak masadan çıkıp, çıkmayacağı henüz belli değil.

Ancak Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına yuvarlak masa karar verecek, bu kesin.

Henüz isim konuşma aşamasında değiller.

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş için hazırlıklar yapılıyor.

Mesela yeni sistemde, hukuk nasıl olacak?

Yeni sistemde eğitimde neler yapılacak?

Yeni sistemin ekonomik programı nasıl şekillenecek?

Yeni sistemde sağlıkta neler olacak?

Tüm bunlar, 6 siyasi partinin ilgili komisyonlarından oluşan uzmanlar tarafından şekilleniyor.

Masanın yol haritası budur.

 

Muhalefet masasına 2 eleştirim var

Eleştiri 1- 6 muhalefet liderinin yuvarlak masa toplantısında HDP’nin olmaması tercihtir ve saygı duyulabilir. Ancak  kapalı kapılar ardında HDP ile görüşülmesi en hafif ifadeyle samimiyetsizliktir.

Eleştiri 2- Yuvarlak masada TBMM’de temsilcisi olmayan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bile olması  bir tercihtir ve saygı duyulabilir. Ancak  4 milletvekiliyle Meclis’in tozunu attıran Türkiye İşçi Partisi lideri Erkan Baş’ın masada olmaması en hafif ifadeyle çelişkidir.

 

Yok saymamak buysa

HDP Genel Başkanı Pervin Buldan, “Bizi yok sayanları biz de yok saymasını biliriz” diyerek rest çekti.

CHP lideri Kılıçdaroğlu ise masaya davet edilmeyen  HDP için, “Onları yok saymıyoruz” dedi.

Eğer yok saymamak böyle bir şey ise, yok saymak nasıl oluyor biri bana anlatsın.