Mustafa Özdal
Mustafa Özdal

Referandum sonucunun okumaları

Son yazımda, muhalefet ile iktidarın, sandık sonucunu iyi okuması gerektiğini söylemiştim.

Aslında sadece onlar değil.

Gazetecisinden, siyasetçisine, iş adamından, siyaset bilimcisine kadar, referandum sonuçlarını herkes iyi analiz etmeli.

Tabii öncelikle gözlerimizi tabeladan çekip, meseleye kazananlar ve kaybedenler olarak bakmamaktan geçiyor sağlıklı analiz.

Bu bakımdan AK Parti temsilcilerinin ‘hayırcılar da kazandı’ sözünü çok değerli buluyorum.

 

***

 

Öncelikle bu sonuç, doğru söylemlerle, sistematik bir çalışma ve inançla halkın ikna edilebileceğini gösterdi.

Bu bakımdan hayır bloğu psikolojik eşiği geçtiği için, artık geleceğe daha umutla bakabilmeli.

 

***

 

16 Nisan, siyasi paradigmayı da yerleyeksan etti, sisteme muhalif olan ve kendisini ötekileştirilmiş hisseden kitlelerin yer değiştirdiğini gösterdi.

50 yıldır, askeri ve bürokratik vesayetin ötekileştirdiği kesimler bugün düzeni temsil ederken, yeni sisteme muhalif olanlar ise dünün düzen destekçileriydi.

Bugün kendilerini mağdur olarak görenlerin sandıktan yüzde 50’ye yakın bir sonuç çıkarmalarını, iktidar partisi bir mesaj olarak görmeli.

 

***

 

16 Nisan akşamı, siyasi partilerin keskin uçlarını törpülemediği sürece halkta karşılık bulamayacağını bir kez daha gösterdi.

Sözü CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt‘a  getireceğim.

Bu arkadaş ‘denize dökme‘ tehdidiyle son düzlükte evet bloğuna can suyu vererek, halkoylaması sonucunu belirledi.

CHP’yi yönetenler, Hitler faşizmini savunan Recep Peker akımının son temsilcilerini bünyelerinden temizlemedikleri sürece, seçim kazanmalarının olası olmadığını görmeliler.

 

***

 

Her ne kadar, 16 Nisan’dan sonra oluşan siyasi tablo, ideolojik bölünmeyi ortaya koysa da, farklı siyasi partilerin yan yana gelebildiğini de gösterdi.

CHP ile Saadet Partisi…

TKP ile MHP’nin değişimci kanadı…

AK Parti ile Büyük Birlik Partisi…

İdeolojileri farklı bu partiler yan yana gelmeseler de aynı amaç uğruna siyaset yapmaları, kutuplaşan siyaseti normalleşmeye dönüştürebilir.

 

***

 

Kuşkusuz iktidar partisi de bu sonucu okumalı ve gerekli adımları atmalı.

Çatışmacı dilden uzak durmalılar, toplumun yarısını ötekileştiren, tahrik eden söylemlerden kaçınmalılar.

Aksi halde, 16 Nisan’da elde ettikleri yüzde 50’yi bile arayabilirler.

 

***

 

Hasılı 16 Nisan sadece bir sistem değişikliğinin miladı değil, toplumsal ve siyasal değişimlerinin de habercisidir.

 

————————-

 

Kürtler hala AK Parti’yi çözüm aracı görüyor

 

Seçimden kısa süre önce Bupar’ın sahibi Erdal Akaltun’la sohbet ediyoruz.

Akaltun, “referandum sonucunu Kürtler belirleyecek” demişti.

Birkaç yazımda da Kürtlerin önemli bölümümün evet’ten yana oy kullanabileceğini yazmıştım.

Nitekim bazı Kürtler, Kürt sorununun başkanlık sistemiyle daha rahat çözülebileceğine inanıyorlar.

Dün yine Akaltun’la konuşurken, “1 Kasım’daki AK Parti-MHP oylarını geçen, 10 Doğu ve Güneydoğu kenti var” dedi.

Bu tablonun bir diğer okuması da, “HDP, tabanına hakim olamadı” şeklinde olabilir.

Yani herşeye rağmen Kürtler, AK Parti’yi bir çözüm olarak görmekten vazgeçmemiş.

 

——————

 

Bursa sonuçları

 

İstanbul, Ankara, İzmir gibi 3 büyük kentte hayır çıktı…

Antalya, Çanakkale, Adana  gibi büyük kentler de evet demedi.

Bu sonuç, iktidar partisi açısından son derece önemli olmalı.

Özellikle İstanbul…

Bursa’ya gelince...

Bursa, beklendiği gibi evet oylarında  Türkiye ortalamasının üzerine çıktı.

İlçe, ilçe bir değerlendirme yapmak gerekirse…

Mustafakemalpaşa ve Karacabey gibi tarıma dayalı sanayinin geliştiği ilçelerde hayır oylarının yüksek çıkması, iktidar partisi açısından düşündürücü.

Nitekim bugüne kadar AK Parti’nin oy deposu olarak bilinen kırsal kesim, bu iki ilçede yoğun olarak yaşamakta.

Referandumun en çarpıcı sonuçlarıysa dağ ilçelerden geldi.

Başta yüzde 78’lik oy oranıyla Büyükorhan olmak üzere, dağ ilçeleri referandumda net bir şekilde evet bloğunda yer aldır.

CHP’nin dağlı milletvekili Erkan Aydın, bilmem bu sonuçlardan sonra mahçup olmuş mudur?

 

———————-

 

Sahiller neden evet demiyor?

 

Eminim ki AK Parti‘nn yetkili organları da bu soruyu araştırmak için özenli bir çalışma yapıyorlardır.

İç Anadolu‘nun muhafazakar-milliyetçi kesimleri AK Parti’ye yönelirken, başta Ege olmak üzere, sahiller neden her seçimde AK Parti’ye mesaj veriyor?

Bu mesaj şu olabilir mi:

Türkiye’de bir kesimin hala yaşam tarzlarıyla ilgili kaygıları var?

Bursa‘da da tablo farklı değil.

Nilüfer’in ardından Mudanya ve Gemlik de AK Parti’ye mesaj verdi.

Yüzde 62 gibi bir rekor oyla hayır diyen Mudanya, 3 yıl öncesine kadar AK Partili bir belediye tarafından yönetiliyordu.

Hayırcı Gemlik ise halen AK Partili belediye tarafından idare ediliyor.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X