CHP‘de kongre kazanı kaynamaya başladı.

Ocak 2018’de yapılması planlanan il kongresinde adaylığını ilan eden ilk isim İl Başkanı Şadi Özdemir oldu.

Önceki gün CHP Genişletilmiş Örgüt Toplantısı Orhangazi’de gerçekleşti.

Özdemir, referandum sonuçlarını değerlendirdiği kürsü konuşmasında, il başkanlığına aday olacağını söyledi.

Bu bilgiyi teyit etmek için CHP  Orhangazi İlçe Başkanı Sevim Turan‘ı aradım.

Turan, “Evet, Şadi Özdemir kongrede aday olacağını ilan etti” dedi.

Bu arada kulislerde farklı isimlerin de adaylığı konuşuluyor.

Yıldırım İlçe Başkan Güner Aklan bu isimlerin başında geliyor.

Bazı ilçe başkanlarının da desteğini alan Aklan‘ın adaylığa sıcak baktığı konuşuluyor.

Bu arada eski il başkanlarından Gürhan Akdoğan da, geçen hafta ekibiyle birlikte toplantı yaptı.

Akdoğan aday olmasa da, aday çıkaracağı iddia ediliyor.

 

——————–

 

Mustafakemalpaşa’da gergin toplantı

 

Şadi Özdemir’in adaylığını ilan ettiği CHP Genişletilmiş Örgüt Toplantısı, önceki gün sadece Orhangazi’de yapılmadı.

Mustafakemalpaşa’da da örgüt toplantısı yapıldı.

Toplantı hayli gergin geçti.

Referandum sonuçlarının değerlendirildiği rutin konuşmaların ardından CHP eski Milletvekili Av. Mehmet Küçükaşık söz alır ve bazı sorular yöneltir:

-Eski ilçe başkanı Vahit Girgin neden istifa etti?

-Vahit Girgin istifa etmeseydi, acaba il yönetimi tarafından görevden mi alınacaktı?

-Vahit Girgin, ilçe başkanlarına, il başkanına, genel merkeze neden mektup yolladı?

Küçükaşık hem il yöneticilerinin hem de Girgin‘in bu soruları yanıtlamasını ister.

Ancak il yöneticileri Eşref Yıldız ve Muharrem Or, Küçükaşık’a sert tepki gösterir.

İl yöneticileri, Küçükaşık‘ı, il başkanından sonra söz aldığı için eleştirir  ve bu davranışının parti terbiyesiyle örtüşmediğini savunur.

Karşılıklı konuşmaların ardından, tartışma kavgaya dönüşmeden toplantı sona erer.

 

———————

 

Kıdem tazminatında 2 taslak

 

Kıdem tazminatının fona devredilmesine hiç bu kadar yaklaşılmamıştı.

Ancak, dışarıdan göründüğü gibi basit bir mesele değil bu.

Çok sayıda bileşeni olan bu konu, hayli çetrefilli.

Konu, sadece Çalışma Bakanlığı, işçi ve işveren tarafını ilgilendirmiyor, muhataplardan biri de Maliye Bakanlığı.

Yani çok ciddi bir mutfak çalışması yapmanız yeterli olmayabiliyor.

Tüm tarafları ortak payda da buluşturmanız gerekir ki, uzlaşı sağlanabilsin.

Ayrıca eski sistemle yeni sisteme geçiş aşaması oldukça sorunlu.

Öyle ki, yeni sisteme geçmek isteyen mevcut çalışanlar, birikmiş kıdem tazminatını işverenden talep ettiklerinde, olumsuz bir durumla karşı karşıya kalırlarsa, işçilere iş mahkemelerinin yolu gözükebilir.

Tüm bu zorluklara rağmen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ile Bakanlık bürokratları taslak çalışmalarını tamamladı.

Gelecek hafta toplanacak Ekonomik Koordinasyon Kurulu‘ndan sonra, işçi ve işveren taraflarının görüşüne sunulacak.

2 taslaktan söz ediliyor…

Yani alternatifli bir çalışma yapıldı.

Devlet desteğinin olması kesin.

Ancak oranlar konusunda netlik yok.

Taraflar arasındaki görüşmenin en çetin konularından bu olacağı belirtiliyor.

Çünkü devlet desteğinin oranı, işveren kesiminin yükleneceği maliyeti belirleyecek.

Hiç kuşkusuz işveren, devlet desteğinin yüksek olması konusunda ısrarcı olacak.

Üst satırlada da ifade ettiğim gibi Maliye Bakanlığı da konunun paydaşlarından biri.

Çünkü devlet desteğinin oranı noktasında Maliye Bakanlığı‘nın tutumu da önemli.

Bir diğer konu da 1 yıl çalışmaya 30 günlük kıdem tazminatı konusu.

İşçi tarafı kazanılmış haklardan taviz vermek istemediği için, 30 günlük kıdem  tazminatı oranından geri adım atmak istemeyecektir.

Ancak bu oran, henüz netleşmiş değil.

Çünkü mevcut sistemde, son maaş baz alınarak tazminat hesaplanıyor.

Ancak fon sisteminde böyle bir hesaplama teknik olarak mümkün değil.

Çünkü, fonda biriken tutar ilk günden itibaren nemalanmaya başlıyor.

Taslaklarda, tazminatın istenilen zamanda alınabilmesi konusunda netlik olduğu ifade ediliyor.

Yani  işçi,  3 ay sonra işten ayrılsa da kıdem tazminatını çekebilecek, 10 yıl sonra da…

Ancak işçi, fondaki parasını ne kadar geç çekerse, o kadar fazla para alabilecek.

Çünkü sistem, fondaki tazminatın her geçen gün nemalanmasını sağlıyor.

Netleşen bir diğer konu da, mevcut çalışanların yeni sisteme girmeme  tercihinin olması.

Yani çalışanlar, isterlerse eski sistemle devam edecekler, isterlerse fonlu sisteme geçiş yapacaklar.

İddiaların aksine, Avusturya modeli söz konusu değil.

Gelecek hafta tarafların görüşüne sunulacak taslak üzerindeki görüşmeler hayli çetin geçecek.

Umarız, tüm taraflar asgari müşterekte buluşur ve yıllarca sorun olarak görülen kıdem tazminatının fona devri, uzlaşmayla hayata geçer.

Çünkü mevcut sistemde işçilerin yüzde 85’ı kıdem tazminatı alamıyor.