15 Temmuz darbe girişimi uzun yıllar hazırlanmış, sadece Türkiye için değil, Ortadoğu denilen coğrafya’nın terör  örgütü eliyle yeniden şekillenmesidir. Hükümeti devirme girişiminin ardında asıl sinsi plan burada çizildi.

Önce Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti devrilecek, ardından Güneyimizde terör devletçikleri kurulacak, Türkiye bölünecek, haydut devlet ABD buralarda istediği gibi at oynatacak. AB ülkeleri de ABD’den kalan artıkları toplayacaklar. Bugüne kadar örneği görülmemiş sinsi ve hain Fetö terör örgütü uzun yıllar bunun için hazırlanmıştı. Nasıl olduğunu görelim.

15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu Raporundan bir bölüm: “1971 yılında Vehbi Koç’un evinde bir toplantı düzenlediği ve bu toplantıya Fetullah Gülen, Vehbi Koç, dönemin Mit Müsteşarı Fuat Doğu, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yaşar Tunagür ve aralarında TSK mensubu olan önemli isimlerin katıldığı iddia edilmiştir.”

“Mit ile ilişkili olduğu düşünülen Yaşar Tunagür, Edirne’deki vaizliği sırasında Gülen’le tanışıp derin bir dostluk kurmuş ve Gülen’i himayesine almıştır. 1970’li yıllarda Fetullah Gülen’in Komünizmle Mücadele Derneği üzerinden ABD istihbaratı ile birlikte hareket eden Mit’e angaje edildiği ve Gülen örgütlenmesinin ABD- Mit işbirliğiyle kurdurulduğu iddia edilmekte ve söz konusu toplantı bu iddianın en kuvvetli delillerinden biri olarak değerlendirilmektedir.”

Ankara Çatı İddianamesinin “ Teşkilat Yapısı” bölümünde, Fetullah Gülen- CIA ilişkisinin bu dönemde kurulduğu iddia edilmiş ve konu hakkında şu ifadelere yer verilmiştir:.. Fetullah Gülen ile CIA ilişkisi, 1983 yılında Moon Tarikatının Türkiye’deki uzantısı Kasım Gülek üzerinden sağlanan irtibatla başlamıştır. Resmi adı Birleştirme Kilisesi olan Moon Tarikatını kullanarak komünizme karşı blok oluşturmak isteyen ABD Türkiye’de komünizmle mücadele kuruluşlarına destek vermektir.” Komünist harekete karşı olan Fetullah Gülen’in de bu politika çerçevesinde Türkiye’de desteklenip büyümesi sağlanmış, lise ve kolejler açmasına izin verilmiştir.( bu bölüm, Oral Çalışlar’ın Fetullahçılığın Tarihi kitabından alınmıştır.)

Fetullah Gülen, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat darbelerini hararetle savunmuştur ve darbeciler tarafından da kollanmıştır.Gülen, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesini destekleyen yazısından:

“…Ve işte şimdi, bin bir ümit ve sevinç içinde, asırlık bekleyişin tuluu saydığımız bu son dirilişi, son karakolun varlık ve bekasına alamet sayıyor; ümidimizin tükendiği yerde, Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmeçiğe bir kere daha selam duruyoruz.”

Sinsilik ve hainlikte eşi bulunmaz bu örgütün lideri Gülen, 15 Temmuz gecesi ile ilgili Batı basınına verdiği demeçte: 15 Temmuz kalkışmasını “Kontrollü Darbe” olarak nitelemiştir. Bu söz daha sonra Kılıçdaroğlu’nun ısrarla savunduğu bir hal almıştır.

15 Temmuz gecesi darbe girişimi, birileri tarafından “ makarnacı” diye aşağılanan insanların mücadelesi sonunda başarısız olmuştur. O gece bunları “makarnacı” diye aşağılayanların marketlerdeki makarnaya nasıl hücum ettiklerini ve balkonlardan darbecileri nasıl seyredip alkışladıklarını, sala okuyan müezzinleri nasıl tartakladıklarını gördük. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sağlık ve sıhhat diliyorum.