Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

31 Mart Yerel Seçimi hakkında…

Öncelikle şu tespiti yapmak istiyorum. Bu seçimin iki kazanan partisi AK Parti ve CHP oldu. Ama bu seçimin esas galibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dır. CHP’nin kazancı göreceli ve geçicidir.

CHP ileride HDP ile olan ittifakının hesabını siyaseten vermekte güçlük çekecektir. İYİ Parti ve SP’si CHP’ye payanda olma görevini ifa ettiler ve bittiler. Çünkü bu iki parti siyaseten bu kamburdan kurtulamazlar.

Bu seçim gösterdi ki AK Parti sandıklara hiç sahip olamadı. Bunu hem kendi gözlemimle hem de okulları gezen arkadaşların müşahedesinden anlıyorum. Bunun sorumlusu da AK Parti Genel Merkezi’dir. Genel Merkez’in sorumluluğu bu kadarla bitmiyor. Partinin en üst kademesinde görev alanlar sırtlarını Erdoğan’a dayamışlar ahkam kesiyorlar sorumluluktan kaçıyorlar. Nasıl olsa Erdoğan sahaya iner oyları toplar. Peki, siz niye varsınız orada?

Ortalıkta dolaşan rivayetlere göre, AK Parti’nin Ankara’yı kaybetmesinin birinci derecede sorumlusu Özhaseki’dir. Yine rivayetlere göre Özhaseki, Ankara’ya başkan adayı olmak için Partiye çalışan bir anket firmasından yardım almıştır. Rivayetler böyle. Doğrusunu Allah ve kendi bilir. Ancak rivayetler doğruysa Ankara’nın kaybedilmesine hiç üzülmem.

AK Parti’ye çalışan bu anket firmasının Bursa’da da bir iki icraatı olduğu söyleniyor. Neyse ki devreye girenler olmuş ve telafi edilmiş.

Gelelim sandık meselesine. Rahmetli Erbakan, sandık görevlileri, müşahitler ve baş müşahitleri çok ciddiye alırdı. İl, ilçe teşkilat başkanlarına sorduğu ilk soru sandık kurulları hakkında olurdu. “Kaç sandık görevlin var,müşahit, baş müşahitler tespit edildi mi?” diye sorardı. Sandık görevlileri seçime üç ay kala eğitime tabi tutulurdu. Hoca merhum, “seçim sandıkta kazanılır” derdi. Bu yapılan son seçimde Hoca’nın sandık konusunda ne kadar haklı olduğunu bir kez daha anlamış olduk.

AK Parti, özellikle bu son seçimde sandıklara sahip olabilseydi bütün bu itirazlara gerek kalmazdı. Ancak itirazları ciddiye almak lazım. Gazete haberlerine göre Ankara’da üç bin sandık, İstanbul’da binlerce sandıkta usulsüzlük olduğu yazılıyor. Buna seçim üzerinden darbe diyenler, kamudaki FETÖ’ye dikkat çekenler var.

İstanbul seçiminde ciddi iddialar var ki, bu iddialar doğruysa savcıları ilgilendirir. Bu kadar iddianın yanlışlık sonucu olması mümkün değil. O halde kasıt vardır, hile vardır ve bu nedenle savcıların devreye girmesi gerekir.

Oyların yeniden sayılması İstanbul sonucunu değiştirir değiştirmez ayrı bir mevzu. Ancak sistemin tahkimi için gereklidir. Ayrıca yanlışlığın nereden geldiğini, sorumluları varsa kimler olduğunu tespit açısından önemlidir.

Bilerek yanlış yapanlar varsa bunlar muhakkak cezalandırılmalıdır. Oy çalmak hırsızlıktır. Hırsızlık suçu cezayı gerektirir.

Bursa AK Parti teşkilatları olarak hummalı bir seçim süreci geçirdi. Herkes sahadaydı. Ama özellikle Hakan Çavuşoğlu’nu kutlamak gerekir. 

Son olarak söyleyeceğim şudur: AK Parti en kısa zamanda toparlanmalı, en tepeden en aşağıya kadar ciddi bir yapılanmaya gitmelidir. Sadece illerde değişim, hiçbir şey sağlamaz.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X