Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

ABD’nin dünü bugünü

Amerika Birleşik Devletleri, İngilizlere karşı bir ‘ anti sömürgeci savaşı’ sonucu doğmuş bir devlettir. Aslında bu uzaktan bakıldığında görülen durumdur. Yakından bakıldığında görünense bundan epey farklıdır. ABD’yi kuranlar Haçlı Seferleri’ni yapanların, İberya Yarımadası’ndan( İspanya) Müslümanları ve Yahudileri kovanların devamıydılar ve bunların ortak özelliği koyu birer ırkçı olmalarıydı.

Modern sömürgeciliğin geri planında beyaz adamın kan temizliği düşüncesi, dolayısıyla ırkçılık vardı. Kristof Kolomb 1492’de ‘ yeni kıta’ya ayak bastığında, bilincinin en temel yapıcı unsurunu, beyaz adamın üstünlüğü düşüncesi oluşturuyordu.( Kolomb ayrıca bir Tapınak Şövalyesiydi. Hem kan üstünlüğüne dayanıyordu hem inanç.)

Dolayısıyla, ırkçı ideoloji, soykırım ve jenosidi meşrulaştırıyordu. Kuzey Amerika’ya ilk yerleşenler fanatik Püriten ve Kalvinist Protestanlardı. Kendilerini beyaz adamın temiz kanının koruyucusu olarak görüyorlardı.

Kuzey Amerika’ya ilk yerleşenler İngiliz Protestan göçmenler Amerikan yerlilerini soykırıma tabi tutarken, kendilerine Tanrı tarafından’ kutsal bir misyon’ verildiği düşüncesinden hareket ettiler. İngilizler ‘melek’ İrlandalılar ve diğer sömürgeleştirilmiş halklar aşağı türden (ırktan) sayılıyordu ve bu görüş XVI. yüzyılın Kalvinist ideolojisini XIX. yüzyılda yeni giysilerle arzı endam etmekteydi.

Demek ki tarih tekerrür ediyor. 11 Eylül’ün hemen sonrasında (İkiz kulelerin yıkılması) oğul Bush “ Haçlı seferi” ilan etti. O gün bu gün ABD yönetimleri Müslüman ülkeleri ama asıl İslam’la ciddi bir savaşın içine girdi. Değişen sadece takılan maskedir. Bu kez takılan maskeler demokrasi ve terörle mücadele maskeleriydi.

Önce Afganistan işgali sonra sekiz yıl sürdürülen İran-Irak savaşı. İran-Irak savaşı tüm hızıyla sürerken Hanry Kisinger’e savaşın galibi kim olur diye sorduklarında verilen cevap şudur: “ Bizim için iyi olan her ikisinin kaybetmesi” der. Ardından Irak işgali. Irak işgalinin maskesi demokrasi idi. Yani Irak’a demokrasi götürülecekti. Irak’ın o gün bu gün hali ortada.

Kuzey Afrika ülkeleri hedefe kondu. Libya tanınmaz hale getirildi. Demokrasi havariliği yapan Amerika, Mısır’da gerçekleşen askeri darbeyi destekledi. Türkiye’de yapılan askeri darbelerin hamisi olduğunu tekrar hatırlatmaya gerek var mı? Bunların hiçbiri geçmişte kalmadı. ABD her fırsatta aynı oyunu farklı bir maske ile devreye sokmanın peşinde. 17-25 Aralık , Gezi olayları, iktisadi kriz çıkarma çabaları ve bunların sonucu 15 Temmuz darbe girişimi.

Şimdi farklı oyunlar oynanıyor. Belki de bu oyunlar hiç bitmeyecek gibi. İşte Suriye. Suriye’nin bu hale gelmesinde rol oynayan ne varsa ABD tarafından üretildi desek abartmış olmayız. Bütün bunlar bizim de kendimize gelmemizi sağladı. Henüz tam olmasa bile eskisi gibi hiç değiliz. Bizim için önemli bir kazanç.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X