Sakarya eski milletvekili Dr. Yalçın Koçak, Toynbee’nin kitabını ‘Tiran, Toynbee’nin Kayıp Kitabı’ adıyla derleyip çevirdi. Kitap Wizart yayınlarından çıktı. Birinci baskı Nisan 2015. Hacmi küçük ama ihtiva ettiği bilgiler itibarıyla dev bir eser. Bu kitaptan bazı aktarmalar yapacağım.
Birçok alanda yetkin olan bu İngiliz, özellikle tarih felsefeciliği tezinin mimarıdır. İngiliz İstihbaratı MI 5’te akıl hocasıdır. 35 yıl Karanlık Masa lakaplı Chathom House’un yöneticiliğini yapmış, Britanya ve Kraliçe’nin menfaatlerine yüksek hizmetler sunması sebebiyle de bildiğimiz kadarıyla “Sir” yapılmıştır. İyi Türkçe bilir ve Türk düşmanıdır. Tezleri bugün o ekolün öğrencileri tarafından devam ettirilmektedir. Bugünkü İslamafobi olarak başlatılan husumet onun düşünce yolunun ürünü olup yakın zamanda Türkofobi olarak gömlek değiştirdiği görülecektir.
Tyonbee “Güney Müslümanlığı” olarak tanımladığı Suudi Arabistan- Kahire eksenindeki Müslümanlığın, Batı medeniyeti için bir tehlike olmaktan çıktığına dikkat çektikten sonra “Kuzey Müslümanlığı” olarak tanımladığı Buhara- Demerkand- İstanbul eksenindeki İslam anlayışının, hâlâ Batı için tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor. Tyonbee, Kuzey Müslümanlığının mutlaka “kontrol” altına alınması gerektiğine vurgu yapıyor. Türkiye’nin şu anlar yaşadığı iç ve dış sıkıntıların nedenini bu satırlar biraz olsun aydınlatıyor sanırım.
İstanbul İşgalinde ABD var mıydı?..
1918’de İstanbul işgaline gelen donanma içerisinde ABD gemileri de vardı. Komutanları Amiral Bristol’un adı 1920’de kuruluşuna çok emek verdiği Amerikan Hastanesi’ne verilmiştir. Boğaz’daki işgal gemilerini gösteren fotoğraflarda hiçbir Amerikan gemisi göremezsiniz. Gelmediler mi hayır hepsi yerinde, sadece fotoğraflardan silindiler. Amerikalıyı sevdirmek için yapılan algı operasyonuydu.
İngilizin Bastığı Toprak…
Okyanusun dibine dalsanız, kavga eden iki balık görseniz dönüp arkanıza bakın uzun beyaz bacaklı İngilizin oradan gittiğini görürsünüz, cümlesi kavga eden coğrafyalara iblağ edildiğinde ne anlama geldiği daha açık anlaşılır. İngilizin terk ettiği ya da ediyormuş gibi yaptığı her coğrafyada savaş var, kavga var, huzursuzluk var, yerleşik halkların birbirlerini yok edercesine düşmanlık, husumet var. Ne tesadüf?
Tarih kitapları bizim okumamızı bekleyen nice bilmediklerimiz, eksik bildiklerimiz, yanlış bildiklerimizle doludur. O kadar bihaberiz ki karşılaştığımız birçok konuyu komplo teorisi diyerek çöp sepetine atıyoruz. İşin doğrusu çok araştırmaya ihtiyacımız var ve bu araştırmaları yapmalıyız.