Azmi, tevazuu, gayreti, inanmışlığı, yerli ve milliliği yanında değerlerinden hiç taviz vermeden araştırıp üreten kıymetli ve değerli insandı Özdemir Bayraktar. Türkiye’nin Savunma sanayindeki öncülerden biri.
İTÜ Makine Mühendisliği’nden Erbakan Hoca’nın öğrencisi ve 1994 yılı seçimlerinde Refah Partisi Teşkilat Başkanlığı görevini yürütmüştü. Bu seçimlerde Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığına seçilmiş, susuz, çöp dağlarına boğulmuş İstanbul’un kaderi değişmişti.
Özdemir Bayraktar 1984 yılında Baykar makinayı kurdu. Arkadaşı Sadık Albayrak’ın ifadesiyle evinde bir oda küçük uçak maketleriyle dolu ve zamanını orada geçirirmiş. Yılmak bilmeyen azmiyle Milli Teknolojinin öncüsü oldu. Milli SİHA’ların fikir babası, memleket sevdalısı Özdemir Bayraktar geçtiğimiz gün Hakkın rahmetine kavuştu. Mekanı cennet olsun.
Evlatlarını da aynı gayeyle yetiştirdi. Evlatları Haluk ile Selçuk Bayraktar babalarının izinden giderek Türkiye’nin savunma sanayinde çok daha ileri adımları atacaklardır. Özdemir Bayraktar’a Allah rahmet eylesin, ailenin başı sağ olsun.
Büyükelçilerin densizliği
Başta ABD olmak üzere On ülkenin büyükelçileri tutuklu Osman Kavala’yı destekleyen bir bildiri yayınladı. İnsan sormadan edemiyor. Büyükelçilerdeki bu Kavla aşkı nereden geliyor.
İşin başını Amerika çekiyor. İçimizden muhalefet partileri de aynı ağızdan Kavala’yı sahipleniyor. “Kavala’nın suçu ne” diye feryat figan ediyorlar.
Osman Kavala’nın suçu var mı yok mu? Yargının kararı bunu belirleyecek. Hukuktan yana olan böyle olduğunu bilir. İyi de bu yaygaralar niye?
Osmanlı’nın son dönenlerinde özellikle İngiltere, Fransız Rusya büyükelçileri Balkanları karıştırmak için ön saflardaydı. Sonra neler oldu tarihe biraz meraklı olanlar bilir.
Osman Kavala’nın Amerika için önemli olduğu gayet net ortada. Ama ABD, Fransa ve kimi AB ülkeleri için daha önemli Irak, Suriye, Kuzey ve Orta Afrika, Kafkasya coğrafyaları daha önemli. Büyükelçilerin bildirisini böyle anlamak lazım.
Gazeteciler bu bildiriyi Kemal Kılıçdaroğlu ve Akşener’e sordular. Cevaplar ilginçti. “ Kimsenin iç işlerimize müdahale hakkı yoktur ama onlara bu fırsatı vermemek lazım” mealinde açıklama yapıldı. El insaf…
Suçlu bulundu. Suçlu hükümet .Çünkü Osman Kavala tutuklu bulunuyordu. Gerisini siz düşünün bu ne anlama geliyor diye.