MAK Araştırma şirketinin Türkiye Toplumunun Dini Değerlere Bakış Araştırması 2017’deki sonuçları ürkütücü.

MAK 2017: %14 Allah’a inanmıyor. %24 Kur’an-ı Kerim’in  vahiyle geldiğini yani Kur’an’a inanmıyor. %74 evindeki Kur’an-ı Kerimi okumuyor. % 37 Peygambere, Hz. Muhammed’e inanmıyor. % 45 Kadere, %27’si öldükten sonra dirileceğine ve hesaba çekileceğine inanmıyor.

%68’i Kur’an-ı Kerim’i Arapça hattından okuyamıyor. %75’i hiçbir Kur’an Kursuna eğitim almak amacıyla gitmemiş. %83 Kur’an-ı Kerim’in Türkçe mealini hiç okumamış. % 77 Peygamberimiz Hz. Muhammed’in hayatını hiç okumamış. %43 Hiç camiye gitmemiş. %55 ramazan ayında oruç tutmuyor. %70 İslam dini ile ilgili bilgileri öğrenmek için okumuyor. %78 namaz kılmıyor. %20 dua etmiyor. %59 selamlaşırken’ selamün aleyküm’demiyor. %46 Halifelik istemiyor. %10 günah işlediğinde pişman olmuyor. 

%35 gusül abdesti almıyor veya bilmiyor. Yahu İmam- Hatipli’lerde namaz kılan öğrenci sayısı ortalama %25. İlahiyatlarda %50.

Araştırmaya göre tablonun özeti bu.Bu kafayla nereye gidebiliriz. Böyle bir nesil gelecekte kendini nasıl ifade edecek ve ne gibi bir iddianın peşinde olacak. Mesele sadece bundan ibaret değil. Tarih bilgisi sıfır ve bu nesil kendi tarihini bilmiyor.

Madalyonun öbür tarafını çevirelim. Başta anne baba olmak üzere, öğretmen, imam, hacı, müftü, siyasetçi bu nesle ne kadar iyi örnek olabiliyor. Bu tabloya baktığımızda çıkarmamız gereken birçok ders var. Bir neslin yetişmesinde başta aile olmak üzere herkese görev düşüyor ve tabii ki en büyük görev devletindir. Mücadele basit değil. Kapitalizmin kucağında iyi bir insan, iyi bir Müslüman olarak yaşamak hiç kolay değil. Kapitalizm, görevimiz,düşüncemiz, inancımız ne olursa olsun bizi kendine çekiyor. Asıl önemli olan buna direnebilmektir.

Şunu demek istiyorum: Adam bir ilçenin müftüsü. Müftülüğe tahsis edilen araç 2017 model. Bu muhterem zat bunun modelini 2019 yapıyor. Bir ilin müftüsü, müftülüğe 800 bin lira değerinde lojman alıyor. Bunlar örnek alınması gereken insanlar. Bu örnekleri birçok alanda gösterebiliriz. Yani model araçlara binmek, pahallı evlerde oturmak sizi daha akıllı ve sorumlu yapmaz.

Siyasetçiler için de söylenecekler yok değil bu konuda. Siyaset bir meslek değil ve zengin olma aracı hiç değil. Teorik olarak bu böyle ancak, onlardan da köşeleri dönenler var. Çifte maaşlar, birinci derece yakınlarına makam vermeler. Yani toplumun önünde olanlar, hangi sıfatı taşıyorsa, hangi mesleği icra ediyorsa,hangi görevi yapıyorsa yapsın genç nesillere iyi örnek olmak zorundalar.

Özellikle din söz konusu olunca örnek olma apayrı bir öneme sahip oluyor. Çünkü Peygamberimiz Hz. Muhammed’in ifadesiyle’ Müslüman örnek olan insandır’. Bugün İslam dünyasının içine düştüğü durum maalesef ürpertici. Muhammet İkbal’in:” Müslümanlardan kaç, İslama sığın” ifadesi ne kadar sarsıcı.

Kısacası neslimizden hepimiz sorumluyuz. Bu sorumluluğumuzu gereği gibi yerine getiremezsek hem bu âlemde, hem diğer âlemde hesabını zor veririz.