Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Haritalar neden, nasıl yalan söyler?

Sylvia Thomasch, ‘Haritalar, yaratılmasına yardımcı oldukları dünyaya inancın en güçlü ifadelerinden biridir, der. Nedense haritaların yeryüzünün minik suretleri veya aslına sadık yansımaları olduğunu düşünürüz hep. Onlar adeta uzaydan çekilmiş gerçek dünyanın parçaları gibidir. Bilimsel bir kesinliğe haiz olduklarını düşünürüz ve nedense birer insan ürünü olduklarını hiç akletmeyiz.

Haritabilimciler ( kartograflar) ve coğrafyacılar hepimizin doğru zannettiği bu hükmün aslında bir efsane olduğunu söylüyorlar. Çünkü dünyanın kusursuz bir haritasını yapmak hiçbir kula nasip olmamış bugüne dek. California, Berkeley’deki Matematik Bilimleri Araştırma Enstitüsü Müdür Yardımcısı Robert Osserman, Tübitak Yayınları arasında çıkan Evrenin Şiiri adlı kitabında aynen şunları söylüyor:   “Yerkürenin’ eğriliği’ yüzünden, çizdiğimiz haritalar ancak gerçekliğin çarpık birer resmi olur.

Neden kuzey kutbu haritaların üstünde, güney kutbu altında yapılır? Bu bir ideolojik çarpıtma mı? Şu soruyla başlayalım: Bugünkü haritalar “ Kimin mamulatıdır? Tabii ki Avrupa ve Amerikalıların. Müslümanların yaptığı haritalarda, güney kutbu üsttedir, kuzey kutbu altta. İşin özü, Avrupa, kendisini her türlü coğrafi gerçekliğin hilafına, bir “ kıta” olarak görmek istediği için bu çabalar. Avrupa aslında  Asya’nın bir alt- kıtasından, bir uzantısından, Paul Valery’nin deyişiyle “ burnundan ibarettir. Kendi toprağını bir yarımada iken bir kıta olarak görüyor Avrupalı. Ama Hindistan’ı – kendi nüfusundan çok daha kalabalık olmasına rağmen- yarım ada olarak görüyor.

Avrupa’nın bu harita oyunu için iki üniversite hocası şöyle söylüyorlar:  Bugün kullanmakta olduğumuz küresel coğrafi çatının, temelde Avrupa’nın iktidarının haritacılık düzeyinde kutsanması tesadüf değildir. Yüzyıllar süren emperyalizmin ardından bir zamanlar egemen olan bir metropolün küstah dünya görüşü, bugün dünyanın entelektüel donanımı haline gelmiştir. Sömürgeciliğe karşı çıkan ve alternatif bir küresel düzen için yeni vizyonlar imal etmeye kendilerini adamış entelektüeller bile Asya’nın Uzak Batısında( Avrupa demeye getiriyor) neşet eden dar kafalı  jeo- tarihi kategorilerin koleksiyonuna saplanmış bulurlar kendilerini.

Halbuki Duke Üniversitesinden iki uzman Lewis ve Wigen, bizim bildiğimiz coğrafi kategoriler, tamamen Ortaçağ Avrupa Haritacılığının uzantısıdır ve bu haritacılık geleneği hiçbir zaman kesintiye uğramamıştır! Bir başka deyişle, modern haritalarda Ortaçağ Hıristiyan Avrupa’sının nabzı atmaya devam etmektedir. Netice olarak bugün imal edilmiş olan haritalar, Avrupa Emperyalizmine hizmet etmesi için istihdam edilen sözüm ona “ uzmanlar” ın elinden çıkmaktadır. J.B. Harley; “ Haritalar, en az toplar ve savaş gemileri kadar emperyalizmin silahları olagelmiştir.” Diyor.

Edward Said;” Emperyalizm her şeyden önce coğrafi bir şiddet eylemidir; bu şiddet aracılığıyla dünyadaki her uzay parçası keşfedilir, haritası çıkarılır ve nihayet kontrol altına alınır” diyor. Bir tespit de Martin Lewis ve Karen E. Wigen-den: Ortadoğu terimi, ancak Batı Avrupa perspektifinden anlamlı olan askeri bir dizayndır. Yani Ortadoğu terimi Batı tarafından üretilmiştir. Çünkü haritaların kullanım tarihi bize gösteriyor ki, onlar hiçbir zaman gerçekliği göstermezler; farklı bir gerçekliğin üretilmesine hizmet ederler diyor J.B. Harley.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X