Madrid’de yapılan NATO zirvesinde İsveç ve Finlandiya NATO üyeliği için 12 maddelik belgeyi imzalamış oldular.

İmzalanan bu belge Türkiye’nin talebi ve ısrarı üzerine olmuştur. Belgede yazılı olanlar Türkiye’nin hazırladığı ve talep ettiği hususlardan ibarettir.

Buna göre İsveç ve Finlandiya, PKK, YPG, FETÖ’ yü terör listesine alacak ve terörist olarak değerlendirecektir. İlk etapta Türkiye’nin istediği suçluları en kısa sürede iade edeceklerdir. Silah ambargosu da kalkacaktır.

Bu bir muhtıra. Muhtıra, hatıra getirmek için yazılan ve sunulan tezkere. Hatıra gelen bir şeyi unutmamak için yazılan pusula; defter anlamındadır. Bu muhtıra NATO genel sekreterinin de bulunduğu, şahitlik ettiği dörtlü toplantıda imza altına alınmıştır. Bu önemli olsa gerek.

Madrid toplantısında her şey bitmedi, süreç başlamış oldu. Taraflar, yani İsveç ve Finlandiya imzalarına ne kadar sadık kalacaklardır zaman içinde görülecektir. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için son kararı TBMM verecektir. TBMM ‘nin kararı sonucunda bu iki ülke NATO üyesi olacak veya olmayacaktır.

İmzalanan muhtıra belgesi dolaylı olarak diğer NATO ülkelerine de bir mesaj anlamı taşır. Türkiye’nin ısrarla üzerinde durduğu PKK, YPG, FETÖ terör grupları Amerika ve NATO üyesi Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde serbestçe faaliyet gösteriyorlar. Bundan böyle yapılacak bütün NATO toplantılarında bu örgütler daha çok konuşulacak masaya yatırılacaktır.

Madrid’de yapılan NATO toplantısını Türkiye iyi yönetmiştir. Sonuç kimini sevindirir kimini üzer. Mesela, başta İsveç olmak üzere Avrupa’da faaliyet gösteren PKK, YPG ve FETÖ terör örgütleri bu sonuçtan memnun olmadıkları gibi endişeliler de.

İçimizdeki Batı hayranları da memnun değiller.Bu gayri memnunlar  açıkça söyleyemedikleri için dolaylı olarak, imzalar atıldı ve bu iki ülke istediğini elde ettiler demeyi ihmal etmiyorlar.Bunların tek dertleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı başarısız görmek ve göstermektir.

Sonuç olarak Türkiye doğru olanı yapmıştır. Gelecek bizim lehimize olacaktır. Enflasyon, ekonomik sıkıntılar geçicidir. Ayrıca gerek enflasyon, gerek ekonomik görüntü ne derece gerçek zemin üzerinde seyrediyor, onu da iyi okumalıyız diye düşünüyorum.

Muhalefetin görevi değildir ama muhalefet her zaman yandık, bittik, kül olduk şarkısını söyler. İşler iyi giderken de kötü giderken de aynı şarkıyı okuduğu için kimse dinlemez, dinlese de inanmaz. Bizim muhalefetin durumu tam da bu.