Otuz yıla yakın bir zamandır, ABD’nin Afganistan’da, Ortadoğu’da, Somali’de… işgalci olarak bulunmasının meşruiyetini El- Kaide sağlamaktadır. Sisi’nin meşruiyetini Nusra/ Selefiler eliyle sağladıkları gibi…

Tarihin gelmiş geçmiş en büyük istihbarat ağını bütün dünya coğrafyasında adı Türk okulları olan eğitim kurumları üzerinden kuran ABD ve birinci derecedeki müttefikleri hep bu teo- politik akılla bunları gerçekleştirmiştir.

Olup bitenleri hafızalarımızda diri tutarsak, bundan sonra olabilecekleri tahmin etmemizi kolaylaştırır.Şu soruyu soralım. Ladin Niye yakalanmadı, kime hizmet etti?

Bir taraftan korku yüklü propagandaları yapılırken diğer taraftan Ladin yakalanmıyordu. Ladin’in önce Sudan yönetimi, ardından Pakistan kökenli Amerikalı işadamı Mansur Ljaz ve son olarak da Suudi Arabistan’ın eski istihbarat şefi Prens Turki bi Faysal tarafından ABD’ye teslim edilmek istendiği bilinmekteydi.

Tüm bu teklifler ABD yönetimi tarafından geri çevrilmişti. Prens Turki bin Faysal, CİA ile birlikte Suudi sarayında Ladin’i özellikle desteklemiş olanlardandı. Clinton’nun “ USA Anti Terör Yasasını” imzaladığı 1996 yılında Sudan yönetimi Laden’i sınır dışı etmişti. Yine Sudan yönetimi 1992’den beri ülkesinde yaşayan Ladin’i ABD’ye teslim etmeye hazırdı ama, her nedense Clinton yönetimi Laden’i almak istemiyordu.

Açığa çıkan en önemli skandallardan biri de 11 Eylül olayından tam iki ay önce, Temmuz 2001’in ilk iki haftası içinde Ladin’in Dubai’deki USA hastanesinde idrar yolları iltihabı nedeniyle tedavi görmesi ve aynı süre içinde lokal CİA görevlisiyle görüşmesiydi.

Dubai’de bulunan Amerikan hastanesinde tedavi gördüğü sırada Ladin, CİA yöneticisi Lary Mitchell ile görüşmüştü. Dubai Emirliği, Laden’in 4-14 Temmuz 2001 tarihleri arasında ülkelerindeki Amerikan hastanesinde tedavi gördüğünü açıklayacaktı. CİA lokal şefi Lary de bu hastanede aynı günlerde  Ladin ile görüştüğünü Fransızca yayın yapan İsviçre TV kanalı gazetecisi anlatacaktı.

Yakın geçmişte tezgâhlanan kumpaslar bugün de tekrarlanıyor. ABD’nin Irak işgalini “demokrasi götürmek için” yaptığını bütün dünyaya ilan etmişti. Sonra Irak’ta İşid diye bir terör örgütü peydahlandı.Bu örgüt Irak’ın önemli yerlerini kontrolü alına aldı ve Suriye’ye doğru genişledi.

“İslam” adı altında ABD’nin kurduğu/ kurdurduğu bu örgütler korku yayarken Batı buna “İslam” terörü adını verdi. Başta ABD olmak üzere Batı “İslam Terörü” algısını yayarak kendi çıkarları için bunu bir sis bombası olarak kullandı ve kullanıyor.

ABD Suriye’den çekilme kararı aldı. Yani askerlerini Suriye’den çekeceğini Trump ilan etti. Yüz gün gibi bir süre içinde bu iş olacak. Türkiye’nin baskısı sonuç verdi. Bu Türkiye’nin başarısı. Ancak yine de temkinli olmak lazım. Bunların hangi tezgâh peşinde olduğu bilinmez.