Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Kim, kime hizmet ediyor

Türkiye içeride ve dışarıda bir ölüm kalım mücadelesi veriyor. Ciddi bir kuşatılmışlık hali bu. 15 Temmuz Türkiye’nin beka mücadelesiydi ve kazanıldı ama tehlike bitmiş değil. Bunu nereden anlıyoruz: Gerek FETÖ ile mücadelede, gerek başta PKK olmak üzere diğer terör örgütleriyle yapılan mücadelede Türkiye, müttefikleri tarafından yalnız bırakılmış durumda.

Ortadoğu coğrafyasında her ülkenin kendine has bir hesabı var ve bu hesabı hayata geçirmek için her türlü politikayı deniyorlar. İlk bakışta çok normal gibi görünen bu durum beraberinde belirsizlikleri de getiriyor. Diplomasi kolay anlaşılır bir şey değil muhakkak ancak, ülkeler arasında yapılmış anlaşmaların hiçe sayılması çıkar ilişkilerinde uluslararası hukukun bir araç olarak kullanıldığını alenen göstermiş oluyor.

NATO çatısı altında beraber olduğumuz ABD, Almanya, Yunanistan’ın, Türkiye’nin haklı taleplerine karşı takındıkları tavır, ortaklıkla bağdaşır bir tavır değildir. Diğer birçok Avrupa ülkesini de aynı merkezde değerlendirmeliyiz.

Türkiye bunca gailelerle boğuşurken, Suriye’de savaşırken, terörle mücadele ederken içeride de Türkiye aleyhtarlığı yapanlarla mücadele etmek zorunda kalmıştır ve kalmaktadır. Bir ihanet korosu var. İhanet korosunun başını FETÖ çekiyor. Bu ihanet şebekesinin içinde CIA’e çalışanlar var. Başka ülkelere çalışanlar var. Bunlar artık Türkiye ile her türlü bağlarını kesmiş durumdalar tek amaçları Türkiye’ye ne kadar çok zarar verebiliriz diye mücadele ediyorlar.

Bu canilerin dünyanın her yerinde olduğu gibi Avrupa’da da ayağı var. Ellerine geçirdikleri maddi imkânlarla Türkiye’nin aleyhine her türlü propagandayı yapıyorlar. Yüklü miktarda paralar harcayarak Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde gazetelerde, dergilerde, TV kanallarında birilerine yazdırıp konuşturuyorlar.

Millet olarak bu gerçekleri görmek ve tavır almak zorundayız. Herkes siyasi görüşünü muhafaza etsin ama herkes milli çizgide kalmak kaydıyla bunu yapsın. Milli olmak, bize kast edenlere karşı tek yumruk olmak. Her toplumda olduğu gibi şüphesiz bizde de kendi çıkarını önde tutanlar olacaktır. Siyasetten medyaya, sermayeden gazeteciye, bürokrata kadar kendi çıkarını önceleyenler bu milletin yabancısı değildir. Bunların önemli bir kısmı bu ülkeyi terk edip çeşitli ülkelere sığınma talebinde bulundular. Tabii içimizde kalanlar da var.

Bütün bu tecrübelere rağmen hâlâ kafaları karıştırmak isteyenleri gördükçe hayrete düşüyorum. Hâlâ Türkiye’nin iç huzuruna kast eden manşetler atılıyor, yazılar yazılıyor. Türkiye’nin aleyhine yalan yanlış yazan gazeteci derdest edilince Almanya devreye giriyor. Bu nasıl demokrasi diyor? Ey Almanya! Can Dündar’ı niye koruma altına aldın? Sakın demokrasi deme… ‘Türkiye’ye ihanet eden benim baş tacım’ de ki inanalım. 

ABD’ye gelince… Ben inanıyorum ki  ABD, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de yapılan katliamların hesabını ödeyecektir. En azından tarih bu hesabı ödetecektir ABD’ye. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Ayrıca bugün ABD ile kol kola olanlar yarın yapayalnız kalacaktır, en başta da PYD.  

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X