Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Kıssadan Hisse

Geçenlerde bir arkadaşla sohbet ediyoruz. Birkaç metre ötemizde içi oyulmuş, yakılmış kalan gövde kenarından dallar vermiş üç beş asırlık çınar ağacı var. Oyuğun içinde üç beş kişi rahat oturur. Ağacı bu hale getirenlerin başını defineciler çekmiştir.

Bizim çocukluğumuz, gençliğimiz zaman zaman bu çınar ağacının gölgesinde geçmiştir. Sıcak yaz aylarında top oynadıktan sonra serinlemek için buraya gelir güneşten korunmak için buraya sığınırdık. O zamanlar çınar ağacı herkesindi. Yanındaki bahçenin sınırı iki üç metre içerideydi. Zamanla bahçe sınırı içine alındı. Nasıl olduğunu tahmin edersiniz.

Sohbet esnasında arkadaş, “şu çınarın dili olsa da konuşsa” dedi. Devamla; bizim burada hele benim ne anılarım var.” Köpek öldüren şaraptan içtiğim şişelerin sayısını bilmem” diyor ve anlatmaya devam ediyor:

“Bir gün ramazan ayının son ikinci günüydü bayiden üç şişe bira aldım, eliyle yerini işaret ederek, kulübenin içine girdim. Hava gayet güzeldi. Bira şişesinin birini açtım içmeye başladım. Bira bitince ikinci şişeyi açacak oldum ki hava birden bire karardı şimşekler çakmaya, yağmur yağmağa başladı.

Yine el işareti yaparak, şurada iki tane büyük kavak vardı. Şimşekler arka arkaya çakarken yıldırımdan kavağın biri evin çatısına yıkıldı. İçime bir korku düştü derken yine bir şimşek çaktı ikinci kavak da evin çatısına yıkıldı. İçimdeki korku beraberinde müthiş bir pişmanlık yarattı.

Ulan ramazan ayında oruç tutmuyorsun yetmiyor birde içki içiyorsun diyerek kendimi azarlamaya başladım. Artık içmeyecektim.

Ben kendimi azarlarken hava aydınlanmaya başladı beş dakika sonra güneş çıktı eski havadan eser kalmamıştı. Ortalık günlük güneşlik.Yaptığından pişmanlık duyan bunun için kendimi azarlayan ben, hemen bira şişesini açtım içmeye devam ettim.”  İç çekerek “Allah afetsin”dedi.  “Otuz yıldır bir daha ramazan ayında, cuma geceleri ve kandil gecelerinde alkol almadım.”

İnsan böyle işte! O rahatı bulduğu zaman şımarır, sıkıyı görünce Allah’a yalvarır. Kur’an bunu çok güzel ifade eder.

Kur’an der ki: “ Sizi karada ve denizde yürüten Allah’tır. Bulunduğunuz gemi, içindekileri hoş bir rüzgârla götürürken yolcular neşelenirler. Bir kasırga çıkıp, onları her yönden dalgaların sardığı ve çepçevre kuşatıldıklarını anladıkları anda ise dini sırf Allah’a has kılarak,” Bizi bu tehlikeden kurtarırsan andolsun  şükredenlerden olacağız” diye Allah’a yalvarırlar.

Allah onları kurtarınca, hemen yeryüzünde haksız yere taşkınlıklara başlarlar… ”  ( Yunus Süresi 22.23 ayet. Kur’anı Kerim Meali. Prof.Dr. Bayraktar Bayraklı.)

İnsanı en iyi bilen onu yaratan Allah’tır. Aynısı olmasa bile çoğu insan buna benzer korku ve endişe yaşamıştır. Bu hallerde Yaradan’a sığınmış, tehlike geçince de unutmuştur ve nefsinin isteklerine uymuştur.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X