Bazı yönelişler doğal olmadığı gibi zararlıdır da. Mesela bir kimse hem bir milletin ferdi hem dünya vatandaşı olamaz. Bir kimse hem Türk hem Alman olamayacağı gibi. Bir kimsenin hem  Müslüman hem Hıristiyan olması da abestir. Toplum ve kültür için de böyledir. Toplum ve kültür hem Müslüman hem Hıristiyan olamaz. Belki de bir kısmı  öyle, diğer kısmı böyle olabilir. Bu da başlangıcından beri böyle olmalıdır. Aksi halde toplum güçlü ve zalim çevrelerin etkisi ve baskısıyla değişmeye gider.

Bugün Türkiye’de yanlış anlayışların ittiği tehlikeli tipler teşekkül etti. Bunlar belirsiz tiplerdir. Kimliksiz olmak isteyen tiplerdir. Küreselcilik modası bunu azdırdı. Bir zamanlar sanki birbiriyle çatışırmış gibi hem milliyetçi, hem insaniyetçi olmak felsefi hevesleri vardı. Çelişkiler oluştu.

Terkip başka çelişki başkadır. Hem Müslüman hem milliyetçi olmak terkiptir, çelişki değildir. Ama hem dünya vatandaşı hem Türk vatandaşı ve Türk milletinin bir ferdi olmak bir çelişkidir. Din ile milliyetin özdeşliği kendine hastır ve diğer birliktelik arzularına benzemez. Bu özdeşlikten ara tipler zuhur etmez. Olsa olsa birbirinden diğerine gittikçe yabancılaşan tipler zuhur edebilir. Bugün Türkiye’de bunları görüyoruz.

Avrupalı yakın geçmişte bu çelişkiyi çözemedi. Irkçılık ve hümanizm arasında bocalayıp durdu. Çünkü hümanizmde insana taparlık anlamında olunca, kolayca ırkçılığa dönüşüyordu. Avrupa’nın içine düştüğü ırkçılık bataklığı onu her gün biraz daha içine çekiyor. Son zamanlarda İslam’a karşı olan nefret dolu tutumları bundandır.

Avrupa’nın kültürel ve manevi alt yapısı karışık ve satıhtadır. Grek, Romen Hıristiyanlık, Yahudilik, Anglo Sakson v.s. karmaşası içerisinde zulme ve sömürüye kendini alıştırmış olarak ancak ırkçılık veya aşırı moda bir hümanistlik ile işin içinden çıkmak istedi. Dışarıya ya onu ya öbürünü ihraç etti. Yahut biz onları ithal ediyorduk diyebiliriz. Bunun doğal sonucu olarak yabancı veya ara tipler zuhur edecekti.

Bugün Türkiye’de bilinçlenme zaafından ve bir kısım aydın ihanetinden dolayı ara tipler ya da tam yabancılaşmış tipler türedi. İşte vicdani redde konu olan tipler bunlardandır. Bu tiplerin gözü hep dışarıdadır. Bunlar bu ülkede yaşamak istemezler veya öyle söylerler. Bu toplumun hiçbir değeri onların umurunda değildir.

Günümüzde en sağlıklı, en ahenkli ve en belirleyici toplum tipi millet olduğu için bu kültür tipinin kimliğine milli kimlik diyoruz. Milli kültürü oluşturanların içinde din, dil, sanat gibi unsurlar, ahlak anlayışı, tarih şuuru ve birlikte yaşam arzusu ve müşterek ideallerin bilinen bir gerçektir.

Sağlam toplum sağlam aile ile oluşur.Gerek içeriden, gerek dışarıdan gelebilecek saldırılara karşı koymanın kaynağı sağlam ailenin oluşturduğu toplum yapısıdır. Türkiye’de en çok dikkat edilmesi gereken aile yapısının korunmasıdır.

Ayrıca, dini inancın zayıfladığı veya saptırıldığı toplumlarda hukukun, ahlakın, ideallerin de çöktüğünü görürüz.