Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Uyuşturucu ve sömürü

Her ülkenin gençliği, onun geleceğinin teminatıdır. Gençliğine sahip çıkamayan, onu, çağının tutarlı dünya görüşüyle, bilimiyle donatamayan ülkeler, her türlü sömürü ile baskıdan kendilerini kurtaramazlar.

Pısıklaştırılmış, sünepeleştirilmiş ve şaşkınlaştırılmış bir gençlik, açıktır ki, bir ülkenin geleceğinin teminatı değil zaafı olur. Gençliği korumanın iki temel ayağı vardır. Sağlam aile ve iyi eğitim.

Merhum Aytunç Altındal da 1970’lerde bu konulara ve uyuşturucuya dikkat çekerken onu “komplo teorileri” üretmekle suçladılar. Çünkü Altındal’ın o gün dikkat çektiği hususlarla ancak 30-40 yıl sonra karşılaşıldı.

Aytunç Altındal “Haşhaş ve Emperyalizm” adlı kitabında 1979 yılında uyuşturucuya dikkat çekiyor ki, Türkiye henüz uyuşturucu belasıyla tanışmıyor. Bakın ne diyor:

Batı’da olduğu gibi, Türkiye’de de tam tabiriyle pasifize edilmiş bir gençlik oluşmasını arzulayan egemen bir sınıf vardır. İşte, çağımızda kısaca Burjuvazi diye tanımlanan bu sınıf için her türlü “uyuşturucu” bir manipülasyon aracıdır. Sadece gençleri değil, tüm halkı uyuşukluğa, adamsendeciliğe sevk edebilecek araçlardır uyuşturucular.

“Çağımızda uyuşturucuları en çekici şekillerde piyasaya süren de, bunların sonuçlarından yakınan da burjuvazidir. Uyuşturucuların sağladığı tatlı kârlardan vazgeçmeyen de burjuvazidir…” O halde herkes uyanık olmalıdır.

Merhumun geleceğe yönelik çok ilginç öngörüleri vardı. 30 yıl önce Tolkien’nin ünlü romanı Yüzüklerin Efendisi’ni Türkiye’ye tanıtmış ve bu yazarın dünya’da çok ünleneceğini söylemişti. Yine 30 yıl önce Zen- Budizm’in Türkiye’de yaygınlaştırılacağını çünkü böyle bir “üst tasarım” bulunduğunu yazmıştı.

Şaşırtıcıdır ama özellikle İstanbul’da hangi semtlerde hangi toplumsal katmanlarda “uyuşturucu bağımlılığının” artacağını ve suç oranlarının yükseleceğini de tahmin edebilmişti. Son zamanlarda özellikle FETÖ ile ilgili söyledikleri önemliydi ve hayatıyla ödedi. Allah rahmet etsin.

Değerli Profesör Huri Koçtürk ise SSCB’nin ve ABD’nin gizli silahlar kullanarak yoksul ülkelerde “ Tarımı ve iklimi” değiştirdiklerini öne sürmüştü 1973’te. O dönemde “Cahil Okumuşlar” Koçtürk Hocayı “Komplo Teorileri” üretmekle suçlamışlar ve eserlerinin duyulmasını engellemişlerdi. Koçtürk Hoca “Mason” olmayı ret ettiği için bugün adı sanı anılmıyor.

Biz uzun zamandır Batı hayranlığı hastalığına yakalanmış, bu da yetmezmiş gibi ondan kurtulmanın çarelerini aramıyoruz. Hatta bazılarımız bu hastalığın farkında bile değil. Bu daha kötü olanı… Batı kültürü, bütün insanlığın ve onun başarılarının ölçüsü değildir. Hiç olmazsa bu kadarını bilelim. Bayramınızı kutluyorum.

Aytunç Altındal- Haşhaş ve Emperyalizm. Destek Yay.    

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X