Hadi geçen haftaki Başakşehir’di, liderdi, üst düzeydi falan, filan… Utanmadınız!
Peki, Alanya ne?
Daha doğrusu bu haliniz ne?
Bakın beyler; Bursaspor sizin oyuncağınız değil! Kafanıza göre hareket edemezsiniz… Başta yöneticilerinizin, hocanızın buna izin vermemesi lazım ama nerde!
Oyun kurgusu, sistem, birbirine uyum, paslaşma hepsini geçtim, hocam; bu takım koşamıyor… Gücü yok gücü…
Neden?
Çünkü, kampta yattınız, çalışmadınız…
Sana göre “Ruh” yok bana göre “Gücü” yok…
Sonuç; takımındaki herkesin ayrı telden çalmasının sorumlusu biz miyiz, tribüne gelen taraftar mı? Veya sen misin?
Karar ver hocam…
Peki ya yönetim; Bursaspor’un sert yüzünü gösterin dedim Başakşehir maçından sonra… Gittiniz, hepsinin sırtını sıvazladınız…
Soyunma odasına inip, bir “Yazıklar olsun” diyemediniz…
Diyemezseniz, bu camia size der “Yazıklar olsun” diye… Belki de, daha ağırını…
Sahada gördüğüm şuydu; Bursaspor’un Agu’lu orta sahasını her rakip yürüye yürüye geçer ki, iki haftadır öyle…
Hedef göstermek istemem ama, yerli oyunculara bir sorun bakalım; Batalla’nın performans düşüklüğünü hatta sakatlanmasını neye, kime bağlayacaklar…
Savunmanın uyumsuzluğunu, Ekong’un ayaklarının birbirine dolaşmasını nasıl açıklayacaklar…
Üşenmeyin, sorun…
İlgililer, yetkililer sonra uyarmadınız demeyin…
Bir kez daha vurgu yapayım; Bursaspor’un sert yüzünü gösterin artık… Yarın geç olabilir…
Pilot takımınız için de aynı şey geçerli…
Yeşil Bursa gitti, gidiyor… Ama sanki hem yönetimi, hem menajeri, hem teknik adamı hiçbir şey olmamış gibi davranıyor…
Çok ilginç değil mi?