Samet Aybaba’ya, Bursaspor’un hedefini sordum, şu cevabı verdi:
Tecrübeli teknak adama göre yeşil beyazlı kulüp hangi özelliğini kaybetmiş? Aybaba’nın sezon başındaki prensi Muhammed Emin Sarıkaya neden geri plana düştü? Devre arasında transfer yapılmazsa Samet Hoca’nın tavrı ne olur? Hepsinin cevabı bu sayfada…
İki gün önce “Bursaspor’un bu sezonki hedefi ne?” diye sormuş, kendi görüşümü verdikten sonra Samet Aybaba ve yönetimin de bunu bir an önce belirlemesi gerektiğini vurgulamıştım…
Samet Hoca’yla dün bunu ve merak ettiğim bazı konuları konuştuk…
Aybaba, hedefle ilgili şunları söyledi: “Hani her sezon federasyon liglere bir isim veriyor ya; Bursaspor adına da bu sezonun ismi, -Her anlamda TOPARLANMA SEZONU.- Dikkat et ama her anlam diyorum. Bu iş sadece saha içinde olmaz. Dışındaki faktörlerin de devreye girmesi gerekiyor. Kulüp sıkıntılıysa herkes bunu bilerek hareket edecek. Her şey ortaya konduktan sonra da bir kenetlenme olmalı. Bursaspor’u oluşturan ayakların, sağlam durması şart. Yoksa devriliriz” dedi…
BÜYÜK KULÜP OLMA ÖZELLİĞİNİ KAYBETMİŞ
Samet Hoca, şöyle bir tespit de yaptı: “Bursaspor evet ülkenin 5 büyük kulübünden biri… Dışarıdan bakıldığında öyle… Ancak, zaman içinde büyük kulüp olma özelliğini kaybetmiş maalesef. Biz niye özel uçağı kaldırdık. Oyuncularıma aynen şunu söyledim; -Sizler ne zaman buraya, tekrar büyük kulüp özelliğini kazandırırsınız işte o zaman yine özel uçakla deplasmana gitmeye başlarız.- Bu sezon yapılmak istenenleri iyi okumak gerekli. Belki çok klasik olacak ama, yarışırken aynı zamanda yetiştirilik de yapıyoruz. Ne için; Bursaspor kazansın diye.”
BABASIYLA GÖRÜŞTÜM
“Yetiştiricilik demişken sezon başında bir Muhammed Emin Sarıkaya fırtınası esti, sonra ismini duymaz olduk. Bir problem mi var hocam?” dedim, “Gençlerin ana problemi -ben oldum- demeleri” diyerek, başladı anlatmaya:
“Muhammed 16 yaşında. Doğru yönlendirilmeye ihtiyacı olan bir evladımız. Yeteneklerine güveniyoruz. Evet sezon başında çok iyiydi, şimdi belki o düzeyde değil ama toparlayacaktır. Babasını çağırdım, uzun uzun konuştuk. Ailelerin çok büyük önemi var. Çocuklarını en başta onlar doğru şekilde yönlendirecekler. Mesela, çocuklarının çok üzerine düşmemeleri lazım, rahat bıraksınlar. Hocaları olarak bizler gerekeni yapıyoruz zaten. Dikkat ediyorsan, bir gözümüz hep Vakıfköy’de… Ümit hocayla temas halindeyiz. Oradaki gençleri zaman zaman A Takıma alarak, Vakıfköy’e ayrı bir heyecan katmak istiyoruz. Bunda da etkili olduğumuzu düşünüyorum. Ancak, Özlüce’ye gelmek -futbolcu oldum- anlamı taşımamalı. Maalesef, bazen bu anlamı çıkartan oyuncular ve aileler olabiliyor. Sabrederlerse, hepsi zamanla istedikleri seviyeye geleceklerdir. Acele etmemek gerekiyor.”
AİLELER İŞİN İÇİNE GİRMEYECEK
Samet Aybaba’ya, bizim ekip olarak son dönemde çok tartışıp, orta yol bulamadığımız bir konuyu da sordum; “Gençlerin sözleşmeleri iyileştirilmeli mi, yoksa sezon sonunu beklemek mi lazım?”
Tecrübeli teknik adam, bir örnek vererek, yapılması gerekeni anlattı: “Rahmetli başkanımız İbrahim Yazıcı’yla birlikte çalıştığımız dönemde, Sercan ve Volkan’ın sözleşmelerinde iyileştirme yapılmasını istemiştim. Bana kızmıştı -Ne gerek var- diyerek. Kendisine, -Bu oyunculardan Bursaspor gelecekte çok para kazanacak- dedim. Yıllar sonra, İbrahim başkan beni aradı -Haklı çıktın- dedi. Şimdi, şu an bizim içimizde de şartlarını düzeltmemiz gereken isimler var. Ufak ufak da başladık. Çok abartmamak kaydıyla iyileştirme yapılabilir. Zaten, hepsi ciddi prim alıyorlar. Gençler ve aileleri aslında, olaya para gözüyle bakmamalılar. Şu an öğrenme çağındalar. Gereken zaten zamanı gelince olacaktır. Futbolcu, kendisinden isteneni yapacak, aileler işin içine girmeyecek, bizler ve yöneticiler de onlar kafalarının rahat olmasını sağlayacağız. Olay bu kadar basit.”
TRANSFER YAPILMAZSA NE OLUR?
“Peki hocam; yönetim kurulu devre arasında siz gelip -Hocam mali yapımız ortada. Transfer yapmasak ne dersiniz?– diye sorsa, nasıl bir tavrınız olur” diyerek en can alıcı noktaya en son da değindim: “Elimizdekilerle devam ederiz. Ancak, koşulların ne olduğunu herkes bilecek ve görecek, her kafadan ses çıkmayacak. -Bursaspor’un durumu bu- diye en ufak bir boşluk bırakılmadan, daha fazla kenetlenerek, ilerleyeceğiz” şeklinde cevap verdi.
****
Harun Tekin UÇK’ya başvurmuş
Bursaspor’un, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’nda 3 dosyası var… En sonuncusu eski kaptandan…
Bu haberle ilgili yorumu size bırakıyorum… Mali açıdan zaten zor durumda olan Bursaspor, her yeni güne olumsuzluklarla başlıyor desem yanlış olmaz herhalde… Paul Le Guen’in taksidi ödenebilecek mi, Sivok’un alacakları ne olacak sorularına bir de TFF Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’ndaki dosyalar eklendi… Bilal Kısa ve İsmail Konuk’un ardınan sıraya eski kaptan Harun Tekin de girmiş… Parasını istemek tabii en doğal hakkıdır, itirazımız yok. Ancak, UÇK yerine daha yumuşak bir zeminde bunu yapabilir miydi acaba diye de düşünmüyor değilim. Hani, Bursaspor sevgisi diyoruz ya her seferinde… Sizce, futbolcular oynadıkları, değer kazandıkları kulüpleri mi, yoksa parayı mı daha çok seviyorlar?
Günün sorusu bu olsun?