Artık kaderimize razı bir şekilde bekleyeceğiz kötü sonu…

Başka yapacak hiçbir şey kalmadı çünkü…

Hani, “Çıkmadık candan ümit kesilmez” diyorlar ya, görünen şu ki; ortada ne can kaldı ne de ümit…

Herşeyi Erzurum’da bıraktılar…

Şimdi ağlasan, bağırsan, çağırsan, söz versen ne yazar ki…

Yazık oldu koca şehre, verilen onca emeğe…

Ligde kalmak isteyen takım böyle oynamaz/oynamayamaz… Haftalardır koca kentin üzerine titrediği, uğruna binlerce kişinin binlerce kilometre yol gittiği bir topluluğun, bu kabullenmişliğini, isteksizliğini kabul etmemiz mümkün değil…

Sizi şimdi paraya boğsalar ki, onu da yapıyorlar son dönemde, ne değişecek?

“Gerekirse öleceğiz!”in karşılığı bu muydu?

Mesut Hoca da maalesef sınıfta kaldı… “Takıma şunu kazandırdı” diyebileceğimiz bir tane olumlu katkısı, en önemlisi golü yok, golü… Basın toplantısında da, “Kalan 3 maçı kazanmak için oynayacağız” derken, bunu inanarak söylediğini düşünmüyorum… Çünkü, ne Mesut Hoca ne de öğrencileri o ışığı haftalardır vermiyor…

Bundan sonra nasıl bir yol izlenir bilemiyorum fakat şunu görüyorum; bu inanmamışlar ordusunun yerine, seneye kimle devam edilecekse ve gençlerle kalan 3 haftayı oynamak…  

Ardından da; eğer yeniden ayağa kalmak isteniyorsa, kulübü kaostan uzak tutacak insanlar, planlar, çalışmalar gerekli…

Bunu kim yapar?

Onu da zamanla göreceğiz…

Sıcağı sıcağına kötü şeyler karalamak istemiyorum ama Bursaspor’un baştan aşağıya bazı şeylerden arınmasının şart olduğu açıkça görülmüştür umarım…

Herkes çok yoruldu çünkü…

Ali Ay ve yönetimi, siz de çok yoruldunuz…

Bir karar alacaksanız ki, bu “Devam veya tamam da” olabilir orasını bilemem ama bu kararı bir an önce alıp, açıklamak zorundasınız…

Daha fazla yıpranmadan, yıpratmadan…