Orhan Güney
Orhan Güney

Transferlerin görünmeyen yüzü!

Örnek; Cedric Bakambu’nun maliyeti açıklanırken, 1 milyon 800 bin Euro bonservis, 800 bin Euro da kendisi alacak dendi… Peki ya sonrası…
 
Kulüplerin başında gezinip duran UEFA kılıcını, özellikle devlete olan borçların büyük sıkıntı yarattığını ve hatta önümüzdeki sezon birçok takımın Avrupa kuplarına katılamayacağını haftalardır işliyorum…
TFF Başkanı Yıldırım Demirören de bunu söylemekten kaçınmıyor zaten.
Devlete olan borçlarla ilgili, Bursaspor’un da aralarında bulunduğu 11 kulübünvergi yapılandırmasından yararlanamadığını yazmıştım…
Şimdi biraz daha derine inelim yani, kulüplerin başına kalan bu anlamsız yükün neden kaynaklandığa, başka ülkelerde bu işin nasıl yürüdüğüne bakalım.
Vergi uzmanı arkadaşım Ozan Bingöl, daha önce bununla ilgili bir çalışma yapmış, sağ olsun bana da gönderdi.
Öncelikle, futbolda söz sahibi olan 12 ülkede oyunculara uygulanan vergi oranlarına göz atalım;
 
İNGİLTERE      %50
JAPONYA          %50
İSPANYA           %47
ALMANYA        %45
İTALYA             %43
FRANSA             %40
ARJANTİN        %35
HOLLANDA      %30
BREZİLYA        %27
TÜRKİYE          %15
RUSYA               %13
KATAR               %0
 
 
Özellikle Avrupa ülkelerinde, futbolcu aldığı rakamı beyan edip vergisini vermekle yükümlü. Yani, İngiltere’de bir futbolcu 1 milyon Euro alıyorsa, bunun yarısını vergi olarak devlete ödüyor…
Türkiye’de ise bu tam tersi işliyor, futbolcu 1 milyon Euro’nun tamamını alıyor… Vergisini, damga puluyla birlikte yüzde 16,5 olarak kulüpler devlete ödüyor/ödemiyor.
Bu da şöyle oluyor; Bursaspor’dan örnek verirsek; Cedric Bakambu, yıllık 800 bin Euro alacak. Menajeri de, yüzde 10 üzerinden hesaplanırsa 320 bin Euro kazanacak. İşin görünen yüzü bu.
Görünmeyen veya Bursaspor’un cebinden çıkacak yüzde 16,5 da şu şekilde; 200 bin Euro civarı devlete, sadece bir futbolcudan doğan borç.
İşte bu paralar birikip, birikip kulüplerin karşına çıkıyor, sonra da devletin kapısında “Af” çıksın diye bekliyorlar. Af çıkınca da, vatandaş bu kez bağırıyor, “Hem milyonlar kazanıyorlar, hem de vergisini ödemiyorlar. Gücünüz bize mi yetiyor” diye.
Haklılar… Aslında burada kulüpler de haklı.
Haksın olan bence sistem. TFF, Kulüpler Birliği, devlet bu stopaj sistemini özellikle futbol kulüplerinin üzerinden kaldırmalı.
Spor Yasası hazırlanıyor deniyor, 1. Maddesi, bu olmalı… Futbolcu kazandığının vergisini ödemeli.
Yanılıyor muyum?
 
KULÜPLERİ BEKLEYEN BAŞKA TEHLİKE
 
Beşiktaş’ın, Maliye Bakanlığı’na başvurusuyla ortaya çıktı… Demba Ba transferiyle ilgili daha doğrusu bonservisi bedeliyle. Beşiktaş, 6 milyon Euro karşılında transfer ettiği Demba Ba için, Maliye Bakanlığı’na herhangi bir vergi ödenmesi gerekiyor mu diye soruyor. Aldığı cevap, “Ödeme yapacağınız kulübün ülkesiyle çifte vergi anlaşması varsa yüzde 10, yoksa yüzde 20 -gayri maddi- yani kurumsal vergisini ödemek zorundasınız.” Beşiktaş’ın karşısına yüzde 10’luk bir borç çıkarmışlar bu da600 bin Euro yapıyor. Maliye Bakanlığı, Beşiktaş’tan yola çıkarak diğer kulüplerden 5 yıl geçmişe yönelik, kurumsal vergi borçlarını talep etmeye hazırlanıyor… Futbolcuların tahakkuk ettirilmeyen stopajları yetmiyormuş gibi, bonservis ödenen oyuncularla ilgili de kurumsal vergi borcu ortaya çıkacak… Eğer bir çözüm bulunmaz ise, bir çok kulübün başı çok ağrıyacak.
 
Resmen komedi! Pilot’un hocası kim?
 
 
Ahenk bozulmasın, arkadaşlar rahat çalışsın istiyoruz ama gördüğümüz kadarıyla ahenk falan kalmamış…Faruk Korkmaz, henüz kimin kararı olduğu belli olmayan bir komedi sonrası istifa ettirildi… Ardından, Bursaspor Gençlik Geliştirme Sorumlusu Yalçın Gündüz apar topar Yeşil Bursa’nın teknik adama olarak görevlendirildi… Sözleşme imzalanmadığı ve lisansı çıkmadığı için hafta sonu maçı yardımcısıyla beraber tribünden izledi. Dün duydum ki, Yalçın Hoca da görevi bırakmış. Nedeni, sözle konuşulan ile kağıda dökülen arasındaki fark nedeniyle. Yalçın Hoca’ya, Faruk Korkmaz’ın şartlarında bir teklif sunulmuş, ama dün sözleşmede yazanlar verilen sözlerle aynı değilmiş. Gündüz de, kabul etmeyip ayrılmış. Tabii yardımcısı da. Hemen, Faruk Korkmaz’ın yardımcısı Sinan Hoca, takımı idmana çıkarsın diye aranmış ama o da etik olmayacağı için bunu kabul etmemiş. Resmen komediYeşil Bursa’yı mevcut yönetimi mi idare ediyor yoksa başka güçlerin parmağımı var anlayamadık. Anladığımız, ortada bir senaryo var bakalım nasıl sonuçlanacak? Bu arada, rakamları özellikle yazmadım ki, kimse rencide olmasın… 
 
Bursa’nın gururu!
 
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Süleyman Şahin, başarılarına bir yenisini daha ekledi… Uzun süredir hazırlanıyordu ve sonunda İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde yönetim ve organizasyon alanında girdiği sınavı kazanarak Doçent oldu… Türkiye`de Beden Eğitimi ve spor alanından lisans, yüksek lisans ve doktorasını yaparak daha sonra IIBF alanından bugüne kadar doçentliğini alan ilk kişi Doç.Dr. Bilge Donuk’tu. Şimdi de Şahin bu unvanı kazandı… Sporun ve sporcunun yanında olan Şahin’i OLAY ailesi olarak kutluyoruz, başarılarının da devamını diliyoruz… Başkaları gibi saklanmaya, politik olmaya değil, icraatlerini konuşturmaya devam ediyor. 
 
İbrahim oynamak istiyor!
 
 
İbrahim Öztürk’le ilgili alınan kararın doğruluğunu veya yanlışlığını zaman gösterecek. Kendisiyle konuştum, üzgün doğal olarak ama küsmüş değil. U21 takımında “oyna” derlerse ne yaparsın diye sordum, “Eğer böyle bir talep olursa geri çevirmem. Hem formumuzu korumuş oluruz. Oynamak isterim. Sadece deplasmanlara gitmemiz doğru olmaz. Çünkü,  A takımla zaman zaman birlikte seyahat ediyoruz. Şık durmaz” dedi.  

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X