Salda Gölü’nde millet bahçesi mayası tutmaz!

Türkiye’nin Maldivleri olarak nam salan, Burdur’un doğal güzellikleriyle ünlü Salda Gölü’nü henüz gidip görmedim ama görüntüleri gerçekten muhteşem ve heyecan verici…

Yerli yabancı turist görmek için boşuna akın akın gelmiyor.

İşte o Salda Gölü’ne, TOKİ tarafından millet bahçesi yapılacakmış.

Espri yapmıyorum, gerçek!

Göl kenarına millet bahçesi olur mu?

Projenin işlevine ters!

Ve çok tehlikeli de!

Yol yakınken vazgeçilmeli…

Çünkü;

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, millet bahçesi projesini tanıtırken,“İstiyorum ki milletimiz, bu bahçelere gelip, çoluk çocuk çimlerinde yuvarlansın, eğlenip stres atsınlar”diyerek tarif etmişti amacını…

Bu durumda, göl kenarına yapılan millet bahçesinde, çoluk çocukorada nasıl yuvarlanacaklar?

Ya yuvarlanırken göle düşerlerse, bunun sorumlusu kim olacak?

Gölün suyu tatlıdır, denize benzemez!

Çevre Bakanı, Salda çevresinde millet bahçesi dışında başka bir yapılaşmaya izin vermeyeceklerinin sözünü vermiş gerçi…

Yöre halkı yine de endişeli…

Haklı da…

Kötü örnekleri çok!

Bir zamanlar Trabzon Uzungöl için de verilmişti sözler, bugün o doğa harikası bölgenin eski güzelliğinden eser yok!

Uzungöl için şimdi Betongöl diyorlar…

Dileriz Salda Gölü’nün adı da Sela Gölü’ne dönüşmez!

4-5 sene sonra medyada “Türkiye’nin Maldivleriydi şimdi oldu çöp dağları” başlıklarını görmeyiz.

Ben hala umutluyum, bu projenin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan döneceğine inanıyorum.

İmam böyle yaparsa…

İlk haber kentimizden…

Nilüfer Müftülüğü’nde görevli müezzin, bir AVM’nin giyim mağazasındaki deneme kabininde, kadınları cep telefonuyla görüntülediği iddiasıyla gözaltına alındı.

“Ben mağazada kıyafet deneyen erkek arkadaşıma şaka yapmak istemiştim, kabinleri karıştırmışım” dese de, tutuklanarak cezaevine gönderildi müezzin…

İkinci haber Sakarya’dan…

O ilimizde de bir imam, hutbe nedeniyle tartıştığı vatandaşı bıçakla yaralamış. Aslında aralarındaki husumet bir yıl öncesine dayanıyormuş, her karşılaştıklarında tartışıyorlarmış, son karşılaşmalarında imam, dayanamayıp çekmiş bıçağı…

Aynı gün çıkan bu iki haber, “İmam böyle yaparsa cemaat ne yapmaz” sözünü hatırlattı ister istemez…

“Kaynanam söyledi bamya olmuş 35 lira!”

Partisinin Eskişehir’de düzenlenen 1.Olağan İl Kongresi’nde konuşan, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, iktidarın ekonomik politikalarını sert bir dille eleştirmiş.

Demiş ki;

“İstanbul’da bamyanın kilosu olmuş 35 lira. Bana da kaynanam söyledi!”

Beğenmediğimiz sümüklü bamya bile 35 liraysa, varın diğer sebzelerin fiyatını siz düşünün demek istemiş Fatih Bey…

Fakat çarşı pazardaki fiyatları kaynanasından öğrenmesi ilginç geldi bana…

Niye eniştesine sormamış ki!

Rahmetli Erbakan Hocam iyi ki bu günleri görmedi!

Hangi günleri mi?

Bamyanın 35 lira olduğu günleri!

Melih Başkan’ın çağrısı

“Türkiye’de yaşayan 35 yaşın altında eli silah tutan ne kadar Suriyeli varsa, Türkiye’de kurulacak kamplarda askeri eğitime alınmalı ve Suriye’deki cephelerine gönderilmeli.

Bu uygulamaya yanaşmayan veya kabul etmeyenler derhal sınır dışı edilmeli!

Göreceksiniz Türkiye’de Suriyeliler tartışması bir anda bitecektir.

Suriyeliler bu söylediklerime alınmasın.

Sadece diyoruz ki, taşın altına siz de elinizi koymalısınız.”

Bu sözleri Ankara eski Belediye Başkanı Melih Gökçek, sosyal medyadaki hesabından paylaşmış…

Aynı görüşü yıllardır biz de savunuyoruz ama biz yazınca, faşistlikle, ırkçılıkla suçlanıyoruz.

Melih Başkan’ın bu çağrısına bakalım iktidar ciddiye alacak mı?

Almaz…

Çünkü, geçti Bor’un pazarı!

Bu saatten sonra o dediği Suriyeliler anca sahillerde nargile kampına gelirler!

Kulak

Kulak, vücudun röntgenini çeken en özel uzuvlarımızdan biriymiş…