Flipboard
A Milli Futbol Takımımızın, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerindeki kötü performansı, geleceğe dair umutlarımızı kararttı.
Şampiyonaya katılma hayallerimiz daha ilk üç maçta suya düşmüş durumda.
Peki Türk futbolu neden bu hale düştü?
Basında günlerdir nedenleri yazılıyor, tartışılıyor…
Neler denmiyor ki!
*
“Tek sorumlu futboldan anlamayan, kulüp yönetiminden bile aciz kişilerin yönettiği TFF’dir” diyenler var…
“Teknik Direktör Fatih Terim’dir asıl sorumlu” diyenler çoğunlukta…
Türk futbolunun ruhunu, 3 Temmuz şike soruşturması sürecinde yitirdiğini söyleyenlerin sayısı da az değil…
Sistemsizliğe, yabancı kontenjanına, altyapı ve tesisleşmeye önem verilmemesine…
Yeniden yapılanma masallarına, yanlış transfer politikalarına, sahalardaki şiddete, tribünlerdeki ilgisizliğe…
Kulüpler ve futbolcular arasındaki sevgiden yoksun rekabet duygusuna, spor medyasının reyting kaygılı haberlerine bağlayanlar da dolu…
*
Hepsinin kendine göre doğruluk payları olabilir ama bence Türk futbolunun çöküşünü hazırlayan ne biliyor musunuz?
Futbolcuların her yenildikleri maç sonrası medyaya verdiği şu gıcık demeçtir:
“Bu maç geride kaldı. Artık önümüzdeki maçlara bakacağız!”
Böyle diye diye kaç turnuva geldi geçti…
O açıklamayı yapan futbolcunun lisansını anında yırtıp, atmadıkça…
Mikrofonu uzatanlar, “İyi de güzel kardeşim sen daha önündeki topa vuramıyorsun, kalkmış önümüzdeki maçları düşünüyorsun! Önündeki maçlara bakacağız derken, yoksa başka bir şey mi kastediyorsun?” diye sormadıkça, Türk futbolu bir gıdım ilerlemez…
Önümüzdeki maçlarda daha çok arkamıza baka baka çıkarız!
Uluslararası turnuvalara katılmaya maçamız(!) yetmez…
Bulgaristan Merkez Seçim Komisyonu, Hak ve Özgürlükler Hareketi Başkanı Lütvi Mestan`a, seçim kampanyası döneminde Türkçe konuştuğu için ceza vermiş.
Bulgar yasalarına göre, seçim propogandalarında Bulgarca dışında dil kullananlara ciddi para cezaları öngörülüyormuş.
Dikkatinizi çekerim, cezayı veren bir AB üyesi ülke!
Bir de, AB`ye alınmamak için yıllardır bin dereden su getirtilen Türkiye`ye bakın…
Seçimlerde isteyen kürtçe konuşuyor, yazıyor, isteyen lazca, arnavutça, çerkezce…
Demek ki;
Söz konusu Türkiye olunca, ileri demokrasi, barış, özgürlükler, insan hakları, uyum yasaları masallarıyla uyutmaca…
Başka bir ülkeye gelince, aynı konularda üç maymunu oynamaca!
İkiyüzlülüğün, çifte standartın açılımıdır, AB!
Bakan Timsah Arena`da!
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay, dün Bursa`daydı…
Kentimizdeki spor tesislerinde incelemelerde bulundu.
Bursa`ya kadar gelip de, Büyükşehir Belediyesi Timsah Arena Stadyum inşaatını gezmeden gitmek olmazdı.
Gelen haberlere göre;
Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan ve inşaatı son aşama gelen yeni stada hayran kalmış Bakan Çağatay…
Haziran`daki Türkiye Kupası finaline yetiştirilmesi Başkan Recep Altepe`den söz almış…
Keşke, Başkan Altepe de Bakan`dan söz alsaydı, projeye maddi kaynak konusunda!
Bitirin demek kolay!
