Avatar
Selahattin Adıgüzeller

Unutursam fısılda, kızarsam sus!

 Çağan Irmak`ın “Unutursam Fısılda” gişe başarısını sürdürüyormuş…
Gösterime gireli henüz bir hafta olmasına rağmen, şu ana kadar toplam 350 bin kişiye ulaşmış izleyici sayısı…
Irmak, her filmiyle kendi rekorunu egale etmeyi başarıyor…
Sinemaseverin gönlüne damardan girmeyi biliyor…
Babam ve Oğlum, Issız Adam, Dedemin İnsanları adlı filmlerinde olduğu gibi…
 
*
 
Geçtiğimiz pazar günü, kızımla birlikte biz de gittik “Unutursam fısılda” filmine…
Gerçi niyetimiz Cem Yılmaz`ın `Pek Yakında` filmiydi, saati uymayınca onu izlemek kısmet oldu.
Salon doluydu, ancak en ön sıranın bir arkasında boş koltuk bulabildik.
Film öncesi, salondaki izleyici profiline şöyle bir baktım…
Hemen her yaştan izleyici vardı ama kadın ağırlıklıydı…
Çağan Irmak`ın tarzını bildiklerinden olsa gerek, ellerinde mendilleriyle hazır bekliyorlardı.
Erkek izleyicilerin ellerinde ise patlamış mısır külahı!
 
*
 
Filme gelince…
Hikayesi, diyaloglar, şarkılar, çekim mekanları ve kalitesi on numara…
Oyuncuların hepsi harika bir performans sergilemişler.
Aşkın her hali, romantizm, nostalji, aile sevgisi, idealizm, dostuk, ne ararsan var…
İzlerken, güldük, duygulandık, eğlendik…
Fakat bir sahnesini yadırgadım…
Bana göre, senaryonun en itici ve tehlikeli sahnesiydi…
 
*
 
Okulun müzik grubunda solistlik yapmasına izin vermeyen babasına kızıyor lise öğrencisi Hatice…
Buna tepki olarak da, okul bahçesinde topluca okunan İstiklal Marşı`na katılmıyor!
Dayak yeme pahasına, niye okumadığını soran okul müdürüne de şu cevabı veriyor:
“Kendimi özgür hissetmediğim için okumadım!”
Anasına, babasına, öğretmenine, arkadaşına kızan her öğrenci, okulunda İstiklal Marşı okunurken ya aynı tepkiyi gösterirse?
Şarkıları unutursak fısıldayan olur da…
Milli duygularımızı unutursak, onu bize kim fısıldayacak Çağan kardeş? 
 
Prusia`dan Bursa`ya…
 
Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Erdoğan Bilenser`in hazırladığı “Prusia`dan Bursa`ya… 8500 Yıldır Üreten Kent” adlı kitabının tanıtım toplantısı vardı önceki akşam Merinos AKKM`de…
Yapı Kredi Yayınları`ndan çıkan kitapta, antik dönemden başlayarak Bursa`nın ekonomik tarihini bir bütünlük içinde görme amaçlanmış…
Özetle, “Bursa`nın DNA`sı” deniliyor…
Kitabın hazırlanmasında emeği geçenlerin yaptığı konuşmaları izlerken, doğduğum ve yaşadığım kentin güzellikleriyle, tarihiyle, zenginlikleriyle bir kez daha övündüm…
Gurur duydum.
Gerçekten de ayrıcalıklı bir kent Bursa…
 
 
Önce istişare sonra demokrasi!
 
AK Parti`de ilçe kongreleri yapılıyor.
Yapılmasına yapılıyor da, kongreler tek adaylı olunca ve o aday günler öncesinden açıklanınca, haliyle heyecan vermiyor delegelere.
Oy verse de seçilecek vermese de…
Sandıkta sadece Genel Merkez`in benimsediği ismi onaylıyorlar oylarıyla.
AK Parti`de istişare geleneği, partiiçi demokrasiden önce gelir!
Tamam kabul…
Hiç olmazsa, kongrelere heyecan katacak formüller üretilebilirdi…
Örneğin;
2015 genel seçimlerinde, kimleri milletvekili adayı görmek istedikleri de sorulabilirdi partililere…
Kongreyle önseçimi de aradan çıkarırlardı… 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X