Bursa, şu ana kadar potansiyelini neredeyse hiç kullanamasa da aslında bir sahil kenti.

Şehir; Mudanya, Gemlik, Karacabey sınırlarında 115 kilometre deniz, İznik ve Uluabat’ta 162 kilometre göl olmak üzere toplamda 277 kilometrelik kıyı bandına sahip.

Dün, Esence (Eşkel) sahilindeydik.

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği basın toplantısında Başkan Alinur Aktaş’ın açıklamalarını dinledik.

2020’nin Mart ayında meclis kararıyla Mudanya ve Gemlik sahillerinin sorumluluğu ilçe belediyelerine devredilmişti.

Bu sene ise tüm sahillerde yetki tekrar Büyükşehir Belediyesi’ne geçti.

Başkan Aktaş, “İki yılda Kumla’da 1,5 kilometrelik sahil haricinde çivi çakılan nokta kadar yer olmadı” dedi.

Şöyle devam etti:

“Maalesef sahil bize ait değil, çöpünü toplamıyorum gibi bir algıyla da zaman zaman karşılaşıyoruz. Çöpü ilçe belediyesi toplar, bertarafı ile ilgili iş ve işlemleri Büyükşehir Belediyesi yapar. Bizim temizlik işleri gibi bir birimimiz yok ama arkadaşlarımızla bıkmadan usanmadan bu işleri de yerine getirmeye çalışıyoruz.”

Sahillerde yüksek kalite göstergesi olan Mavi Bayrak ödülüne sahip olmak için tam 33 ayrı kriterin eksiksiz yerine getirilmesi gerekiyor.

Bursa’da Mavi Bayrak almaya hak kazanan ilk yerin İznik Gölü İnciraltı Plajı olduğunu bu köşenin okurlarına daha önce duyurmuştuk.

İnciraltı Plajı’nın Mavi Bayrak teslim töreni bugün yapılacak.

Mesudiye, Yeniköy, Malkara ve Kurşunlu plajlarının da yakında Mavi Bayrak alacağını öğrendik.

Başkan Aktaş’a sahillerdeki deniz suyu kalitesinin ne durumda olduğunu sordum.

Müsilajla ilgili bu sene bir sorun olmadığını belirtti.

Esence sahilindeki vatandaşlar da suyun çok temiz olduğunu kaydetti.

Ancak elbette çok dikkatli olmak zorundayız.

Marmara Denizi’ne kıyısı olan kentlerdeki yılların ihmalinin bir neticesiydi müsilaj.

Gerekli önlemler alınmazsa tekrar edebilir.

Bu arada sahillerin ne yazık ki çok hor kullanıldığını da ifade edelim.

Temizlik hususunda daha hassas olunmalı, yenilip içilenler artık etrafa bırakılmamalı.

NÜFUS HAFTA SONU 10 KAT ARTIYOR, MAHALLE SUSUZ KALIYOR

Esence’deki toplantıya gazeteciler kadar bölge sakinleri de yoğun ilgi gösterdi.

Öyle ki basın açıklaması âdeta bir halk buluşması hâline geldi.

Vatandaşlar, toplantıda 3 gündür susuz kaldıklarını kaydetti.

Sineklerden şikayet edildi, ilaçlama çalışmalarının artırılması istendi.

Öncelikle şunu belirtelim:

Kırsal bir mahalle olan Esence’de bin kişilik nüfus yazın 10 kat artıyor.

Özel sulama da yapılınca altyapı yetersiz olduğundan haliyle kuyu suyu yetmiyor.

Başkan Aktaş, bölgedeki su probleminin seneye biteceğini söyledi.

Önümüzdeki yıl içme suyu isale hattı tamamlanacak, baraj suyu kullanılmaya başlanacak.

Ayrıca kanalizasyonla ilgili yatırımların da kısa süre içinde hayata geçirilmesi hedefleniyor.

Bölgenin revize edilmiş imar planı Büyükşehir’e daha yeni gelmiş.

Eylül ayında plan mecliste görüşülecek.

Bölgedeki imar sorunları da plan kabul edilirse çözülecek.

SAHİLLERDE BÜYÜKŞEHİR MEMNUNİYETİ

Sahillere Büyükşehir’in elinin değmesi yurttaşta karşılık bulmuş.

Konuştuğumuz Esenceliler, hizmetlerden memnun olduklarını söylerken, teşekkürlerini sahili gezen Başkan Aktaş’a da bizzat ilettiler.

Aktaş, her teşekkür edene “Siz asıl seneye görün, çok daha güzel olacak” dedi.

Büyükşehir Belediyesi, sahil hizmetlerinden bir lira kâr elde etmiyor.

Kafelerden şezlonglara, işgaliyeye kadar hiçbir rant hesabı yapılmıyor.

Genelde bu tür yerlerde tam tersi uygulamalara tanıklık edildiği için Büyükşehir’in sadece vatandaş memnuniyetini odaklayan yaklaşımını önemsiyoruz.

Alinur Aktaş, görev süresi boyunca Bursa sahillerinde yatırım yapmak için herhangi bir özel girişimden kendilerine talep gelmediğini de iletti.

Altyapıyla ilgili bunca eksiklik varken, daha yeni yaşanılan müsilaj felaketi de ortadayken talep gelmesi şaşırtıcı olurdu zaten.

Ancak yerel yönetimler isterse özel sektörü teşvik ederek harekete geçirebilir.

Bursa sahilleri elbette bir Marmaris, Bodrum değil.

Sonuçta beş yıldızlı tatil köyleri yok.

Senelerdir kent sakinlerine genellikle hafta sonu hizmet eden yerler buralar.

Ancak doğru bir vizyonla şehir dışından da turist çeken gözde lokasyonlar hâline pekala getirilebilirler.

Eksiklikler giderilip, özel sektör desteklenirse farklı bir çehreye sahip olabilir Bursa sahilleri.

Artık turizmi önceleyeceğiz demekle olmuyor sadece…

Sarf edilen sözlerin altını doldurmak için her şeyden evvel eksik yatırımları tamamlamak gerekiyor.

BURSA’NIN ANAYASASI RAFTAN İNİYOR

Türkiye’de 1985’te İmar Kanunu çıktıktan sonra 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı tek yapan il olan Bursa, bu mirası ne yazık ki iyi kullanamadı.

Şehrin istikbaline yön verecek, 2040’ı hedefleyen 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı hâlâ hazırlanamadı.

Süresi dolan 1/100.000 Ölçekli Bursa 2020 Yılı Çevre Düzeni Planı’nın ardından 2040 planının 2023 sonrasına kaldığı konuşulmaya başlanmıştı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Esence’de plan üzerindeki görüşmelerin önümüzdeki hafta yeniden başlayacağını da açıkladı.

Son dönemde Ankara merkezli parsel bazlı plan değişiklikleriyle yönetilen Bursa’da 2040’ı hedefleyen 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı umarız ortak akılla bir an önce şekillenir.

19 Ocak 1998’de onaylanan 1/100.000 Ölçekli Bursa 2020 Yılı Çevre Düzeni Planı gibi tüm kentin uzlaşısı ile kabul edilir.

Dileriz delik deşik edilmesine de müsaade edilmeyerek şehir tarafından sahiplenilir.

Süreci yakından takip etmeyi sürdüreceğiz.

Bursa’daki Ankara imzalı parsel bazlı düzenlemeleri aktarmaya da devam edeceğiz.