Bursa-İstanbul arasındaki yoğun yolcu trafiğinde İDO’ya bir alternatif sunan BUDO iki büyük kent arasında seyahat edenlerden büyük ilgi görüyor.
Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın bugünkü köşesinde BUDO’daki yeni uygulamanın yansımalarından söz ediyor.
Söz konusu yeni uygulama gemi büfelerinin artık belediye tarafından değil özel sektör tarafından işletilmesi.
Yüksek kira bedeli vatandaşa yansıyor
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal tesis, deniz otobüsü ve deniz uçağı işletmeciliğine girmesi öteden beri hep tartışıldı.
‘Belediye yemek, döner satar mı’, ‘Belediye deniz ve hava taşımacılığına niye el attı’ diye bunlara karşı çıkanlar vardı ama piyasa dengesinin oluşmasında, hijyen ürünler satılmasında ve tekeli elinde tutanların rahatının kaçmasında vatandaş çıkarı ön plandaydı.
Örneğin;
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Marmara Denizi’ndeki ulaşım tekelini kırması çok ses getirdi.
Bu durum İstanbul yöneticilerinin hoşuna gitmedi.
Buna rağmen bir Bursa markası olan BUDO’nun Mudanya’dan İstanbul’a yolcu taşımaya başlaması başlı başına olaydı.
Bursa, Mudanya’daki limanları kendi eliyle sonrasında rakip olabileceği kuruluşa teslim ederken, BUDO’nun ve şimdilerde faaliyetine son verilen su kuşunun İstanbul limanlarına sokulmak istenmemesi, bürokratik engeller çıkarılması kolay unutulacak şeyler değildi.
Bütün bu engellere rağmen BUDO artık çok yol aldı.
Bursa’nın yerel yönetiminde yaşanan değişiklikle birlikte, sosyal tesislerde olduğu gibi BUDO gemilerindeki büfelerin işletmesi de müstecire devredildi.
Gemi büfelerinini özelleştirilmesine ilişkin gelişmeyi geçtiğimiz 11 Ocak tarihli makalemizde bu sütunlardan sizlere aktarmıştık.
O makalemizde BESAŞ tarafından işletilirken aylık 100 bin lira gibi bedelle özelle sektöre kiralanan büfelerin yolculara yansımasının nasıl olacağını sormuştuk.
Dün, Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraki BUDO gemileri ile sık sık İstanbul’a gidip gelen bir dostumuz aradı.