Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından yerli imkanlarla geliştirilip üretilen T625 Genel Maksat Helikopteri, ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi. 

Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda TUSAŞ tarafından yürütülen Özgün Helikopter Programı’nda ilk uçuş heyecanı yaşandı.

Bir süredir yer testlerine devam edilen T625 helikopteri geçen günlerde üretim hangarından çıkarılarak uçuş hattına taşındı. Bu sabah saat 06.00 sıralarında motoru çalıştırılan T625 helikopteri, iniş takımlarını ilk defa yerden kaldırdı.

Projede gece gündüz çalışarak yoğun emek sarf eden mühendis ve teknisyenlerin de katılımıyla TUSAŞ test pilotları kontrolünde ilk kalkışını yapan T625 helikopteri, sorunsuz şekilde havalanarak, gerçek bir uçuş ortamında manevra denemelerini icra etti.

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir de bu gelişmeyi sosyal medya hesabından, “Tamamen milli kaynaklarla geliştirilen ilk helikopterimizin ilk uçuşu vatana millete hayırlı olsun. Tüm emeği geçenlere sonsuz teşekkür ve tebrikler. Rabbimize hamdolsun.” ifadesiyle duyurdu.

T625 helikopteri, yerli imkanlarla geliştirilip üretilen gövde, transmisyon, dişli kutusu, güç aktarma organları, iniş takımları ve elektronik sistemleriyle TUSAŞ pilotlarına emanet edildi.

T129 Atak helikopterinden elde edilen tecrübe ve bilgi birikiminden de faydalanılan T625, Türk havacılığının ulaştığı noktayı da göstermiş oldu.

Askeri ve sivil alanda geniş bir yelpazeye hitap eden T625 Genel Maksat Helikopteri, kendi alanında küresel anlamda geleceğin gereksinimleri göz önünde bulundurularak tasarlandı. Helikopterin, yüksek irtifa ve sıcaklıkta, zorlu iklim koşullarında, gerek performans ve manevra kabiliyeti gerekse sağladığı yüksek kabin/azami kalkış ağırlığı oranıyla Türkiye’de ve uluslararası arenada söz sahibi olması hedefleniyor.

Üstün faydalı yük imkanı ve farklı konfigürasyon seçenekleri sunmayı öngören T625 helikopterinin, arama-kurtarma, personel taşıma, VIP, yangınla mücadele, hava ambulans ve offshore gibi alanlarda hizmet vermesi öngörülüyor.

Helikopterin, elde edilen bu başarıyla birlikte, yer ve uçuş testlerini müteakip, sertifikasyon ve kalifikasyon süreçlerinin de tamamlanmasıyla 2020’li yıllarda semadaki ve envanterlerdeki yerini alması hedefleniyor.