Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları…
60 yıllık hayalimizi anlamlı bir buluşmayla gerçeğe dönüştürüyoruz. Tarihi bir adım attığımız böyle bir günde sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Türkiye’nin otomobili sadece Türkiye’de değil dünyanın birçok yerinde ses getirdi. Ülkemizin büyüyüp güçlenmesinden rahatsızlık duyanlar yoğun bir karalama kampanyası başlattılar. Hayatlarında ülke ve millet hayrına bir çivi çakmamış olanlar koro halinde iftira üretme yarışına koyuldular.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kurmayları mikserleri çalıştıran butona birlikte bastı.
60 yıl sonra bile olsa Türkiye’nin böyle bir hamleye girişmesi içimizdeki bazı çevrelerin adeta kabusu haline geldi. Tüm çabalarına rağmen projede bir kusur bulamadılar.
Milletimizin her ferdi, ülkemizin gücünü ve üretim kapasitesini temsil eden bu projeyi sahiplendi.
“HER ALANDA PROJELERİMİZE HIZ VERDİK”
Yıllardır içeriden ve dışarıdan sabotajlara maruz kalmış bir hayalin gerçekleşmesi ile milyonlar yürek yeniden heyecana kapıldı. Corona virüs salgınına rağmen gece gündüz çalıştık. Tüm dünyanın yatırımlarını durduğu bu süreçte, sağlıktan ulaşama çevre ve enerjiye kadar her alanda projelerimize hız verdik.
Bugün sadece yeni bir yatırıma başlamanın sevincini değil salgına rağmen devasa bir projeyi hayata geçirmenin haklı gururunu yaşıyoruz.
Tasarım aşamasında bu güzel eseri öldürmeye çalışanlara en güzel cevabı veriyoruz.
Milli otomobillerimizin tüm süreçlerini buradan idare edeceğiz. TOGG tarafından üretilecek her şey buradan yapılacak. Tüm aşamalar burada gerçekleştirilecek.
Çevre dostu projelerle çıtayı daha yükseğe taşıyoruz. Genç kuşaklara ilham aşılayacağına inanıyorum. Emeği geçen ve geçecek olanları tebrik ediyorum.
Başarıya giden yol çoğu zaman engellerle, sabotajlarla hatta ihanetlerle doludur. Otomotiv sanayinde devrim otomobili girişimi son derece basit sebeplerle rafa kaldırılmıştır. Türkiye’nin şeftali yerine motor üretmek istemesi daime birilerini endişelendirmiştir.
Son 18 senede neleri başardıysak tehditlere rağmen başardık.
1961 tarihli otomotiv kongresinden çarpıcı bir ayrıntı paylaşmak istiyorum. Amacı Türkiye’de otomobil yapılamaz düşüncesini çürütmek olan kongreye birçok kişi katılır. Başkanlığı Şükrü Er yapar. Şükrü Er adeta feryat eder gibi şöyle anlatıyor; ” Tartışmada yaparız diyen ve yapamazsınız diyen birkaç ithalatçı yer alıyordu. İthalatçılar telaş içinde. Propaganda için her türlü masrafı göze alıyorlar.” Şükrü Er’in dediği gibi Devrim Arabaları en başından beri öksüz kalmıştır.
O dönemin CHP zihniyetindeki gazetelerine baktığımızda yerli otomobil konusu boş lakırtıdır.
“VURGUN YEMEYİ GÖZE ALDIK”
Denizin dibinden inci çıkarmak isteyen, vurgun yemeyi göze almalıdır.
Ülkemizin bekası için kefenimizi giyerek çıktığımız bu yolda biz de vurgun yemeyi göze aldık, alacağız.
Son 18 yılda tabiri caiz ise hem şeytan taşladık, hem tavaf yaptık.
Bu işi bitireceğiz. Ölmek var dönmek yok. Şunu açık ve net söylüyorum. Herhangi bir aksilik oldu diyelim, devletimizin hazinesi ve maliyesi bu işi bitirmeye yeter. Her alanda hayalleri ile buluşturduk. Biz bu ülkeye bu millete güveniyoruz. Biz Türkiye’nin potansiyeline güveniyoruz. Biz fırsat verildiğinde
insanımızın neleri başarabileceğini biliyoruz.
Salgın döneminde fabrika inşaatına başlamak için, tedarikçi seçimlerinin yüzde 93’ünü tamamladık. Çin’de dış tasarım işlemleri bitti. Sahadan aldığımız bilgilerle ekonomideki canlanmayı güçlü bir şekilde teyit ediyoruz. İlk 6 ayda sanayi siciline 7 bin işletme kaydoldu.
“2022 YILINI SON ÇEYREĞİNDE BANTTAN İNECEK”
Fabrikayı 18 ayda tamamlamayı, 2022 yılının son çeyreğinde otomobilimizi banttan indirmeyi planlıyoruz. Avrupa’nın ilk ve tek elektrikli SUV modeli yola çıkacak.
Üretime geçtikten 3 yıl sonra binek otomobillerde ülkemizde en yüksek yerlilikle üretilen tek marka Türkiye’nin Otomobili olacak.
4 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK
Fabrika alanında 4 binin üzerinde vatandaşımız istihdam edilecek.
Corona virüs’ün yaralarını sarmaya başladık. Ekonomimiz çok hızlı bir toparlanma sürecine girdi. Amerika Çin Güney Kore gibi ülkeleri geride bıraktık.
Toparlanma sürecinin Temmuza yılında daha da hızlandığını görüyoruz. Yapamayız üretemeyiz diyerek azminizi kırmaya çalışanlara asla prim vermeyin.
Başarı zahmet sabır ve cesaretin en tatlı meyvesidir. Devlet ve millet olarak sırt sırta verirsek aşamayacağımız hiçbir zorluk yoktur.