Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, yılın ikinci enflasyon raporu toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Karahan, fiyatlama davranışları ve enflasyon beklentilerini yakından takip ettiklerini belirterek, “Sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız” dedi.
Enflasyon ana eğiliminin öngörülerden yüksek geldiğini söyleyen Karahan, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artışla yüzde 38’e güncellendiğini açıkladı. Yılın ilk enflasyon raporunda yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36 olarak belirlenmişti. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde korundu.
Karahan, enflasyonda zirve için de tarih verdi. Buna göre enflasyonda zirve mayıs ayında yüzde 75-76 seviyesinde görülecek.
Karahan’ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Fiyatlama davranışlarını ve enflasyon beklentilerini yakından takip ediyoruz. Enflasyon, hedeflerimizle uyumlu seviyelere gerileyene kadar sıkı para politikası duruşumuzu korumakta kararlıyız. Enflasyon görünümünde kalıcı bir bozulmaya kesinlikle izin vermeyeceğiz. Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir.
“GELİŞMİŞ ÜLKELER YAVAŞ FAİZ İNDİRECEK”
Küresel büyümede 2024 yılında sınırlı bir artış öngörülmektedir. Jeopolitik gelişmeler ve sıkı politika öne çıkan küresel risk faktörleridir. Küresel enflasyon hedeflerin üzerinde seyretmeye devam etmektedir, merkez bankaları parasal sıkılığı korumaktadır. Gelişmiş ülke merkez bankalarının daha geç ve daha yavaş faiz indirimine gideceği beklentileri kuvvetlenmiştir.
Yurt içi talepte direnç sürerken bazı normalleşme işaretleri mevcuttur.
Net ihracatın büyümeye negatif katkısı azaldı.
Parasal sıkılaştırmanın iç talebe etkilerini çeşitli göstergeler üzerinden yakından takip etmekteyiz.
Yurt içi talepte direnç sürerken bazı normalleşme işaretleri mevcuttur.
Net ihracatın büyümeye negatif katkısı azaldı.
Parasal sıkılaştırmanın iç talebe etkilerini çeşitli göstergeler üzerinden yakından takip etmekteyiz.
Yurt içi üretim talebe kıyasla ılımlı bir seyir izledi.
Toplam talep koşulları enflasyonist düzeyde seyretmekte.
Çıktı açığı dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olacak.
Cari işlemler dengesindeki iyileşmenin devam edeceğini öngörüyoruz.
Sıkı para politikası talebi dengeleyecek.
Yılın ikinci yarısında, parasal aktarımın gecikmeli etkisiyle iç talepte zayıflama olacağını, cari dengede iyileşmenin devam edeceğini öngörüyoruz.
“ENFLASYON ÖNGÖRÜLERİMİZDEN YÜKSEK SEYİR İZLEDİ”
Tüketici enflasyonu öngörülen tahmin aralığının üzerinde gerçekleşmiştir.
Son 3 ayda enflasyon öngörülerimizden yüksek seyir izledi.
Enflasyon göstergeleri ana eğilimde gerilemeye işaret etmektedir.
Enflasyon ana eğilimi gerilemekle birlikte yılın ilk enflasyon raporunda öngördüğümüz patikanın üzerinde seyretti.
Enflasyon nisanda yüzde 69,8 ile tahmin aralığının yüzde 0,9 puan üzerinde tamamladı.
Reel ücret artışları talebi destekledi. Son dönemde hizmetler grubundaki fiyat artışlarının diğer gruplara kıyasla daha güçlü olduğunu görüyoruz.
Hizmet enflasyonu aylık bazda yavaşlamakla birlikte yüksek bir seyir izlemektedir. Hizmet enflasyonunda yüksek seyri süren bileşenler ataleti yüksek kalemlerden oluşuyor.
KONUT FİYATLARI
Konut piyasasındaki gelişmeleri öncü gösterge olarak yakından takip ediyoruz. Konut fiyatlarındaki artış eğilimi yavaşlamaktadır. Konut fiyatlarının artış eğilimi tüketici fiyatlarındaki artış eğiliminin altında seyretmektedir. Konut fiyatlarındaki yavaşlamanın ilerleyen dönemde gecikmeli olarak kira artışını sınırlayabileceğini değerlendiriyoruz.
Parasal sıkılaştırmanın beklentiler üzerindeki etkisi yakından takip edilmektedir
Enflasyon beklentilerinin tahmin aralığına yakınsaması dezenflasyon açısından kritik önemde.
Tüketicilerin enflasyon beklentilerinin seviyesi yüksek olmakla birlikte son dönemde düşüş kaydetti.
Kararlarımızın enflasyon beklentilerinde iyileşme sağlayacağını, piyasa beklentileri ile ara hedefimiz arasındaki farkın kapanacağını öngörüyoruz.
“KREDİ FAİZLERİ TALEBİ YAVAŞLATACAK”
Parasal duruş belirgin şekilde sıkılaştırılmıştır. Parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ve güçlendiren adımlar atılmıştır.
Bugünkü menkul kıymet kararıyla getiri eğrisinin normalleşmesini, güçlenmesini sağladık
Likidite gelişmelerini yakından takip ederek, sterilizasyon araçlarını gerektiğinde etkin bir şekilde kullanacağız.
Parasal sıkılaştırma finans piyasalarına hızlı ve güçlü yansıyor.
Kredi faizlerinin geldiği seviye iç talebin yavaşlamasına destek verecek.
TL mevduat payı artmaya devam etmektedir. Tüketici kredi büyümesi yavaşlamaktadır.
Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçevede mevduat faizlerinin TL’ye geçişi destekleyecek seviyelerde kalmasını ve tasarrufların artmasını sağlayacak.
Son dönemde yabancı para kredilerin arttığını gözlemliyoruz.
REZERVLERDE ARTIŞ
Türkiye’nin risk primindeki iyileşme potföy akımlarını destekledi.
Portföy girişleri DİBS piyasasına yoğunlaşırken offshore swaplara da yansıdı.
Mart toplantısında yaptığımız ilave sıkılaştırma, yurt içi ve dışı yerleşiklerin TL’ye güvenini arttırdı ve rezervlere olumlu yansıdı.
Swap hariç net rezervlere bugün itibarıyla baktığımızda son iki haftada 18 milyar dolarlık bir ek iyileşme görmekteyiz. Böylece, ilgili dönemde swap hariç net rezervler toplam 34 milyar dolar artmıştır.
ENFLASYON TAHMİNİNE YUKARI YÖNLÜ GÜNCELLEME
2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 38’e güncelledik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5’te istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21’e tekabül etmektedir.
Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecektir.
Yılın geri kalanında enflasyonun gerileyeceği döneme gireceğiz.
Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz.
Son dönemde enflasyon ana eğilimi öngörülerimizden daha yüksek gerçekleşti.
Para politikasında sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdüreceğiz.
Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.
Hazirandan itibaren yaşayacağımız dezenflasyon sürecinde enflasyonu belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.
ENFLASYONDA ZİRVE NE ZAMAN GÖRÜLECEK?
Talebi dengeleyerek enflasyonu düşürmek istiyoruz. Bunu aksiyona da döktük, ama kamu maliyesi tarafından gelecek destek önemlidir.
Yönetilen yönlendirilen fiyatların belirlenmesi husus da önemli; harcamalarla ilgili tasarruf tedbirleri hazırlanıyor. 2025’te bundan destek alacağımızı düşünüyoruz.
Hesaplamalarımıza göre geçen yılın baz etkisi ve doğalgaz sübvansiyonu etkisiyle enflasyonda zirve yüzde 75-76 seviyesinde olacağını öngörüyoruz.
İlk 4 ayda 4 puana yakın ilave enflasyon gerçekleşti. Bunu tamamen telafi etmek ek sıkılaştırma ile dahi pek kolay görünmüyor. Hedefte yüzde 36’dan yüzde 38’e yapılan ayarlamanın sebebi bu kapsamdadır.
Enflasyonu düşürmek adına para politikası tarafında ne yapmak gerekiyor yapacağız, öne çıkan temel faktör güçlü iç talep. Para politikasında sıkılaşmayla talepte dengelenme öngörüyoruz.
“LİKİDİTE FAZLASI GEÇİCİ”
Kalıcı likidite artışına zorunlu karşılık ile müdahale ettik, geçici için depo ihaleleri açtık. Likidite yönetimi için döviz biriktirdikçe swapları kapattı ama swap bakiyesi yetersiz olabiliyor. Likidite fazlasının geçici olduğunu değerlendiriyoruz. Likidite yönetimi önümüzdeki dönemde oldukça önemli. Piyasa katılımcılarında durum olumlu, enflasyonun düşeceğine dair inanç net. Hedeflerin üç ay gecikmeli olsa da tutturulacağını görüyoruz.