Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonun Ar-Ge Merkezince hazırlanan asgari geçim endeksinin aralık ayı sonuçları açıklandı.
Araştırmaya göre, dört kişilik ailenin asgari geçim haddi aralık ayında 6 bin 897 lira 69 kuruş olarak hesaplandı. Bu rakam, bir önceki aya göre yüzde 0,56 artış gösterdi.
Çalışan tek kişinin açlık sınırı bir önceki aya göre yüzde 0,41 artarak 2 bin 636 lira 64 kuruş, yoksulluk sınırı ise 3 bin 408 lira 93 kuruş oldu.
Araştırmada, dört kişilik ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı 2 bin 560 lira 66 kuruş, sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı biçimde beslenebilmesi için gerekli harcama tutarı ise günlük 51 lira olarak hesapladı.
“Memur ve emekliye ek zam verilmeli”
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, araştırmayla ilgili değerlendirmesinde, birçok üründe zamların hız kesmeden devam ettiğini kaydetti.
Yıllık enflasyondaki gerileme verilerine karşın vatandaşın enflasyonun yüksek olduğunu vurgulayan Kahveci, “TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığımız araştırma da bu gerçeği gözler önüne seriyor. Vatandaşın mutfak masrafları artmaya devam ediyor. Dolayısıyla vatandaşın bütçesindeki açık her geçen ay biraz daha büyüyor ve kapatılamaz bir hal alıyor.” ifadelerini kullandı.
Memurlara enflasyon farkı verilmesine rağmen maaşların önemli biçimde eridiğini belirten Kahveci, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Zaten enflasyon farkı demek en iyi ihtimalle sıfır zam demektir. Bugün dört kişilik bir ailenin aylık zorunlu harcamaları ortalama memur maaşının neredeyse iki katına yükselmiştir. Dolayısıyla, her ay memur bir maaşı tutarında içeriye girmektedir. Hazine ve Maliye Bakanı ülke ekonomisinin yüzde 5 büyüyeceğini ifade etti. Herkes küçülme beklerken ekonominin büyüdüğü görüldü. Ekonomi büyürken pastadan memurun, işçinin, asgari ücretlinin aldığı pay küçülüyorsa ya da aynı kalıyorsa burada gelir dağılımı bozuluyor demektir. Bu bağlamda, sıfır zam doğuran enflasyon endeksli artışlardan bir an önce vazgeçilmesi zorunluluk haline geldi. Memur ve emekliye ek zam verilerek piyasalara can suyu sağlanmalıdır. Bu bir dilek değil, zarurettir.”
AA