Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Arnavutluk hatıraları

Yıllar önce özel otomobille dört arkadaş Balkan turuna çıkmıştık. Rahmi Yaran, Fehmi Serbest (rahmetli oldu) Necmettin Şenocak. Ohrit’te bir gece konakladıktan sonra Arnavutluk’a geçtik. Tiran’a doğru yol alırken namaz kılmak için Elbasan şehrinde bir camiye gittik. Aracımızı caminin yanında park edip camiye girerken cemaat camiden çıkıyordu. Biz namazı kılıp dışarıya çıkınca birkaç kişi sıralanmış bizi bekliyordu. Yabancı olduğumuz her halimizden belliydi ki bizleri cami avlusunda beklemişlerdi.

Ayaküstü birbirimize hatır sorup tanıştıktan sonra içlerinde esmer biraz uzun sakallı olana nereli olduğunu sordum, Kuveytli olduğunu söyleyince biraz şaşırdım. Arnavutçayı iyi konuşuyordu. Bu dili nasıl öğrendiğini sorunca, birkaç yıldır burada yaşadığını söyledi ve ilave etti: “Ben buraya İslam’ı tebliğ için geldim” dedi.

Biraz şaşırmış biraz da kızmıştım. 40 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim sakallı ve cübbeli imama, ‘Hoca!.. sizler bu ülkenin yerlisisiniz. Bunca yıl komünizmin en ağır şeklini yaşamış ülkenizde bu kılık kıyafetle tebliğ yapılmaz. Bakın cemaatinizin tamamı yaşlı, niye diye düşündünüz mü? Siz bu giyim ve sakallı tarzınızla gençlere bu dini sevdiremezsiniz. Tebliğ kılık kıyafetle yapılmaz’ dedim. Birkaç şey daha söyledikten sonra oradan ayrılıp Tiran şehrine doğru hareket ettik. Şu İslam’ı tebliğ meselesini çok geniş ele almak lazım ancak buna yerimiz yetmez.

 

Cavit Çağlar Bey’e çok selam söyleyin

 

Tiran’a vardığımızda hemen öğle sonrasıydı. Önce Türkiye’nin büyükelçiliğine gittik. Arnavutluk’ta seçimler yeni yapılmış ve Salih Berişa Başbakan olmuştu. Büyükelçilikte kahvelerimizi içip sohbet ederken Büyükelçiye; biz buradan Kruya şehrine gideceğiz akşam vakti de Arnavutluktan ayrılacağız bu arada Salih Berişa’dan randevu alırsanız görüşmek isteriz dedim.Büyükelçi benim telefonumu alırken Rahmi Yaran da kartvizitini bıraktı ve ayrıldık.

Kruya şehrinde İskender Bey’in (Kstrioti) Osmanlı’dan kaçıp sığındığı bölgede gezerken Büyükelçilikten telefon geldi ve saat 18.00’de Salih Berişa’nın bizi kabul edeceği söylendi. Ben de o saatin geç olduğunu, randevunun daha erkene alınabilmesi halinde uygun olacağını söyleyip telefonu kapattım. Büyükelçilik başbakanlıkla görüşerek randevuyu erken saate çekmişler ancak telefonum kapalı olduğu için bana ulaşamayanca Rahmi Yaran’ı arayarak durumu bildirdiler.

Biz alelacele Kruya’dan ayrılarak Tiran’a geldik. Büyükelçi Tiran merkezinde aracıyla bizi bekliyordu. Ben arabada üstümü değişerek Elçilik arabası önde biz arkada Parti genel merkezine gittik. Bizi kapıda karşılayan Berişa, Bursa’dan olduğumuzu duyunca ilk söylediği şey “Cavit Çağlar Bey benim dostumdur” oldu.

Slaih Berişa’yı ziyaret etmek istememin temel nedeni yapılan seçimle başbakanlığı Fatos Nano’dan almış olmasıdır. Randevu 15 dakika olarak verilmiş ama iki saatten fazla sohbet ettik. Üstelik Kabine çalışmasını yaparken bize bu zamanı ayırmıştı. Ayrılırken bizimle beraber dört kat aşağı indi ve uğurlarken ‘Cavit Bey’e çok çok selam söyleyin, onun bana yaptığı iyiliği hiçbir zaman unutamam’ diyerek yolcu etti.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X