Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Çağdaş Avrupa’ya Mahsus İdeolojik Irkçılık

Köşe Yazısını Dinle

Çağdaş Avrupa’ya mahsus ideolojik ırkçılığın geçmişten gelen iki kaynağı vardır.

Kavim soyunu muhafaza altına alma kaygısı başlıca iki temel mülahazadan neşet etmiştir. Bunlardan birincisi, Germen boylarının ‘ayna’ ya baktıklarında, kendilerini şekil şemail itibarıyla son derece beğenmeleri, güzel bulmaları ile tarihi şereflendirmiş bütün kalburüstü kişilerin kendi soylarından geldiği zehabı, ikincisi de Yahudilerin din telakkisidir.

Yahudilik. ‘Yahudilik’, evvelemirde Allah tebliğinden neşet etmiş dindir. ‘İsrail’, ülkenin, ‘İsrailli’ yahut ‘İbrani’ milletin, ‘İbranca’da, bu milletin kullandığı dilin adıdır. Gelgelelim gariplik, din ile milletin karışıp bütünleşmesinde görülür. Yahudi dini, üç bin beşyüz yılı aşkın zamandır, İsrail kavminin yahut milletinin canı ile kanı olmuştur. Yahudi olmak için ilkin İsrailli olarak dünyaya gelmek şartı koşulur olmuştur.

İsrailli anne ile babadan -öncelikle de anneden- dünyaya gelmemişseniz asla Yahudi olamazsınız. Olduğunuzu kabul etseniz bile,’ İsrail Yahudiliği’ sizi böyle görmez. İsrail milleti için Yahudi, ‘nevi şahsına münhasır’ yaşama tarzını, imanı, umudu ve bu inanca bağlı bulunanların insanlık medeniyetine katkılarını temsil eden şeref taşıyan bir deyimdir. Hristiyanlarsa bunu, çoğunlukla, aşağılayıcı bir anlamda ve Ahdicedid bağlamında Hz. İsa’nın kendi halkından kendisine karşı çıkanlara yönelik kullanmışlardır.

Yahudilik, tek başına ne belirli bir ilahiyatı ne de tarihi işaret bir addır. O, bir başkalığın, farklılığın ve üstünlüğün vurgulanışıdır. Ancak, bu vurgulanışta öne çıkan husus, bireysel ile toplumsal yaşayışın her ayrıntısını Yahudi dininin etkileyip belirlemesidir. Yahudiler kendilerini ‘üstün’ millet görürler.

İngiliz. İsrailliyle soyca, kültürce ve yaşanılan yöre itibarıyla çok farklı olan İngiliz de tarih sahnesinin baş oyuncularındandır. Yalnız, benzerlik bundan ibaret değildir. Milli davayı destekleyecek bir dini bahaneyi de İngiliz kendine temin etmiştir. Üstün bir soya malik olma duyuşu yahut inancı, İsrailli ile, özelde, İngilizde, geneldeyse, Germen toplumlarında kurumlaşmıştır.

Öncelikle İngilizin indinde hayatın bütün köşe bucağı akılla tanzim ve tavsiye olunabilir, olmalıdır da. Bu ‘bütün köşe bucağ’a din de dahildir. Din hayatın pınarı olmaktan çıkıp maddi çıkar teminine koşulmuş araçtır: ‘Sekülerlik’. Bu yaman İngiliz düşünüşünü anlamayarak yanlış değerlendirmeler tuzağına düşen Fransız dimağı, becerdiği  Fransız Devrimi ile dini toptan dışlamak gafletinde bulunmuştur: Laikçilik.

‘Yeniçağ dindışı Batı Avrupa medeniyeti’nin merkez kültürü, Fransızlarınkidir. Mezkur medeniyetin felsefileşmesi öncelikle Fransız filozof- bilim adamı- Rene Descartes’ın işidir. Bu noktadan sonra Fransa kültür üstünlüğünü İngiltereye kaptırmıştır. Descartes’tan sonraysa, Fransa’dan artık, sistem kurucu filozof- bilim adamı çıkmamıştır. Nihayet, Yeniçağ Avrupası’nda felsefe-bilim devi olarak iki ülkenin temayüz ettiğini görüyoruz; bunlardan biri İngiltere iken, öbürü de Almanya’dır. İkisi de Germen ailesine mensup dillerle bildirişir.

Kaynak: Ş.Teoman Duralı. Çağdaş İngiliz- Yahudi Küresel Medeniyeti.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X