Bakan Soylu’nun açıklaması şu şekilde;

Süreç boyunca sağlık sistemimiz hiçbir zaman alarm vermedi. Aldığımız tedbirlerle vaka sayılarını 63 bin seviyelerinden 11 bin seviyelerine düşürdük. Bu süreci yönetebiliyoruz. Bizim geçişlerimizin de tedbirli olması lazım. Vatandaşlarımız da bu süreçte birçok fedakarlık ortaya koydu. Niyetimiz mümkün olduğunca kısıtlamaları ortadan kaldırabilmek. Aşılamada ivmeyi yakaladığımız zaman rahat bir adım atacağız.

Aşı olmayı teşvik etmek istiyoruz. Biz bütün bakanlıklarımızla karşılıklı değerlendirmeler yapıyoruz. Bazı sektörleri kendim arıyorum ve ‘Ne olursunuz biraz daha sabredin’ diyorum.

“MÜMKÜN OLDUĞUNCA KISITLAMALARI ORTADAN KALDIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Tedbir doğrudur, tedbirlerimiz olabilir. Aşılamada hızlandırmayı yakaladığımız andan itibaren çok rahat adım atacağımızı ifade edebilirim. Vaka sayısı bu civarda kalırsa cumartesi ve pazar akşamlarında kısıtlama olmasının bize avantaj olacağını düşünüyorum. Burada 1 Haziran’dan itibaren daha rahatlayacağımıza inanıyorum. Şu anda buradan bir ölçü tutturmak, yanıltmak anlamına gelir. Niyetimiz kısıtlamaları ortadan kaldırabilecek adımları atmaktır. Amacımız ters bir rüzgarla karşı karşıya kalmamak için tüm tedbirleri ortaya koymak. Toplu taşıma problem. Gençler toplu taşımaya binmeyin. Sebep; zaten zorunlu binenler var sıkışık hale getirmeyelim. Toplu taşıma konusu yönetemediğimiz alanlardan biridir. Büyükşehirlerde belediyelerle işbirliği yapamıyoruz. Toplu taşıma işini bu dönemde beceremedik.

POLİSLERİN AŞILANMASI

Birinci aşılama bitti, ikinci aşılamada önemli bir noktaya geldik. Vefa sosyal gruplarımız 22 milyon haneye ulaştı. 3-4 milyon insana ödemelerini verdiler. Dünyada olmayan sistemler geliştirdik. Sadece sivil toplum örgütlüğü yapmadılar vatandaşımızın ayağına gittiler. Bu tam anlamıyla herkesin birbirine yardım ettiği özelikle 65 yaş üstü büyüklerimize hürmet ettik. Avrupa’nın hasta seçmeye başladığı zaman biz ‘buna müsaade edemeyiz’ dedik. Hep beraber önemli bir süreç yaşandı.

“TÜRKİYE’NİN KAPASİTESİ GENİŞLİYOR”

Bugün 19 Mayıs 2021. 102 yıl önce yine uluslararası saldırılara maruz kalmış ve buradan da alnın akıyla çıkmış. Bizi köleleştirmeye çalıştıkları, bizi kısıtlamaya, yok etmeye çalıştıkları bir dönemde gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlar Kurtuluş mücadelesiyle burada oturmamızı sağladı. Bugün emperyalistler aynı stratejiyi devam ettiriyor. 100 yıldır bu saldırganlık devam ediyor. 1960 darbesi Türkiye’deki kayıt dışı siyasetin başlangıcıdır. FETÖ elebaşı beni küçümsemişti. Bugün bu telaşın temel sebebi, bu saldırganlığın temel sebebi tam da 60’ta kurulan düzenin bu millet tarafından ve sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki tasfiye edilmesi. Türkiye 27 Nisan e-bildirisindeki Türkiye mi? Sanayisi, ihracatı, sosyal güvenliği, üniversiteleri, hastaneleri… Türkiye’nin kapasitesi genişliyor. Peki, Gezi zamanlarındaki Türkiye mi? Biz bugün simetrik ve asimetrik birçok saldırıyla karşı karşıya kaldık. 15 Temmuz’u kim yaptı, biz mi yaptık. 15 Temmuz’un faili nerede?