Özellikle kış mevsimine girerken motorlu taşıtların antifriz ve sıvı bakımlarının yapılması hayati önem taşıyor. Araçta camların buğu yapmasını engellemek ve ısıtma sisteminin düzgün çalışmasını sağlanması için antifriz bakımının yapılması öneriliyor.

Sıvı bakımının aksatılması durumunda motorlu taşıtlar, sürücüleri yüksek maliyetli zararlara uğratabiliyor. Sıvı bakımı esnasında olası arızalardan kaçınmak için, kaliteli ve güvenilir antifriz kullanılması gerekiyor.

İHA muhabirine konuşan Mustafa Yıldırım, markası belli olmayan antifrizlerin kullanılması halinde araç motorunun zarar gördüğünü ve 15 bin liraya kadar masrafa yol açtığını söyledi.

“Ucuz antifriz kesinlikle kullanmasınlar”

Öncelikle kış mevsimi gelmeden antifrizleri ve sıvı bakımlarının yapılması gerektiğini ifade eden Yıldırım, “Markası belli olmayan antifrizleri kullanmasınlar. Piyasada 30-35 liraya antifriz satılıyor. Ama bunlar deniz suyu, kireçlenmeye neden oluyor. Silindir kapağında çürümeler meydana geliyor buna çok dikkat etsinler. Bu hataya çok düşüyorlar.

Ucuz antifriz kesinlikle kullanmasınlar. Kalitesiz antifriz kullandığımızda aracın marka ve modellerine göre değişiyor. 3 ile 5, 10, 15 bin liraya kadar masraflarımız çıkıyor. Birçok şoför ucuz buldukları için 10 liradan 20 liradan kaçıyorlar ama 5, 10, 15 bin lira kadar yeniden cereme çekiyorlar. Hani hiçbir firmaya da dava açma durumu olmuyor. Niye? Firmanın markası belli değil. Merdiven altı üretimler var. Bunlara çok dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.

“Kazaların yüzde 80’ini fren ve lastiklerden kaynaklanıyor”

Motor yağları hakkında da bilgiler aktaran Yıldırım, “Motor yağını muhakkak 10-40 yağ, 5-30 yağ, o tarz yağlar kullanılsın. 20-50 yağ kullanıldığı zaman kalın oluyor.

Kışın marşı zorluyor aracın çalışmasını engelliyor. Termostatlarını kontrol etsinler, ısı sistemlerini kontrol etsinler. Lastiklerini muhakkak kontrol ettirsinler. Fren bakımlarını yaptırsınlar.
Kışın fren çok önemli yerlerde kar-buz oluyor. Kazaların yüzde 80’ini fren ve lastiklerden kaynaklanıyor. Bundan dolayı bu hususlara dikkat etmemiz gerekiyor” ifadesini kullandı.
Öte yandan kış mevsiminin çetin geçtiği Doğu Anadolu’da hava sıcaklığının gece sıfırın altına düşmesiyle lastikçilerin “kar lastiği mesaisi” başladı.

Lastikçiler, hem yollardaki gizli buzlanma hem de kar yağdığında lastikçilerde oluşacak yoğunluk nedeniyle sürücülerin, kent merkezlerine kar yağışını beklemeden araçlarına kışlık lastik taktırmalarını öneriyor.

Erzurum’da oto lastik ve rot balans ustalığı yapan İsrafil Dağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lastik değişimi için son günü beklemenin doğru olmadığını söyledi.

Bir süre önce kışlık lastik taktırma konusunda kısmen yoğunluk yaşadıklarını ifade eden Dağ, “Hava sıcaklığının gece sıfırın altına düştüğü Erzurum’da vatandaşların yüzde 50’si kışlık lastiklerini değiştirmedi. Kar yağmasını beliyorlar ama bu çok yanlış. Hava sıcaklığı sıfırın altında düştüğünde yazlık lastikler kışlıklar ile değiştirilmeli. Yoksa soğuk hava nedeniyle yolarda buzlanma oluyor ve bu da kazalara sebebiyet verebiliyor.” dedi.

Dağ, kar yağışına hazırlıksız yakalanan sürücülerin sıkıntı yaşamaması için araçlarına erkenden kışlık lastik taktırmalarını önererek buzlanma meydana gelen yollarda kar lastiğinin fren ve emniyet açısından yazlık lastikten daha güvenli olduğunu aktardı.

Vatandaşların daha çok kışlık lastikleri kar yağdırdığına taktırdığını ancak bunun yanlış olduğunu dile getiren Dağ, şöyle konuştu: “Vatandaşlarda kar yağmadan kış lastiği takıldığında lastiklerde yıpranma düşüncesi var. Erken takıldı diye lastik hemen yıpranmaz. Kar yağdığında aşırı yoğunluk oluyor ve yapılan iş de güzel olmuyor. Hatalı işler olabiliyor ve sürücüler lastikçilerde saatlerce sıra bekliyor. Dağlara ve bazı ilçelerde yüksek kesimlere kar yağdı, gece yollarda buzlanma var. Buzlanmadan dolayı yazlık lastiklerle yolculuk hem kendi hem de karşıdaki insanların can güvenliği için tehlikeli. Kar yağmadan gününde gelip kış lastiğini taktırmak lazım.”