Kış lastiği takma zorunluluğu Karayolları Trafik Kanunu madde 65A ile düzenlenmiş durumda. Buna göre yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan araçların kış lastiği kullanmaları, illerin hava ve iklim şartlarına göre Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yılın belirli dönemi için zorunlu tutulur.
Ülkemiz coğrafyasında aynı anda birden fazla mevsimi yaşayabildiğimiz, bazı yerlerde kış koşullarının diğer bölgelere göre daha erken başlayıp, daha geç bittiği de bilindiği için Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın kış lastiği takma dönemini belirleme yetkisini ortalama yerel sıcaklıklar dikkate alınarak valiliklere devredebileceği düşünülmüş. Bakanlık da zaten çıkardığı Tebliğ ile il sınırları için geçerli olmak üzere valiliklere devretmiş.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2017’de çıkardığı Kış Lastiği Kullanma Zorunluluğu İle İlgili Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ ile her yılın 1 Aralık ile takip eden yılın 1 Nisan tarihleri arasında kalan dört aylık dönemi kış lastiği kullanılması zorunlu dönem olarak belirlemiştir.
Kış lastiği takma zorunluluğu sadece Türkiye’de tescilli araçlar için değil, geçici olarak tescilden silinmiş veya yabancı ülkelerde tescilli araçlar için de geçerli. Kara yollarımızda yüzlerce Irak, Suriye ve İran plakalı araçlar seyrediyor. Bu araçlar da kış lastiği takma zorunluluğuna uymalılar.
İş hukuku açısından durum ne?
Kış lastiği takılmasının sorumlusunun kim olduğu da çok önemlidir. Çünkü sorumluluğunu yerine getirmeyen araç işleteni, bu sebeple oluşan hasar ve zararı, işçi statüsünde çalışan sürücüsüne yükleyemez.
Kış lastiği takma zorunluluğunun sorumlusu aracın işletenidir. İşleten ise, araç taşıma yetki belgesine kayıtlı ise yetki belgesi sahibi; kayıtlı değil ise, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir.
Bu durumda aracın işleteni örneğin bir şirket ise, araçta şoför olarak çalışan kişi ne kış lastiği takılı olmamasından dolayı kesilen idari para cezasından sorumlu olur, ne de araç bir trafik kazasına karışırsa, meydana gelen hasardan.
Tabii ki böyle bir durumda yaralamalı veya ölümlü trafik kazası meydana gelse bilinçli taksirden söz edilebilir mi, bence tartışılır. Çünkü şoförden, işverenine, “Eğer kış lastiği takmazsan araçla yola çıkmam” demesini ne kadar bekleyebiliriz?
Ceza hukukunda bakın nasıl bir sonuç doğar…
‘Kış lastiğim yok ama patinaj zincirim var’ demek de kurtarmıyor, hatta patinaj zinciri takılı olsa bile kış lastiği takma zorunluluğundan muafiyet yok.
Kış lastiği takmamanın kural olarak yaptırımı idari para cezası ki, 2021 yılı için 835 TL. Ancak bazı durumlarda sonucu sadece idari para cezası ile bitmiyor, ceza hukukunda daha ağır sonuçları olabiliyor.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi kararına konu olan bir olayda, bir kamyonet sürücüsü, idaresindeki kamyonetle, gündüz, meskun mahalde, iniş eğimli, virajlı, yüzeyi buzlu asfalt kaplama caddede seyir halindeyken, aracının 4.9 metre kayması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybeder.
Araç kayarken bankette yürümekte olan bir yayaya çarparak ölümüne neden olur. Yapılan tespite göre sınıfına göre zorunlu olmasına karşın araçta kış lastiği bulunmadığı ve lastiklerine zincir de takılı olmadığı anlaşılır. Sürücüye taksirle adam öldürme suçundan ceza verilir.
Ancak Yargıtay, zorunlu olmasına rağmen kış lastiğinin takılı olmamasını, patinaj zinciri de kullanılmamasını değerlendirerek, sürücünün bilinçli taksirle adam öldürme suçundan cezalandırılması ve cezada artırım yapılması gerektiğine karar verir.
Bu durumda, zorunlu olmasına rağmen kış lastiği takmayanların sebep oldukları yaralama ve ölüme neden olma suçlarının artık daha ağır cezalandırılacağını söyleyebiliriz.
Ancak kanaatimce, kazanın olduğu saatte hava ve yol şartları bakımından kış lastiği takılmasını gerektirecek buzlu, ıslak, kaygan zemin yoksa, hava sıcaklığı 7 derecenin üzerindeyse, sanırım bilinçli taksir eyleminden söz edilemez. Hatta kuru zeminlerde ve sıcak havalarda kış lastiğinin fren mesafesini uzattığı ileri sürülmesi hafifletici sebep olarak bile değerlendirilebilir.
Zorunlu olmasına rağmen kış lastiği takılı olmayan araçların karıştığı trafik kazalarında oluşan hasar, trafik sigortası kapsamı dışında kalır. Çünkü sigorta şirketi, sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nun bütün hükümlerine uyması koşulu ile tazminat güvencesi verir.
Eğer sürücü kış lastiği takılı olmadığı halde kazaya karışmışsa, ne kaskosundan kendi aracının hasarının giderilmesini isteyebilir ne de zorunlu trafik sigortası karşı tarafa verilen hasarı tazmin eder. Ancak zorunlu olmasına rağmen kış lastiği takılı olmayan aracın sürücüsü değil de kazaya karışan diğer aracın sürücüsü tam kusurlu ise ve kış lastiğinin takılı olup olmamasının kazanın oluşumuna hiçbir etkisi yoksa, meydana gelen hasar sigorta kapsamında verilen teminata dahil olacaktır.