‘Atık sularda uyuşturucu analizi yapacağız’

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana gibi büyük şehirlerdeki atık sularda, uyuşturucu ya da uyarıcı maddeleri izlemeye başlayacaklarını söyledi.

‘Atık sularda uyuşturucu analizi yapacağız’

Bir televizyon programına katılan Başbakan Yardımcısı Akdağ, “Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu” kurmak üzere olduklarını, bunun altında “uyuşturucu”, “sigara”, “alkol” ve “teknoloji” bağımlılığıyla mücadele grupları oluşturacaklarını kaydetti. Akdağ, büyükşehirlerde atık suların incelenerek, uyuşturucu maddelerin izleneceğini de söyledi. 

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, “Şu an Türkiye’de sigara içme oranı yüzde 31’lerde, 15 yaşın üzerinde. Bunu 27’lere düşürmüştük. 32’den 27’lere düştü, şimdi 31’de. Ama tekrar geriye doğru dönmeye başladı, sonra 30’a indi. Daha inecek, alınan tedbirlerle daha da inecek. Kontrol etmek zorundayız.” dedi.

Akdağ, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Refik Saydam’ın farklı zamanlarda 4 kere olmak üzere 13 yıl Sağlık Bakanlığı yaptığını dile getirerek, kendisinin bu görevi 11,5 yıl yaptığını söyledi.

İnsanlar daha sağlıklı olsun diye hareket etmenin önemine dikkat çekmek için “10 Bin Adım” kampanyası başlattıklarını ifade eden Akdağ, “Bu disipline her yaşta başlayarak devam edebilirsiniz. Ben Başbakan Yardımcılığına geçince aşağı yukarı 5-6 yeni konu geldi. Dolayısıyla mesai çok yoğunlaştı. Bu başlangıçta birkaç ay böyle olur, 5-6 ay, bazen 1 sene kadar böyle olur. Sonra biraz yoğunluğumuz azalabilir. Ama bu mazeret değil aslında. Biz başbakan yardımcısı arkadaşlarla kavilleştik, anlaştık, sözleştik. Hep de ben ön ayak oluyorum bunlara, ‘Sabah sporu yapalım, haftada 3 gün, sabah 07.30’da.’ İmkanımız da var, yerimiz de var. En disiplinli olan eski Adalet Bakanı, şimdi Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Bey oldu. Biz gitmesek de o gidiyor.” diye konuştu.

Düzenli egzersiz yapmanın bir insanın sağlığı ile ilgili en önemli ihtiyaç olduğunu vurgulayan Akdağ, düzenli egzersiz yapmanın, metabolizmayı hızlandırdığını, kalori harcattığını anlattı.

Akdağ, Türkiye’de de hastalık yükünün yüzde 60’a yakınının şişmanlık, hareketsizlik olduğunu ifade ederek, hareket etmek ve ölçülü yemenin hayatın en önemli hususu olduğunu ifade etti.

“SİGARA MEVZUATI DÜNYANIN EN İYİ MEVZUATI”

Türkiye’nin en büyük sağlık sorunu olarak obezite ve hareketsizlikten sonra sigara kullanımının geldiğini vurgulayan Akdağ, şunları kaydetti:

“Türkiye’deki mevzuatımız dünyadaki en iyi mevzuatlardan biri. Bunu nasıl başardık. Gerçekten bunu Sayın Cumhurbaşkanımızın bu meseleye sahip çıkmasıyla başardık. Ben bu mesele için yurt dışına çok gittim. Harvard’a gittiğim zaman da oradaki derslerde öğrenciler de bana sordular. Bir bakanlar grubuna biz eğitim verdik. En çok sordukları soru ‘Endüstriyle nasıl baş ettiniz?’ Çünkü sigara endüstrisinin bir yığın numarası var. Bana ‘Nasıl anlaştınız?’ diye sordular. Ben düşündüm, ‘Nasıl anlaştık?’ Hiç görüşmedik ki. O kadar büyük bir destek vardı ki arkamızda Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği, onlar talep etmediler. Konuyu çok iyi bildiğimizi ve kararlılığımızı fark etmişlerdi. Türkiye’deki mesele bugün mevzuatlar yapmak, yeni kanunlar yapmaktan ziyade denetimle alakalı. Dolayısıyla şuna başlamıştık zamanında, çapraz denetimlere. Bir bölgede sürekli aynı kişiler denetim yaptığı zaman bu işin tedbiri alınmaya başlanıyor, şöyle ya da böyle. Bazen de birtakım ilişkiler oluşuyor, istemesek de oluşuyor. Dolayısıyla biz özellikle İstanbul’da şunu başlatmıştık, (Değerli Sağlık Bakanımız buna devam ettiriyor.) aynı anda habersiz, birçok alanda birden farklı semtlerden gelen denetleyiciler bir semti denetliyorlar. Bir semti normalde 5 kişi denetlerse, oraya 50 kişi, 100 kişi birden giriyor. Bu şekilde denetlemeleri güçlendirmek şart.”

Akdağ, denetlemeleri güçlendirmek, etkin hale getirmek ve yeni büyük bir medya kampanyası oluşturmak gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Başbakanımızın talimatıyla yeni bir yüksek kurul oluşturuyoruz. Aşağı yukarı kurmak üzereyiz bunu, ‘Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu’ diyoruz adına. Uyuşturucuyla Mücadele Yüksek Kurulu var, şu anda ki ondan Başbakanımız adına sorumlu Başbakan Yardımcısı benim kurulun koordinasyon görevlerinden, altında 8 bakanlık var. Bunu Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kuruluna dönüştüreceğiz ve altında gruplar oluşturacağız. Bir, uyuşturucu grubu zaten çalışacak, ikincisi sigara grubu, üçüncüsü alkol grubu, dördüncüsü biraz yeni ama çok önemli bir alan, teknoloji bağımlılığıyla mücadele grubu. Bu dört alanda bakanlıklarımızın koordinasyonunu en yüksek seviyeye çıkararak, bu arada sigara mücadelesini de iyice pekiştirmiş olacağız.”

Teknoloji bağımlılığının da Türkiye’de henüz Avrupa ve ABD seviyesine çıkılmadığını ama çocuk ve gençler arasında yayıldığını ifade eden Akdağ, Türkiye’de internet kullanımının çok yaygınlaştığını, bunun özellikle iş dışında günde 1-2 saatten fazla sürekli olarak internetle alakadar olunuyorsa, son zamanlarda da oyun ve sanal kumarın çok yaygınlaşmasıyla sunun internet ya da teknoloji bağımlılığı olduğunu dile getirdi.

Akdağ, teknoloji ya da internet bağımlılığının özellikle gençlerde okul başarısını bozduğunu, sosyal uyumunu zayıflattığını, bu durumun da sağlık ve davranış sorunu olarak değerlendirildiğini söyledi.

 Dünya Sağlık Örgütü’nün de bu konuyu gündeme aldığını dile getiren Akdağ, “Yarın sabah bir toplantı yapacağız Türkiye’de Yeşilay öncülüğünde. Mesela oraya gelen uzmanların içerisinde doğrudan doğruya bu bağımlılıkla alakalı, hatta teknoloji bağımlığıyla alakalı psikiyatri uzmanları var, psikologlar var. Çok önemli bir konu gerçekten, gittikçe de önemli hale gelecek. Çünkü bu anlamdaki teknoloji internet, bahsettiğimiz sosyal medya ya da oyunlar, internet yoluyla ya da teknoloji yoluyla oynanan oyunlar, hayatın artık bir gerçeği ve bu hususta çocukları, gençleri korumak gerekiyor. Yani kararında, tadında olursa güzel ama aşırı hale gelirse zarar vermeye başlıyor.” ifadelerini kullandı.

Akdağ, mahkemelerin bazı yasaklamalar yaptığını ama bunun ilgili sitelerin uyarılması amacıyla yapıldığını, vatandaşın farkındalığını artırmak anlamına geldiğini söyledi.

“SİGARA YASAĞI İŞLETMELERİMİZİN GELİRLERİNİ KESİNLİKLE AZALTMADI”

Sigara endüstrisinin doktorlar, silahlı kuvvetler, sanat dünyasından ünlü kişileri kullanarak kampanya yürüttüğünü anlatan Akdağ, şöyle devam etti:

“Son zamanlarda bunu başka bir yolla denemeye başladılar, ‘zararsız sigara ya da zararsız elektronik sigara’ falan diye bir kampanya başlatıyorlar. Zararsız sigara diye bir şey kesinlikle olamaz çünkü nikotinin bizzat kendisi çok zararlı. Dünya Sağlık Örgütü ve bu husustaki birçok literatür elektronik sigaranın ve çeşitlerinin özellikle gençlerin sigaraya başlamasını kolaylaştırdığını gösteriyor. Dolayısıyla şimdiki trend bu, ‘zararsız sigara ya da zararı az sigara.’ Böyle bir şey kesinlikle yok, olamaz. İnce sigarayı da alırsanız bu sefer iki paket, üç paket içiyorsunuz, çünkü vücudunuzun alıştığı nikotine ihtiyacı var. Mücadeleyi asla bırakmıyorlar. Mesela Türkiye’de artık doğrudan mücadele edemeyeceklerini anlayınca hizmet sektörü üzerinden mahkemelere gittiler, lokantalar, restoranlar, kafeler. Halbuki o zaman biz bunu kamuoyuna gösterdik, bu iş yerlerimizin gelirleri azalmadı, arttı. Çünkü herkes bu sefer çoluğu çocuğuyla hafta sonları gitmeye başladı, rahat rahat gitmeye başladı. Kapalı alanda sigara içme yasağı bu işletmelerimizin gelirlerini kesinlikle azaltmadı. Bu işletmelerin KDV ödemelerine baktık, arttı. O ilk yoğun faaliyete başladığımız zaman, kampanyalara ve yasaklamalara başladığımız zaman.”

Akdağ, Narcos dizisini izlediğini anlatarak, Türkiye’de de uyuşturucu konusunda çok dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

Uyuşturucu ve sigara arasında ilişki olduğunu dile getiren Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Elbette, her sigara içen uyuşturucu kullanmıyor. Şu an Türkiye’de sigara içme oranı yüzde 31’lerde, 15 yaşın üzerinde. Bunu 27’lere düşürmüştük. 32’den 27’lere düştü, şimdi 31’de. Ama tekrar geriye doğru dönmeye başladı, sonra 30’a indi. Daha inecek, alınan tedbirlerle daha da inecek. Kontrol etmek zorundayız. Elbette, her sigara içen uyuşturucu kullanmıyor. Ama uyuşturucu kullanan hemen herkes öncesinde sigara içmiş oluyor. Öyle bir illet ki diyelim ki sigaradan esrar ya da eroine bir geçiş olabiliyor. Onunla tatmin olamayınca bir yukarısına kokaine ya da daha etkin bir şeye gitmek ya da onun miktarını arttırmaya yönelmek gibi bir durum oluyor. Sizi böyle bir yakaladı mı, pençelerini bir geçirdi mi bir daha bırakmıyor. Onun için sigara kendi zararının yanı sıra nikotin ve diğer maddelerin verdiği zararların yanı sıra uyuşturucuya götüren yolda bir basamak.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X