Pakdemirli, Kırklareli Üniversitesi Konferans Salonu’nda düzenlenen Tarım ve Sektörü Değerlendirme Toplantısı’nda, bugün 41. il ziyaretini gerçekleştirdiğini belirterek, çiftçinin derdiyle dertlendiklerini söyledi.

Gelecek yıllarda gıdayı üretmenin teknolojiyi üretmekten daha önemli hale geleceğinin altını çizen Pakdemirli, “Ben hep konuşmalarımda şunu söylüyorum; dünyayı doyuran ülke, dünyanın lideri olacak.” diye konuştu. 

Birleşmiş Milletler verilerine göre, Türkiye’nin tarımsal üretimde Avrupa’da 1, dünyada 7, toprak kaynağı olarak 17. sırada olduğunu anlatan Pakdemirli, şöyle devam etti:

“Buradaki en büyük başarı, üreticinin başarısı. Biz sadece destek olmaya çalışıyoruz. Destek bizden, çaba, gayret ve başarı sizden. Biz bu gözlükle bakıyor, bu gözlükle görüyoruz. Küçükbaş hayvan varlığına bakıyorum, tüm sığır varlığında Avrupa Birliği’nde birinci sıradayız. Büyükbaş havyan varlığında da Fransa’dan sonra Avrupa’da ikinci sıradayız. Bazı yapısal problemlerimiz var mı var, arazilerimiz küçük mü küçük. İşletmelerimizde ekonomik üretmekte zorlanıyor muyuz zorlanıyoruz. Bütün bunlara rağmen Türkiye Avrupa’da bu pratiklik sayesinde birinci sıraya yerleşmiş durumda. Biz bakanlığa geldiğimizde, hayvancılıkta aldığımız tedbirle beraber 2022 yılında inşallah Türkiye hem küçükbaşta hem de büyükbaşta hayvan ihraç eder hale gelecek.”

“Tohumda da yüzde 100 yerliliğe ulaşma gayretindeyiz”

Bakan Pakdemirli, 2002’de 1,9 milyar dolar olan desteklerin bugün 16 milyar liraya geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Bitkisel üretim 98 milyon tondan 120 milyon tona gelmiş. Aşağı yukarı yüzde 25 artışımız var. Büyükbaş adedimiz 9,9 milyondan 17 milyona gelmiş, aşağı yukarı yüzde 70 artmış. Küçükbaş adedimiz 32 milyondan 45 milyona gelmiş, kanatlı adedimiz de 250 milyondan 356 milyona gelmiş. Et üretimimiz 420 bin tondan 1,1 milyon tona, süt üretimimiz 8,4 milyon tondan, 22,1 milyon tona, tavuk üretimimiz 700 bin tondan 2,1 milyon tona, yumurta üretimimiz 11 milyardan 20 milyara, bal üretimimiz 74 bin tondan 108 bin tona gelmiş.”

Türkiye’nin su ürünleri yetiştiriciliğinde de dünyada en hızlı büyüyen ülkelerden olduğunu ifade eden Pakdemirli, tarlaya ekilen tohumun yüzde 70’inin yerli olduğunu, tohumda da yüzde 100 yerliliğe ulaşma gayretinde olduklarını söyledi. Pakdemirli, Türkiye’nin orman varlığını da günden güne artırdığına dikkati çekti.

Erozyonla mücadelede Türkiye’nin dünya lideri olduğuna vurgu yapan Pakdemirli, “1970’li yıllarda 500 milyon ton toprak kaymamız vardı, şimdi 154 milyona düştük. 2023 hedefimiz de 130 milyon ton.” dedi.

Sulama projeleri hakkında bilgi veren Pakdemirli, Ergene Havzası’ndaki kirliliğe ilişkin de “Burada belediyelerin yapmadığı tesisleri biz yaptık. Bu anlamda da bakanlığımız üzerine düşen her şeyi yapıyor.” diye konuştu.

Destekleme müjdesi

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, ocak ayında 2,3 milyar lira, eski parayla 2,3 katrilyon destek ödemelerini yaptıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dün Sayın Cumhurbaşkanımız da müjdesini verdi ben de detaylarını vereceğim. Mart ayında da ödemelerimiz olacak belki bu kadar, belki biraz daha fazla onu mart ayında açıklayalım. Şubat ayı tarımsal desteklemeler ödeme planı tüm Türkiye çapındadır bu. Alan bazlı destekler 1 katrilyon 855 milyar 977 milyon, buzağı desteklemeleri ödemeleri 510 milyon, diğer hayvancılık ödemeleri 133 milyon 650 bin, fark ödemeleri 260 milyon, yem bitkileri desteği 120 milyon, diğer tarımsal desteklemeler 144 milyon 527 bin. Toplam 3 milyar 24 milyon 154 bin eski parayla 3 katrilyondan daha fazla bir paranın destek ödemesi olarak cebinize giriyor üretici olarak bu da hayırlı olsun.” 

Bazı bakliyatların tanzim satış noktalarında olacağını ifade eden Pakdemirli, “Perakende olarak satılan nohut, yeşil mercimek ve pirinç başta olmak üzere TMO üzerinden Türkiye’de açılmış tanzim satış noktalarında bunları satıyor olacağız.” diye konuştu.

Bakan Pakdemirli, Kırklareli’ndeki bakanlığına ait çalışmalara da değindi.

Kırklareli Valisi Osman Bilgin ve AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz’ın da konuştuğu toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.