Taha TÜTÜNCÜ

Kamera: Bircan ÖRSEL / Kurgu: Dilek ÖZYER

Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin (BAL-GÖÇ) ‘Suyun Öte Yanından Sohbetler’ programının konuğu Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’dı… BALGÖÇ üyelerinin tamamının katılım gösterdiği ve oldukça duygusal anların yaşandığı bu anlamlı buluşmada Çağlar, hem yaşamından kesitleri hem de Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu tabloya yönelik görüşlerini paylaşırken, göç yolculuğundan sanayicilik yıllarına, siyasi hayatından Bursa’ya olan bağlılığına kadar bir çok konuda da dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Programın açılışında konuşan BAL-GÖÇ Genel Başkanı Emin Balkan, Çağlar’ın ziyaretinin camia için büyük anlam taşıdığını vurgulayarak, “Sayın Bakanımızın aramızda olmasından büyük mutluluk duyuyoruz. Kendisi Balkanlar’dan çıkıp Türkiye’de hem sanayide hem siyasette önemli noktalara gelmiş bir isimdir. Tecrübelerini bizlerle paylaşması camiamız için çok kıymetli” ifadeleriyle teşekkür etti. Başkan Balkan, derneğin hedefinin Balkan kökenli başarılı isimleri kamuoyuyla buluşturmak olduğunu hatırlattı.

“BU KİTAP TÜRKİYE’DE REKOR KIRDI”

Konuşmasında, hayatını anlatan ‘Cavit Çağlar Fırtınalı Bir Yaşam Öyküsü’ kitabından bahseden Devlet eski Bakanı Çağlar, “Bu kitap fırtınalı bir yaşamın öyküsüdür. Gümülcine’de doğup 5 yaşında kaçak yollarla Türkiye’ye gelen bir kardeşinizim. Çoğumuz gibi biz de Balkanlar’dan Bursa’ya göç ettik. Bu kitap Türkiye’de rekor kırdı ve şimdi Rusça çevirisi de yayımlanacak. Ardından yeni kitap gelecek” dedi.

BAL-GÖÇ’ün Kurucu Başkanı Mümin Gençoğlu’yla olan dostluğunu anlatırken gözleri dolan Çağlar, “Ölmeden 3 saat önce konuştuk. Bana Adnan Kahveci’nin cenazesine gideceğini söyledi. ‘Gitme’ dedim. Sabah kapı çalındı, korumalar ‘başınız sağ olsun’ dedi. Mümin abi yolda kaza geçirip vefat etmiş. Yıkıldık” diye konuştu. Gençoğlu’nun BAL-GÖÇ için verdiği emeği hatırlatan Cavit Çağlar, “Bu derneğin yaşaması için fevkalade çalıştı. Sizin de onu yaşattığınızı görmek beni mutlu ediyor” diyerek camiaya teşekkür etti. Çağlar, ‘Cavit Çağlar Fırtınalı Bir Yaşam Öyküsü’ kitabını da üyeler için imzaladı. Cavit Çağlar, ayrıca BAL-GÖÇ üyesi de oldu.

“BURSA BENİM İÇİN SADECE BİR ŞEHİR DEĞİL BİR KADER OLDU”…

Hayatının dönüm noktalarını anlatan Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar, “Çocuk yaşta çalışmaya başladım. 8-9 yaşındayken simit satıyordum. Eve katkı olsun diye çıraklıktan başladık. Babamı genç yaşta kaybettim, hayat bizi İstanbul’a savurdu ama Bursa beni büyüttü. Bursa benim için yalnızca bir şehir değil, bir kader oldu. Eşimi burada buldum, çocuklarım burada doğdu. Çırak Cavit’ten Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarını kuran adama bu şehirde dönüştüm” diyerek Bursa’ya olan bağlılığını ifade etti.

ULAŞIM YATIRIMLARINI ANLATTI…

Bakanlık dönemine ait projelere değinen Çağlar, “1992’de Gemlik’e kadar çift yol vardı, devamını 6 ay içinde tamamladık. Yalova’ya bağlanan çift yol tamamen benim eserimdir. Bursa raylı sisteminin kuruluşunda da imzam vardı. Dünya Bankası’ndan 450 milyon dolarlık krediyi sıfır faizle aldım. Raylı sistem bu vizyonun ürünüdür” ifadelerini kullandı. Cavit Çağlar’ın sözleri, salonda büyük alkış aldı.

“EN ÇOK KREŞLERLE GURURLANIYORUM”

Yatırımlarda sosyal imkânlara öncelik verdikleri kaydeden Çağlar, şöyle devam etti: “Yeşim’de 7-8 bin kişi çalışıyordu. En çok gururlandığım şey fabrikalarımızdaki kreşler oldu. Anneler çocuklarını bizde büyüttü, içeride hastanesi ve doktorları olan bir sistem kurduk. Bu yatırımlar yalnızca ekonomik değil, sosyal bir vizyonun ürünüdür. Bursa sanayisinin kültürüne derin katkılar sundu.”

“BURSA’YA CAN VERENLER BALKAN GÖÇMENLERİDİR”

Bursa’nın kültürel dokusuna dair değerlendirmelerde de bulunan Devlet eski Bakanı Çağlar, Balkan göçmenlerinin etkisini özellikle vurguladı. Cavit Çağlar, “Bursa’ya can veren bizleriz, yani Balkanlardan gelenler. Bizde kolay kolay suça eğilim olmaz. Hepimiz aynı terbiyeyle büyüdük” dedi.

CAVİT ÇAĞLAR ÜNİVERSİTESİ GELİYOR…

Yakın zamanda Cavit Çağlar Üniversitesi’ni kuracağını vurgulayan Çağlar, “Kısa sürede bu projeyi gerçekleştireceğim. Mudanya Üniversitesi’ne kardeş bir üniversite olacak. Şu anda benim yaptığım 7-8 okulda 6 bin 500 öğrenci okuyor. Dr. Ayten Bozkaya Cavit Çağlar Spastik Çocuk Hastanesi inşa ediliyor. Türkiye’deki en güzel hastanelerden biri olacak. Şimdi o ve benim adımı taşıyan Türkiye’nin en büyük spastik çocuk hastanesi yapılacak. Sosyal yardımlara fazlasıyla önem veriyorum. Benim bir aşevi arzum var. Akhisar’da yaşarken imkamlarımız kısıtlıydı, aşevinde yemek yerdim. Bunu hiç unutamam. Hedefim 20-25 bin kişinin evine yemek ulaştırmayı istiyorum” şeklinde konuştu.

“TOPLUMLA BARIŞMAK LAZIM”

Konuşmasının devamında iç barışa vurgu yapan Cavit Çağlar, özellikle son yıllarda toplum içinde oluşan bölünmelerin tehlikesine dikkat çekerek, “Kürt kardeşlerimizle barış sağlanıyor ama toplumla barışmak da lazım. Geçmişte insanlar etnik kimliklerini bilmeden bir arada yaşadı. Biz eskiden kim Kürt, kim Alevi, kim Sünni bilmezdik. Mahallede herkes birdi. Bugün gelinen noktada bu ayrışma beni üzüyor” ifadelerini kullandı.

“HÜKÜMET GEÇİM SIKINTISINA DAHA FAZLA EĞİLMELİ”

Ekonomik sıkıntılara yönelik değerlendirmelerde bulunan Devlet eski Bakanı Çağlar, “Bugün yaşanan geçim problemleri aciliyet taşıyor. Türkiye, süratle emekli ve asgari ücretlinin durumunu düzeltmeli. Geçmişte fabrikalarımda çalışan binlerce kişi ekonomik olarak güçlü bir yaşam sürdü. Bizden ayrılan işçi; bir ev, bir araba alabiliyordu. Emekli olduğunda huzurla geçiniyordu. Bugün bu mümkün değil. 20-25 bin lirayla geçinilmez. Hükümet bu alanlara daha fazla eğilmeli” dedi.

“TENCERE KAYNAMIYORSA HİÇBİR ŞEY YOLUNA GİRMEZ”

Sanayiye ilişkin tespitlerini de paylaşan Cavit Çağlar, özellikle Bursa’da birçok fabrikanın kapandığına dair duyumlarının kendisini endişelendirdiğini söyledi. Çağlar, “Yatırım ortamı yeniden oluşturulmalı. Bursa sanayisi Türkiye’nin can damarlarından biridir. İş dünyasında yeniden bir hareketlilik başlamalı. Bu durumun yalnızca ekonomik değil, sosyal etkileri de var. Bir ülkede toplumsal barış sağlanmadan ekonomi düzelmez. Tencere kaynamıyorsa hiçbir şey yoluna girmez” diye konuştu.

“BU ŞEHRİN GURURU OLDUK”

Kentin spor hafızasında yer etmiş anılarını da paylaşan Cavit Çağlar, Bursaspor yönetimindeki yıllarını hatırlatarak, “Bursaspor’un uzun yıllar yöneticiliğini ve başkanlığını yaptım. Bu takımı Türkiye şampiyonu yapmanın gururunu yaşadık. Bu şehrin gururu olduk. Bursaspor, bu şehrin dünyaya açılan yüzüdür” şeklinde konuştu.