Taha TÜTÜNCÜ

Kamera: Bircan ÖRSEL / Kurgu: Dilek ÖZYER

Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Olay Medya’yı ziyaret ederek, kentin geleceği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Olay Medya İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali İnan, köşe yazarları ve yöneticilerle bir araya gelen Başkan Bozbey, çevre kirliliğinden ulaşıma, deprem hazırlıkları ve belediyenin teknik yapısına kadar bir çok konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Bursa’nın geleceğini sağlıklı bir şekilde inşa etmek için yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirten Bozbey, “Bir Bursalı olarak bir çok konuya üzüntü duyuyorum. Hamitler’de bulunan çöplüğün önemli kısmı hala vatandaşın mülkiyetinde. Kamulaştırma dahi yapılmamış. Vatandaşın arsasına çöp dökmüşler. Ben şaşkınlık içerisindeyim. 20 yıl boyunca insan o çöplüğü kamulaştırmaz mı? Hamitler Mezarlığı’nda taş duvarlarla çevrili alanların içinde dahi kamulaştırılmamış alanlar var. Büyükşehir yıllardır defnettiği alanlardan da para alarak defnetti” diye konuştu.

“NİLÜFER ÇAYI’NI TEMİZLEYEN BAŞKAN OLMAK İSTERİM”…

Bursa’da en büyük sorunlardan birinin çevre kirliliği olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, özellikle Nilüfer Çayı’nın ciddi anlamda kirlendiğini belirtti. Çaydaki su kalitesinin tehlikeli seviyeye ulaştığını söyleyen Mustafa Bozbey, bu durumun halk sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Bozbey, “Son 2.5 ay içinde yapılan araştırmalara göre Nilüfer Çayı’nın kirlilik seviyesi 4’üncü seviyeye ulaştı. Bu da o suyla sulanan hiçbir sebze ya da meyve tüketilmemesi gerektiği anlamına geliyor. Ama hepimiz biliyoruz ki, o sudan birçok tarla sulanıyor. Bu da doğrudan halk sağlığını tehdit ediyor” diye konuştu.

Nilüfer Çayı’nın temizlenmesi için taleplerinin yerlerine ulaştığını dile getiren Başkan Bozbey, “Valiliğimiz, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ve BUSKİ tarafından bir ekip kuruldu. Nilüfer Çayı adım adım denetlenmeye başladı. Orada dereyi kirletenlerin hepsi tespit edilecek. Bizim ceza yazma yetkimiz çok az. Ama Çevre Müdürlüğü isterse o tesisi tamamen kapatma yetkisine bile sahip. Tabi ki; Nilüfer çayını temizleyen başkan olarak tarihe geçmek isterim. Bunu kim istemez ki?” şeklinde konuştu.

“HAVAMIZI VE SUYUMUZU KİRLETMEYE KİMSENİN HAKKI YOK”

Sorunun kaynağı olan sanayi tesislerinin tespit edilmesi için çalışmaların devam ettiğini vurgulayan Mustafa Bozbey, “Yağmur deşarj makinelerinden, yağmur yağmadığı halde dereye su akıyor. Bu ne demek? Demek ki sanayi tesisleri, kirli sularını gizlice dereye boşaltıyor. Bunları tespit edip, hangi fabrikanın kirliliğe neden olduğunu kamuoyuyla paylaşacağız. Bursa’nın havasını, suyunu kirleten her kimse bunu açıklayacağız. Şu anda Bursa’da hava ve su harekatını başlattık. Havamızı ve suyumuzu kirletmeye kimsenin hakkı yok. Yangınları, hava kalitesini, su ve havanın kalitesini anlık olarak gözlemleyebiliyoruz. Nilüfer Çayı’nın belirli noktalarına sensörler yerleştirerek su kalitesinin değişimini takip edeceğiz. Hava kirliliği için de benzer bir sistem oluşturuyoruz. Çeşitli noktalara hava kalitesini gösteren cihazlar koyarak vatandaşlarımızın soluduğu havanın ne kadar kirli olduğunu görmelerini sağlayacağız” ifadelerini kullandı.

İnegöl’de de büyük bir sıkıntı olduğunu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey, “Seçimden önce İnegöl ziyaretlerimde ‘ilk isteğiniz ne?’ diye sorduğumda 100 kişiden sadece 3 kişi ‘havamızı temizle’ dedi. Hava kirliliğini ben hatırlattığım zaman ise çoğu kişi ‘Biz alıştık bu havaya’ diyorlar. Oradaki havaya baktığımızda özelliklere hamile kadınlara çok zararlı olan bir maddeyi soluduklarını görüyoruz. Çevreyi kirletenler sadece doğaya zarar vermiyor, kendi sağlıklarını da tehlikeye atıyorlar. ve İnegöl, Kestel ve Orhaneli’nde yaşayan vatandaşlarımız adeta zehir soluyor. Burada yaşayan vatandaşlar maske takmak zorundalar” dedi.

“MARMARA DENİZİ İÇİN ACİL ÖNLEM ALINMALI”

Marmara Denizi’nin de ciddi bir çevre felaketiyle karşı karşıya olduğunu belirten Mustafa Bozbey, müsilaj sorununa dikkat çekerek merkezi hükümetten destek beklediklerini söyledi.

Bu yıl müsilajın daha yoğun olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu vurgulayan Bozbey şunları söyledi: “Bursa’da çevreyi kirleten sanayi bu kadar yoğunken, diğer illerin de Marmara Denizi’ni kirlettiğini düşünün. Marmara Belediyeler Birliği olarak bu konuyla ilgili bir toplantı yapacağız. Ancak hızlı hareket edilmesi gerekiyor. Hükümetten beklentimiz, Marmara Denizi’nin kurtarılması için kamu bankalarından sıfır faizli kredi desteği sağlanması. Böylece belediyeler arıtma tesislerini hızla devreye alabilir ve kimyasal arıtma sistemlerine yönelebiliriz. Müsilaj sorunu büyük ihtimalle Temmuz-Ağustos ayına kadar devam eder. Zamanında 10 lira kazanmak için yapılan yanlışlarla çevreyi kirlettik. Şimdi ise temizlemek için 50 lira harcıyoruz. Eğer bugün önlem almazsak ileride çok daha büyük maliyetlerle karşılaşacağız.”

‘Metrobüs projesine başladık’

Bursa’daki trafik sorununa da değinen Başkan Mustafa Bozbey, Mudanya’ya metrobüs hattı kazandırmak için çalışmaların sürdüğünü belirtti. Projeyle ilgili sürecin devam ettiğini dile getiren Bozbey, “Geçit’te bulunan köprüye bir şerit daha ilave ederek metrobüs hattını hayata geçireceğiz. Güzelyalı Kavşağı’na kadar projeyle alakalı herhangi bir sorun gözükmüyor. Metrobüsü Mudanya’da bulunan BUDO iskelesine kadar götürmeyi planlıyoruz. Metrobüs’ü istememizin sebebi diğer ulaşım araçlarına göre çok daha ekonomik olması. Trafik sorununu çözmek için bu projeye büyük önem veriyoruz” ifadelerini kullandı. Bursa’da toplu taşımanın geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Bozbey, metro hatlarının da aktarmalı sistemle daha verimli hale getirilmesi gerektiğini ifade etti. Kentin ulaşım konusundaki ihtiyaçlara da değinen Bozbey, “Bursa’nın ulaşım sorununu çözmek için 47 kilometre hafif raylı sistem ve 47 kilometrelik tramvayla birlikte yaklaşık 100 kilometrelik bir yeni raylı sistem hattına ihtiyacımız var” dedi.

Deprem konusu Bursa için hayati bir mesele

Deprem konusunun Bursa için hayati bir mesele olduğunu belirten Başkan Bozbey, yeni bir yapı denetim anlayışına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Bursa’da yüzde yüz denetlenen bir bina bulunmadığının altını çizen Mustafa Bozbey, “Çimento ve beton denetleniyor ama elektrik tesisatı, asansör sistemleri denetlenmiyor. Biz yeni bir sistem getirerek müşavirlik hizmeti modeline geçmeyi istiyoruz. Oluşturulacak olan sistemde, binalar inşaat sürecinden başlayarak oturma izni verilene kadar denetlenecek. Binadan 5 ila 10 yıl boyunca o firma sorumlu olacak. Böylece, nitelikli ve güvenli binalar inşa edebiliriz” diye konuştu. Bozbey, afet yönetiminde etkin bir sistem kuracaklarını ifade ederek, afetlere hazırlık kapsamında oluşturdukları izleme sistemiyle de Bursa’da 180 noktayı anlık takip ettiklerini sözlerine ekledi.