AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, azalan akaryakıt rezervleri ile artan çevre kirliliği otomotiv sektöründe elektriğe dönüşü hızlandırdı. Elektrikli araç sektöründe küresel bir rekabet yaşanıyor.

Birçok ülkede elektrikli araçlar hızla gelişirken, bunları üreten ve kullananlara sağlanan teşvikler sayesinde sektörün büyümesi ivme kazandı.

Türkiye de söz konusu araç sınıfında küresel bir oyuncu olmak amacıyla “Türkiye’nin Otomobili Projesi” kapsamında çalışmalarını sürdürüyor.

Ülkede trafiğe kayıtlı elektrikli ve hibrit otomobil sayısı da yeni modeller ve çevre duyarlılığının artmasıyla giderek yükseliyor.

5 YILDA YAKLAŞIK 16 KAT ARTIŞ

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, geçen yıl sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 12 milyon 503 bin 49 adet otomobilden yüzde 38,1’inin dizel, yüzde 37,3’ünün LPG, yüzde 24,2’sinin benzin yakıtlı, yüzde 0,1’inin elektrikli veya hibrit olduğu görüldü.

Elektrikli veya hibrit otomobil sayısının klasik içten yanmalı motorlu araçlara nispeten düşük seviyede olmasına rağmen, bunların trafiğe kaydında gözlenen sürekli artış dikkati çekti.

Trafiğe kayıtlı elektrikli ve hibrit araç sayısı 2011’de yalnızca 47 iken, bu sayı 2012’de yüzde 385,1 artarak 228’e, 2013’te bir önceki yıla göre yüzde 91,2 yükselerek 436’ya çıktı. Elektrikli ve hibrit otomobillerin sayısı 2014’te 525, 2015’te 889 olurken, 2016’da 1000’i aştı.

Trafiğe kayıtlı elektrikli ve hibrit otomobil sayısı 2017’de 1685, 2018’de 5 bin 367, geçen yıl sonu itibarıyla da 15 bin 53 olarak kayıtlara geçti.

Böylece, son 5 yılda söz konusu otomobillerin sayısı yaklaşık 16 kat arttı. 2019’daki hızlı yükseliş dikkati çekti. Geçen yıl trafiğe kaydedilen elektrikli ve hibrit otomobil sayısı, 2018 rakamının yaklaşık üç katına çıktı.

AA