Haftalardır tekrarlıyoruz… Kimi arasak, kimi sorsak koronaya yakalandığı için ya hastanede tedavi altında, ya evinde karantinada.
İşin şakası yok. Virüs çılgınlar gibi yayılıyor. Artık çember falan da kalmadığı için herkes risk altına girdi.
Oysa…
Mart ayında herkes ne kadar da dikkatliydi. Evler tepeden tırnağa temizlenip dezenfekte ediliyor, neredeyse yediğimiz lokmaya bile dezenfektan sıkılıyordu.
Sonra…
Araya yaz girdi. Biraz güzel havaların etkisi, biraz mücadele yorgunluğu, biraz “Ne olacaksa Allah’tan” umursamazlığıyla, biraz “Bana bir şey olmaz” aymazlığıyla korkudan vazgeçip önlemleri bir kenara bıraktık.
Bu da…
Koronavirüsün yayılma hızı ve vaka sayısında Bursa’yı adeta merkez üssü haline getirdi.
Korkutucu tabloyu da 11 Kasım günü bu sütunlarda “Sokağa çıkmayın, kalabalığa da girmeyin: Vaka sayısı 4 bini geçti” başlığıyla duyurduk.
Gerçekten de…
Tablo, Bursa’da günlük koronavirüs vaka sayısının 4 bini aştığını gösteriyordu ve artış da tırmanıyordu.
Nitekim…
Yazının hemen ardından Bursa’daki günlük vaka sayısı 4 bin 700’e kadar çıktı ve bu rakam pik noktası oldu.