Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na Almanya röportajı eleştirisi

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu, Almanya’da yayınlanan bir dergiye verdiği röportajdan dolayı eleştirdi.

Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na Almanya röportajı eleştirisi

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da yayınlanan bir dergiye verdiği röportaja ilişkin, “CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Almanya’da bir röportaj veriyor. Bu röportajda kendisine soruyorlar, ‘Almanların yüzde 90’ı Türkiye’yi ziyaret etmek istemiyor. Tutuklanmaktan korkuyorlar, haklılar mı?’ diye bir soru soruyorlar. Kılıçdaroğlu cevapta ‘Ne yazık ki böyle bir ortamın gerçekten mevcut olduğunu tespit etmek durumundayım. Uzun zamandır Türkiye’de hiç kimse için güvenlik garantinin olmadığını söylüyorum’ diyor. Yani Almanlar gelsin mi gelmesin mi? Şimdi ‘Türkiye’de kimse için güvenlik garantisi yok’ diyor. Soruyorum, ‘Türkiye’de hiç kimse için güvenlik garantisi yoktur’ cümlesi doğru mudur?” dedi.

Bozdağ, Yozgat’ın Çayıralan ilçesinde belediye tarafından düzenlenen Kültür ve Bal Festivalinde, Türkiye’nin güçlü, itibarlı olmasının ülkeye ve herkese çok şey kazandıracağını belirtti.

Türkiye’de siyaset yapanların, ülkenin, aziz milletin itibarını zedeleyecek her şeyden uzak durmasını isteyen Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nu, Almanya’da yayınlanan bir dergiye verdiği röportajdan dolayı eleştirdi.

Bozdağ, şöyle konuştu:

“Bugün gazetelere yansıdı, CHP’nin Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Almanya’da bir röportaj veriyor. Bu röportajda kendisine soruyorlar, ‘Almanların yüzde 90’ı Türkiye’yi ziyaret etmek istemiyor. Tutuklanmaktan korkuyorlar, haklılar mı?’ diye bir soru soruyorlar. Kılıçdaroğlu cevapta ‘Ne yazık ki böyle bir ortamın gerçekten mevcut olduğunu tespit etmek durumundayım. Uzun zamandır Türkiye’de hiç kimse için güvenlik garantinin olmadığını söylüyorum’ diyor. Yani Almanlar gelsin mi gelmesin mi? Şimdi ‘Türkiye’de kimse için güvenlik garantisi yok’ diyor. Soruyorum, ‘Türkiye’de hiç kimse için güvenlik garantisi yoktur’ cümlesi doğru mudur? Çayıralan, Türkiye güvenli bir yer mi? Memleketimizin dört bir yanı güvenli bir yer mi? Güvenli bir yer. Kimse giydiği kıyafetten dolayı bu ülkede tutuklanmıyor. Kimse hakkında giydiği şorttan dolayı adli soruşturma yapılmıyor ama terör örgütlerinin propagandasını yaparsanız o zaman terör örgütünün propagandasını yapmak suçtur. Biliyorsunuz, FETÖ’cü bir terörist, Cumhurbaşkanımıza suikasta giden alçaklardan biri, HERO yazan bir tişört giymişti. Ona atıf yapıyor. Ben soruyorum Sayın Kılıçdaroğlu’na, bu tişörtü giyen alçak sence masum biri mi? Türkiye’nin Cumhurbaşkanını ve ailesini darbeyle indirmekle yetinmediği o gece onu ailesiyle beraber infaz etmek için giden terörist, örgütün propagandasını yapmak, birtakım mesajlar vermek için giydiği tişört haklı mı, masum mu? Bu açıklamadan başka var mı böyle? Yok. Kim var, terör örgütlerinin propagandasını yapanlar. Birisi PKK terör örgütünün paçavrasını üzerine giyip geldiği zaman bu suç olmayacak mı?”

Almanya’da benzer durum yaşandığında o ülkenin hukukunun onların karşına dikildiğine vurgu yapan Bozdağ, “Türkiye’de olan aynı şeydir. Suç işlemeyene bu ülkede kimsenin müdahalesi yoktur ama suç işlediği zaman ‘bu siyasetçi, gazeteci, buna dokunamayız, bu falan buna dokunamayız, onlara suç işlemek serbest’ denemez. Eğer böyle olursa orada hukuk da olmaz adalet de olmaz. Onun için hepimiz elimizi vicdanımıza koyacağız.” ifadesini kullandı.

“Türkiye’de Cumhurbaşkanımızla, AK Parti’yle mücadelenin yolu Hans’ın desteğini almaktan geçmiyor.” diyen Bozdağ, şöyle devam etti:

“Bu mücadelenin yolu, Çayıralanlıların, Yozgatlıların, Ayşe’lerin, Fatma’ların desteğini almaktan geçiyor. Ali’lerin, Ahmet’lerin desteğini almaktan geçiyor ama hala anlamamışlar. O yüzden ki Alman gazeteciler görecek. Oyu Çayıralanlılar verecek, oyu bu aziz milletin evlatları verecektir. Onun için de şimdiden rüya görmeye başlamışlar. Onlara söz veriyor, ‘2019’da sayın cumhurbaşkanını devireceğim’ diyor. ‘Biz bu işi halledeceğiz siz hiç endişeye kapılmayın’ diyor. Peki Çayıralanlılar, Sayın Kılıçdaroğlu bunu becerebilir mi? İzin verecek misiniz? Allah’ın izniyle bu millet kimin devireceğini kimin ağlatacağını kimin sevindireceğini çok iyi biliyor. Ben 2019’da da sonrasında da devletini, milletini, insanını başkalarına şikayet edenlere bu millet, bu devleti yönetme yetkisini asla vermez, vermesi de mümkün değildir. Milletine devletine sevdalı olanlar milletinden yetki alarak yoluna bundan sonra da devam edecektir.”

Müftülere nikah kıyma yetkisi vermeyi öngören tasarı

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, müftülere nikah kıyma yetkisi vermeyi öngören tasarıyla ilgili de bakanlığın izin vermesi halinde il nüfus ve vatandaşlık müdürlükleri, ilçe nüfus müdürlükleri, dış temsilciliklerin resmi nikah kıyabildiği gibi il veya ilçe müftülüklerinin de resmi nikah kıyabileceğini söyledi.

Bunun, küçük yaşta evliliklerin önünü açan bir düzenleme olmadığına dikkati çeken Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bazı çevreler ‘çocuk yaşta evlilikleri teşvik eder’ diyorlar. Bunlar bilmeden bu değerlendirmeyi yapıyorlar. Eğer düzenlemenin ne getirdiğine bakarak bu değerlendirmeyi yapıyorlarsa o zaman kötü niyetli bir şekilde bu değerlendirmeyi yapıyorlardır. Zira bu düzenleme ile evlenmenin şartları ve evlenme engelleri konusunda herhangi bir değişiklik yapılmamaktadır. Türk medeni kanununda evlenme yaşı dün ne ise bugün de odur, yarın da odur. Burada bir değişiklik yok. Evlenme engelleri ne ise medeni kanunda aynen muhafaza edilmektedir. İl veya ilçe müftülükleri resmi nikah kıyacaklardır. Aynen bugün belediye başkanının veya başkanın yetki verdiği memurun yada muhtarın ve diğer nikah kıyanlar hangi usule esasa riayet ederek resmi nikah kıyanlar resmi nikahını nasıl yapıyorlar aynı şekilde resmi kıyacaklar, resmi nikah yapacaklar. Nikah sonrasında da taraflara evlilik cüzdanını verecekler ve kıydıkları resmi nikahlar nüfus kütüklerine de işlenecek, tescil edilecektir. Bu, kadınlarımızın hukukunu korumak bakımından son derece önemlidir. Türkiye’nin değişik yerlerinde nikah kıymanın kolaylaştırmasının sağlayacağı faydayı hepimiz yakinen biliyor ve değerlendiriyoruz. Bu nikah, resmi nikahsız evlilikleri teşvik edecek bir düzenleme değil, aksine resmi nikahı özendirecek, teşvik edecek ve resmi nikahsız evlilikleri önleyecek bir düzenlemedir.”

Bu konunun farklı değerlendirilip, karalama kampanyasına dönüştürüldüğünü belirten Bozdağ, “Müftü memurdur. Belediye başkanı seçilmiştir ama kamu hizmeti yapıyor, onun görevlendirdiği nikah kıyan kişi de memurdur. Memurun birinin kıydığı nikaha diğer memurun kıydığı nikaha hayır demek ayrı bir noktadır.” diye konuştu.

Bozdağ, düzenlemenin herhangi bir mecburiyet getirmediğine de işaret ederek, şunları kaydetti:

“İsteyen vatandaşımız muhtara, belediye başkanına, isteyen belediye başkanının görevlendirdiği memura nikah kıydırabilir, isteyen de nüfus müdürlerine nikah kıydırabilir. İsteyen de bu düzenleme yasalaşması halinde il veya ilçe müftülüğüne gidip nikah kıydırabilir. Burada “müftü nikahı” diye bir nikah da söz konusu değildir. İsimlendirmeyi de doğru yapmak lazım. Medeni kanuna göre ilgili yasal mevzuata göre kıyılan resmi bir nikah vardır. Resmi nikahı kıyanlar arasına il ve ilçe müftülüklerinin ilave edilmesi söz konusudur ama bunun üzerinden de büyük bir çarpıtma büyük bir karalama kampanyası yapılıyor. İsteyen gidecek, isteyen gitmeyecek, sen rahatsızsan gitme. İsteyen gitsin, orada nikahını kıydırsın. Bunda ne kötülük var? Yaptığımız şey doğru bir şeydir. Attığımız adım doğru bir adımdır.” 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X