Feridun Eyüpoğlu
Feridun Eyüpoğlu

Brunson sonrası paranın yönü

Rahip, papaz, pastör ünvanı herneyse Andrew Brunson memleketine kavuştu.

Böylece piyasaların kafasını karıştıran simgesel bir faktör de devre dışı kaldı.

Ancak, ilk aşamada dolar cephesinde beklenen etki gerçekleşmedi.

Teknik analizde dolar/TL’nin Brunson’ın serbest kalması halinde 5,70 seviyesine kadar geri çekilme olasılığı mevcuttu!

Ama karar öncesinde 5,84’e kadar gerileyen kur, kendini kısa sürede 5,94’e doğru atıverdi.

Bu ters atak kar satışı olarak nitelense de temelinde başka unsurları barındırmaktaydı.

Brunson davası özünde ABD-Türkiye ilişkileri açısından simgesel bir mahiyet taşımakta.

Terör örgütleriyle mücadele süreci başta olmak üzere İran yaptırımları, S-400 ve F-35 alımları gibi kilitlenmiş birçok alan mevcut iki ülke ilişkilerinde.

Halkbank üzerinden yürüyen bir yıpratma savaşı da var.

Türkiye-Rusya yakınlaşma hamleleri de satranç tahtasının bir başka açmazını temsil ediyor Washington adına!

Kısacası Brunson olayı son aylar adına buzdağının sadece görünen kısmıydı.

Neticede Trump yönetimiyle yaşanan sorunlara yönelik her gelişme ayrı bir etki katsayısına sahip.         

Bu nedenle rahibin serbest kalması sonrasında Başkan Trump’tan gelen tweetlerde ikili ilişkilerde pozitif gelişme adına ipuçları arandı.

Ancak, pek de dostane değildi ilk anda gelen açıklamalar!

İşte doları tekrar yukarı iten de bu tepkiydi.

Sonrasında Brunson’ı Beyaz Saray’da ağırlayan Trump’ın nispeten yumuşayan mesajları  kısmi gevşeme sağladı.

Yine de ABD ile ilişkilerde daha alınacak çok yol var.

Bu anlamda bir süre daha piyasaların gözü Trump’ta olacak.

Gerilim katsayısının nispeten zayıfladığı bu ortamda parasal politikalar önem kazanma durumunda.

Amerikan tahvillerine olan ilginin yarattığı baskı Türkiye’de son dönemde fazlaca hissedilmedi.

Brunson gevşemesi bir nevi kalkan oluşturdu.

Şimdi ise yeni ataklara karşı yüksek enflasyon ortamında hazırlıklı olmak gerekiyor.

 

MB’nin faiz açmazı

 

Enflasyonla mücadele programının geçici etkileri az da olsa nefeslenmemizi sağlayacak aslında.

Ancak, enflasyonda net bir geri çekilme için epey bir zaman var!

Bu tabloda reel faiz verme zorunluluğu MB’yi sıkıştırmakta. Merkez’i zorlayan bir başka konu ise yavaşlayan ekonomi üzerindeki yüksek faiz yükü.

Dolayısıyla bir açmazı aşmak zorunda Murat Çetinkaya ve ekibi.

25 Ekim’deki Para Politikası Kurulu toplantısı bu anlamda kritik önemde.

Ciddi bir dış baskı gelmezse o tarihe kadar MB yönetimi muhtemelen faizlere el sürmeyecektir!

Aksi bir gelişmede ise faiz artışı kuvvetle muhtemel demektir.

 

Haftalık beklentiler

 

Veri akışının nispet zayıf olduğu yeni haftada piyasaların yön arayışı daha dar bantta sürme potansiyeli taşıyor.

BİST 100’de 97 bin puanın üstü kapanışlar 99 bine kadar yolu açabilir.

Ancak küresel bir hisse satış baskısının olduğu bugünlerde fazlaca ayrışma şansımız bulunmuyor!

Negatif baskı ise endeksi 93 bin düzeyine doğru itebilir.

Dolar/TL’de ise kritik sınır 5,77 ile karşımıza çıkıyor. İyimser gelişmelerle bu seviyenin kırılması pozitif senaryoda 5,50-5,70 bandını gündeme taşıyabilir.

Bu olasılığın gerçekleşmesi için güçlü ayrışma hikayelerine ihtiyacımız var.

Yukarı baskının arttığı anlarda ise doları 5,98 – 6,05 TL bandına görmemiz zor olmayacaktır!

Hatta orta vadede 6,25 dahi olasılıklar arasında bulunuyor.

Euro’ya geldiğimizde 6,65 – 7,10 TL aralığı haftalık bazda öne çıkmakta.

Gram altında ise 220 – 238 liralık bandı takip etmekte fayda var.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X