Bu okulda her gün geleceğin ilk günü! Özel Bursa Kültür Okulları 20 yaşında

Dünyadaki yeni nesil eğitim teknolojilerini öğrenen, eğitimcilik felesefesi üzerine 17 üniversiteden akademisyenleri bir araya getirip sempozyumlar düzenleyen bir okul düşünün. 20 yıl boyunca binlerce mezun veren Özel Bursa Kültür Okulları ülkemizde parmakla gösterilen eğitim kurumlarından biri haline geldi. Bu gelişimin temelinde, yeniliğe açık olmak yatıyor ve elbette yüksek nitelikli kurucu-yönetici-eğitimcileri mutlaka bu denklemde anmak gerekiyor.

Bu okulda her gün geleceğin ilk günü! Özel Bursa Kültür Okulları 20 yaşında

Murat Günay

Kamera: Bircan ÖRSEL / Kurgu: Dilek ÖZYER

Edebiyat öğretmeni, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü Şube Müdürü, dershaneci ve Özel Bursa Kültür Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Bulut bu güçlü yapının kurucusu. İki değerli yönetici ortak ile yola çıkan Zafer Bulut’un bugün birlikte yürüdüğü isim ise Bursa’da çok önemli çalışmalara imza atan ufku açık yönetici Yıldırım Sırakaya. Bu değerli eğitimciler ile Bademli’de kurulan yeni büyük kampüslerini ve eğitime bakış açılarını konuştuk.

İz Bırakanlar programı yapımcı ve sunucusu Murat Günay, Yönetim Kurulu Üyelerinin konuğu oldu.

Sayın Zafer Bulut, Özel Bursa Kültür Okulları 20 yaşında ve bu özel seneyi tam da Cumhuriyetimizin 100. yaşında harika bir tesisle taçlandırdınız. Eğitim kurumlarınızın Yönetim Kurulu Üyesi ve kurucularından Sayın Yıldırım Sırakaya ile de detaylı biçimde yeni okulumuzu konuşacağız ama sizden de kısaca dinleyebilir miyiz?

Özel Bursa Kültür Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Bulut

Evet, Özel Bursa Kültür Okulları 20 yaşında ama öncesinde 8 yıllık dershanecilik süreçlerimiz de var. Şu anda içinde bulunduğumuz Bademli kampüsümüz 1.500 öğrencinin eğitim hizmeti alacağı bir tesis olarak tasarlandı. Çok yoğun bir çabanın ve emeğin sonucu olarak içimize sinen bir eser ürettik bence. Ama bu güzelliği tamamlayan asıl unsur bizim eğitim içeriğimizdir. Burası eğitimin sarayı belki de ama o sarayın içinde tamamlayıcı öğeler varsa saray saraydır. Kültür Okulları’nın temel misyonu, eğitimdeki eksiklikleri gideren bakış açısıdır. Biz, ortaklarımızla beraber, 40’a varan dünya başkentinde, eğitim merkezlerinde incelemeler yapıp eğitimi irdeledikten sonra bu süreç şekillenmeye başladı. Bademli’deki kampüsümüz 50 dönüm arazi üzerine kuruldu ve 33 bin metrekarelik kapalı alanda çalışıyoruz. Birbiriyle bağlantılı 3 ana binada 6’şar katlı yapılarda nitelikli eğitim çabası içindeyiz. Burasının asıl değeri ürettiği eğitim içerikleridir. Bu çok çok önemli.

Zafer Bey siz eğitimcisiniz. Edebiyat öğretmenliği, İl Milli Eğitim Müdür yardımcılığı, dershanecilik ve özel okulculuk faaliyetleri içinde durmadan çalışıyorsunuz. Eğitimden gelen bir yönetici olmanız okulunuzda fark yaratıyor mu?

Elbette yaratıyor. Eğitimcilik anlayışımızın şekillenmesinde çok büyük rolü var. Daha geçen ay 24 Kasım’da Öğretmenler Günü’nü kutladık. Sahneye, öğretmenlikte 15 yılını geride bırakan arkadaşlarımızı davet ettik ve onlarca öğretmenimiz sahneye koştu… Bu, başarının sürdürülebilirliği açısından muazzam bir özelliktir. Yani aynı öğretmenlerin uzun yıllar boyunca öğrencilerle ilgilenmesi hatta onları mezun etmesi hem bizi hem de öğrencilerimizi çok mutlu ediyor. Eğitim tutkusu bizlerde bitmez bir ateştir. 20 senedir bu kurumda çalışanlar var. Öğretmenlerin 100’den fazlasının çocukları bu okulda okutuluyor. Çocuğumun okul yaşı geldiğinde okul arayışına girdiğimizde biraz titizlenince kendi ideallerimizle ve ilkelerimizle öğrenci okutabileceğimiz bir kurum oluşturmak için yola çıktık. Şu anda Özel Bursa Kültür Okulları’nın Özlüce ve Bademli kampüslerinde toplam 2.500’ün üzerinde öğrencimiz var. Ortalama öğrenci devamlılığımız ise 8 yıldır. Gelen öğrenci mezun oluncaya kadar bizim öğrencimizdir.

Geçen sene tam puan alan (LGS’de) öğrencilerinizi gazetemizde haber yapmıştık. Bu devamlılığın öğrenci üzerinde faydası oluyor mu?

Türkiye derecesi yapan, tam puan alan öğrencilerimizi Vali Bey ağırladı ve onlara sordu: “Kaç senedir bu okuldasınız?” Öğrencilerin cevabı; “9 yıldan beri” oldu. 8 yıllık okulda nasıl 9 yıldır okuyorsunuz diye sorunca da, “anaokulu da var” diye cevap verdiler. Bu süreklilik sayesinde başarı kendi kendine geliyor zaten. Bu başarı iddiasının temelinde, ‘eğitimin delisi’ olmak var. Burada işinin delisi olmayan öğretmen çalışmıyor. Bu ritme, bu heyecana ayak uyduramayan öğretmen fazla kalamıyor bizde. Bu anlamda Kültür Okulları, veli ve öğrencilerin hayallerinin gerçekleştiği bir yer olarak tanımlamak doğru olacaktır.

Özel Bursa Kültür Okulları Bademli Kampüsü

20 yıllık özel okulculuk çalışmalarınızda sadece öğrencilere eğitim vermiyorsunuz. Aynı zamanda öğretmenlerin de eğitilmesi ve güncellenmesi gerekiyor. Bu konuda özel bir çabanız var mı?

Bu çabamız çok yoğunluklu biçimde devam ediyor. Biz bu sürece, ‘Eğiticilerin Eğitimi’ adını verdik. Bu şu anda bile onlarca akademisyenle devam eden bir güncellenme çalışmasıdır. Dijital ortamda bütün öğretmenlerimiz sürekli eğitim alıyor. Ancak bizzat kampüslerimize gelen Türkiye çapında tanınmış eğitimcileri de ağırlıyoruz. Örneğin Özgür Bolat yakında eğitim sempozyumu için Bursa’ya tekrar gelecek. Prof. Dr. Sinan Canan, Acar Baltaş Bey, Kemal Sayar Bey okullarımıza gelerek hem öğrencilerin hem öğretmenlerin hem de bizlerin ufkunu açıyorlar. İş ortağım sevgili Yıldırım Sırakaya’nın bu konudaki vizyonu ve çalışmaları çok değerlidir. Onunla da konuşunca size daha detaylı biçimde anlatacaktır. Biz 10. yılımızda, ‘Eğitimin Geleceği’ adıyla bir sempozyum düzenledik. Özlüce Kampüsümüzde yaptığımız bu etkinliğe 17 farklı üniversiteden sayıları 100’ü bulan akademisyen ki bunların içerisinde İlber Ortaylı’dan Türk Dil Kurumu Başkanına, ve hatta Halil İnalcık hocaya kadar birçok bilim insanıyla birlikte; “Geleceğin Okulu Nasıl Olur?” konusunu tartıştık. Kısacası güncellenme ve eğitim çalışmalarımız her aşamada devam etmektedir. Daha o zamandan hayalleri zorlayan bir eğitim ufku tanımlamıştık. İşte şimdi de o hayalleri zorlayan eğitim sistemini hayata geçiriyoruz. Bir örnek vermek gerekirse, Topkapı Müzesi’nde ders yaptığımızı söylemem gerekir. Bunu, ‘Tarih Eğitimi Nasıl Verilmelidir?’ sorusuna cevap ararken yaptık.

Sayın Yıldırım Sırakaya, bir yılda 36 tiyatro oyununun sahnelendiği bir okuldayız. Bu, sadece akademik başarıya odaklanmadığınızın çok açık bir kanıtı. Derslerin dışında neler yapar sizin öğrencileriniz?

Özel Bursa Kültür Okulları Yönetim Kurulu Üyesi Yıldırım Sırakaya

Ders çalışmalarının yanı sıra gerçekleştirilen bütün etkinlikler çocuğun stresini almak içindir. Yoksa biz profesyonel tiyatrocu yetiştirmiyoruz. Öğrencilerimizin ders dışında, yer yüzünün toprağına dokunabileceği, gökyüzünün sonsuz mavisiyle mutlu olabilecekleri bir okul tasarladık. Tenis kortları, futbol sahaları, basketbol ve voleybol sahalarını açık havada yaptık. Okulumuzun inşasında olağanüstü emek sarfeden Umut İnşaat’a ve Genel Müdürü Murat Sunar Bey’e çok teşekkür etmek istiyorum. Mimarımız Sayın Hasan Sözüneri Bey’e de ayrıca teşekkür etmek isterim. Özlüce ve Bademli kampüslerinin en önemli özellikleri fonksiyonel olmalarıdır. Günün koşullarına göre çok hızlı şekilde evrilebilecek biçimde tasarlandılar.

Okulunuzda kimi zaman kontenjan bulunamıyor. Bu teveccühü hangi nedenlere bağlıyorsunuz?

Henüz dört yaşındayken babasının omuzlarında okulumuza gelen bir öğrencimizle konuştuk ve o bize, ‘keşke üniversitemiz de olsaydı’ dedi. Söyleşinin başında Sevgili Zafer Bulut Hocam değinmişti, 2010 yılında kapsamlı bir çalışma yapmıştık. O dönem, “2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. yılı perspektifi” temalı bir bilimsel çalışma yapmıştık. O günkü paydaşlarımıza buradan selam olsun. O sempozyumların çıktıları bildiri olarak yayımlanmıştı. İşte o dönemden bu döneme eğitimin içeriği ile ciddi anlamda kafa yorduk. Elbette sadece rapor hazırlamakla kalmadık. Düşüncelerin bir araya gelmesiyle yeni yeni metotlar oluşturduk. İşte Özel Bursa Kültür Okulları’na gösterilen teveccühün nedeni budur. Biz sürekli gelişiyoruz ve her projemizi ‘öğrenci’ üzerine tasarlıyoruz. Çünkü eğitim dinamik süreçler zinciridir. Bu gerçekliğin bilincinde olarak bir motto yazdık; “Biz Entegre Olacağız Ama Dejenere Olmayacağız” dedik.

“Kitlesel başarıyı yakaladık…”
“Bence, Özel Bursa Kültür Okulları, eğitimi seviyesi anlamında, ülke genelinde birkaç iyi okul arasındadır. Böylesi incelemelerle ve eğitime bu kadar çok kafa yorarak, eğitimin kalitesini tavan yaptırma çabası bizde kitlesel başarıyı doğurdu. Yani bizim genel misyonumuz, bir-iki öğrencimizin 500 tam puan alması değil. Bizim misyonumuz, öğrencilerimizin tamamının elde ettiği skorların öğrenci sayısına bölümünden çıkan okul ortalamasının Türkiye’nin ilk üçünde ya da ilk beşinde olmasıdır… 20 yıldan beri hedefimiz hep bu oldu.”

“Eğitimcilik hizmetinin sırrı çocuğun mutluluğunda gizli…”
“Öğretmen eğitimlerimizi hiç aksatmadık. Özellikle pandemi döneminde öğretmenlerimiz okula gelerek sınıftan ders anlattılar ve online yayınladılar. Ferasetinizle, basiretinizle, tecrübenizle, sezginizle veliye ve öğretmene yönelik yönetsel becerinizi ortaya koyabiliyorsanız bir adım hatta iki adım önde oluyorsunuz. Çocuğun, mutlu olduğu anda nasıl hızlı öğrendiğini fark ettik. Yani eğitimcilik hizmetinin sırrı çocuğun mutluluğunda gizli. Eğer okul alanı çocuğa sevdirilirse başarı da beraberinde geliyor.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X