Yılmaz, yazısında konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Uludağ’ın tam karşısında… Gürsu’daki meyve bahçeleriyle kaplı ovanın bitiminde yükselen Katırlı Dağları orman örtüsüyle yeşil vatan tanımın tam da karşılığıydı.

Ta ki…

Cumartesi akşam saatlerine kadar. Nasıl ve hangi noktadan çıktığı henüz belli olmayan orman yangını, yazın en sıcak gününde kavrulan ağaçlara “sıcak hava dalgası, düşük nem oranı ve rüzgârın etkisiyle” hızla yayıldı.

Gece boyu…

Katırlı Dağları’ndaki ormanlık alanlardan yükselen alevler Bursa’nın merkezdeki tüm noktalarından izlendi.

Çok kısa sürede…

Büyüyen yangına 1.77 personel, 688 kara aracı müdahale etti. Gün batana kadar 3 helikopter ve 3 yangın söndürme uçağı destek sağladı, fakat gece görüşleri olmadığı hava araçları geceden gün doğumunu beklemek zorunda kaldı.

 

Bölgedeki…

Karahıdır Köyü’nde 170 hane ve 708 vatandaş, İğdir Köyü’nde 220 hane ve 600 vatandaş, Avdancık Köyü’nde 90 hane ve 457 vatandaş gece boşaltıldı.

AFAD koordinasyonunda…

Gece boyu Orman Bölge ve Büyükşehir İtfaiye ile polis, asker, kamu kurumları personeli, İstanbul ve Kocaeli itfaiyeleri dahil belediyelerin destek ekipleri sabaha kadar gözlerini kırpmadan, vücutlarında yanıklar oluşmasına aldırmadan mücadele ettiler.

Bir yanda rüzgar, bir yandan çalışmayı zorlaştıran arazi koşullarında alevlerle savaştılar.

Sabah…

Rüzgarın azalmasıyla yangın kontrol altına alındı, ama pazar öğle saatlerinde Dışkaya’dan yeniden başladı.

Günün doğmasıyla…

Katırlı Dağları’nda yangının izleri de ortaya çıktı. O yemyeşil orman kaplı sırtlar artık gri renkli bozkıra dönüştü.

Katırlı’da…

Bursa’nın karşılaştığı en büyük yangın felaketi yaşandı. Yeşil vatan kırmızı kâbusa teslim oldu. Orhaneli’deki yangın da acımızı büyütürken, pazar günü de İznik’ten orman yangını haberi geldi.

Acıyı anlatmaya…

“İçimiz yandı, ciğerlerimiz yandı” ifadeleri yetmiyor. Katırlı’da gözümüzün önünde Bursa yandı.

 

Bursa’nın unutamadığı 2 büyük yangın var

Cumartesi akşamına kadar…

Bursa’nın unutamadığı ve hep acılarıyla andığı iki büyük yangın vardı.

Biri…

24 Ağustos 1958’deki Kapalıçarşı yangınıydı. Diğeri de 19 Ağustos 1978’deki Santralgaraj yangınıydı.

Kapalıçarşı yangınını yaşamadık, ama Santralgaraj’ın katlı otoparkı altındaki Tekel deposundan çıkan yangını izlerken binanın içinde dehşeti yaşadık.

Katırlı yangını kent tarihine en büyük yangın olarak geçti.

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın köşe yazısının tamamını okumak için tıklayın…