Aydın, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Yağışsız geçen ayların ardından kuraklık riskinin ülkemizde alarm verici boyuta geldiğini görmek üzücü.

Önceki gün bir dostumuz, Meteoroloji Genel Müdürlüğü‘nün bu ay içinde yayınladığı aylık ve yıllık kuraklık haritalarını gönderdi.

Tablo korkutuyor. Arap yarımadasının bile bize göre daha serin ve yağışlı olacağı belirtiliyor. Yurt genelindeki tablo Karadeniz hariç tehlikeli boyutlarda. Yağış rejiminin bozulması topraklarımızı kuraklıkla karşı karşıya getirdi. Kırsalda üretici yağışız geçen günlerin ürün hasadını da etkileyeceğini düşünüyor.

Nisan ayındaki don ve buzlanmayla meyvelerini kaybeden üreticiler bu kez kuraklık ile savaşıyor.

İçme ve kullanma suyu temin edilen barajların hali de içler acısı.

Risk giderek artacak görünüyor. Buz ve donlanmanın pazardaki kiraz fiyatlarını 200–250 liralar kadar çıkardığı düşünüldüğünde, kuraklığın pazara etkisinin ne olacağını kestirmek zor değil.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü‘nün yıllık haritasında Bursa‘nın durumu da iç açıcı değil. Orta risk düzeyindeki kentimizin yağış gelmemesi durumunda şiddetli kuraklık seviyesine yakın olduğu görülüyor.

Barajlarımızdaki içmesuyu rezervimiz de korkutucu.

Selahattin Saygı Doğancı Barajı‘nda BUSKİ dip savaktan su çekiyor. Kurum, kenti kuyu suları ile besliyor. Onlar da olmasa Bursa‘da münavebeli su verilmeye başlanacak.

İmdada eylül ayında Doburca Arıtma‘ya verilmeye başlanacak olan Çınarcık Barajı suyu yetişecek.

Peki, yurttaş olarak bu duruma karşı biz ne yapmalıyız?

Arazi sulamasında vahşi yöntemi terk edip damlama modeline geçmeliyiz. Evlerimizde su tasarrufuna azami özen göstermeliyiz. Şebeke suyu ile araç, halı, kilim yıkamaktan vazgeçmeliyiz. Bozuk musluk, rezervuarlarımızı tamir etmeliyiz.

Basit tasarruf tedbirleriyle barajların azalmış rezerv suyunun kullanım süresini uzatabiliriz.

BUSKİ‘ye hepimizin yardımcı olması gerekiyor. İş yaşamı ve bürokraside ise mesai saatleri sıcaklıklara göre değiştirilebilir.

Olay Gazetesi Yazarı İhsan Aydın’ın yazısının tamamı için tıklayın…