Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz bugünkü köşesinde, Mercure Otel ile başlayan termal sağlık turizmi konseptinin yakın gelecekte kente yeni yatırımlarla beraber yeni fırsatlar sunacağını aktarıyor.

Bursa’nın petrolü: Termal su sağlık turizminin yeni yıldızı!

Çocukluğumuzda… Bursa’nın hamamları kentin özelliğiydi. Çekirge ve Kükürtlü bölgelerindeki hamamlara her yerden şifa aramaya gelinirdi.

Üstelik…

Türkiye’nin pansiyonculuğu bilmediği o yıllarda, Çekirge’deki her evin bir odası hamamcılar denilen yerli turistlere kiraya verilirdi.

O nedenle…

Türkiye’de kaplıca turizminin de, pansiyonculuğun da çıkış noktasının Bursa olduğunu vurgulamak gerekiyor.Zaten Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde, 1640 yılında yalnızca Bursa’da 3 bin hamam bulunduğu yazar.

Gelin görün ki… 

Bursa klasik hamamcılığın ötesine geçecek modern adımları atamazken Afyon’da, Kızılcahamam’da, Balçova’da, Kütahya’da modern termal tesisler devreye girince özelliğini kaybetti.

Şimdilerde bu üstünlüğü geri almak için atılan adımlar, yapılan planlar var.

Üstelik…

Adı termalle anılan bölgelerin gelişimi, tesislerin kent dışındaki boş alanlara kurulmasıyla olmuştu. Fakat gidenlerin tesis dışına çıkamıyordu.

Oysa…

Bursa geçen yıllardaki eksikliğini kentsel dönüşüm planlarıyla çözerek turiste her bakımdan cazip gelecek kent merkezi içinde termal tesisler hazırlıyor.

Bu konuyu…

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı olduğu dönemlerde yurt içi ve yurt dışı toplantılarında Bursa sunumu yaptığı için en iyi bilen konumundaki Bayram Vardar’a sorduk.

Doğrudan konuya girdi:

“Bursa’nın petrolü şifalı sıcak suyudur.”

Şöyle açıkladı:

“Uludağ eteklerindeki doğal kaynaklardan gelen ve ovada açılan termal kuyulardan saniyede 400 litreye ulaşan debide çıkan sıcak suyumuz var, fakat modern tesisler olmadığı için petrolünü işleyemeyen Ortadoğu ülkeleri gibiyiz. Çok değerli doğal kaynağı kullanamıyoruz.”

Ardından umut verdi: 

Yazının tamamı için tıklayın…