Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Hepimiz biliyoruz… Turizm için Bursa’da her şey var. Her şeyden önce 8 bin 500 yıllık tarihi var. Osmanlı’nın ilk başkenti olmasıyla Türk-İslam tarihi var.

Uludağ var, göller var, deniz var. Günümüzün trendi doğa ve kırsal turizmin hası yerler var, ama yeterince turist yok.

Neden olmadığını…

Ziyaretimize geldiğinde, kısa adıyla TÜRSAB olarak bilinen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Genel Başkan Yardımcısı Hasan Eker’e sorduk. O da, turizmci gözüyle ne yapmak gerektiğini anlattı.

Dedi ki:

“Daha çok turist getirebilmek için önce tur operatörleriyle görüşmek gerekiyor. Bu dönem Bursa’ya Malezyalılar çok geliyor. Bursa’yı bildikleri için değil, tur operatörü güzergaha koyduğu için geliyorlar.”

Bu noktada…

Tur operatörlerinin Bursa’ya neden ilgisiz kaldıklarını sorunca şunu söyledi:

“Tur operatörü ve seyahat acentesinin ana amaçlarından biri kâr etmek. Onların kâr edecekleri aktiviteler koymak lazım. Örneğin Alanya’da safari, Kapadokya’da balon turizmi var. Hem turist çok eğleniyor, hem acenteler çok para kazanıyor, hem yerel işletmeler ayakta kalıyor.”

Önerisi şu:

“Operatörlerle görüşüp kâr edecekleri aktiviteler üretmek lazım.”

Ardından…

“Bursa’da ipek halıcılık geliştirilebilir. Özellikle alışveriş öne çıkarılabilir. Turizm AVM’ler oluşturulabilir” dedi ve şuna dikkat çekti:

“Hediyelik eşya konseptimiz kestane şekeri, havlu, bir de döner. Elbette hepsi Bursa ürünü. Fakat turistin ilgisini çeken pahalı ürünler geliştirip hediyeliklere eklemeliyiz.”

Aklına ilk gelenleri dile getirdi:

“İpek halı turistlerin çok ilgisini çekiyor. Bursa’da bunun altyapısı var. Yanı sıra, kuyumculuk, deri eşyalar turistlerin çok almak istedikleri pahalı ürünler.”

Şunu da ekledi:

“Hem Bursa esnafının, hem tur operatörü ve acentanın kazanabileceği özel ürünler geliştirip turist için cazip bölge haline gelmeliyiz.”

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…