Yılmaz, yazısında şu ifadeleri kullandı:

Anımsıyoruz da… Koronavirüs nedeniyle sıkı önlem ve kapanma dönemleri sonrası normalleşme süreçlerinde vaka sayıları hemen artardı.

Nitekim…

Geçen yaz normalleşme adımlarıyla 1. pik ve 2. pik dalgaları yaşandı.

17 günlük tam kapanma sonrası kademeli normalleşme açıklandığında, 10 gün hesabı yapılıp yine yeni pik beklentisi vardı.

Ama bu defa beklenen olmadı, vaka sayıları artmadı. Konuştuğumuz uzmanlar bu durumu şöyle açıklıyorlar:

“Daha önce normalleşme kararı alındığında 10 gün sonra ‘yeni pik’ yaşanırdı. Bu defa olmamasının tek nedeni aşılama.”

Herkesin ortak düşüncesi şu:

“Aşılamanın belli bir seviyeye gelmesi pandeminin hızını kesti.”

Rakamsal değerlendirme yaparken son durum bilgisi de verdiler:

“Bursa’da günlük vaka sayıları 200’ler seviyesinde. Kısıtlama bittiğinde 250 seviyesindeydi. 10 gün sonrasında tırmanışa geçebileceği tahmin ediliyordu, ama aşılama sayesinde vakalar çoğalmadığı gibi, pandeminin hızı kesildi.”

Tüm bunlar…

En başından beri “Bu salgına karşı en büyük silahımız aşı, toplumun büyük bölümü aşılanmadan pandemiden kurtulamayız” diyenleri haklı çıkarıyor.

Üstelik…

Aşılama 65 yaş üstü büyüklerimizle başladığında, bu gruba giren nüfus sayısı azdı. Son açıklamalarla 45 yaşa kadar inildi. Yani, giderek sayısı büyük gruplar aşı kapsamına giriyor.

Aslında bu bile büyük bir avantaj.

Hele…

Sinovac aşısının yine bulunmadığı şu süreçte, BioNTech aşısının eskiden Sağlık Ocağı dediğimiz Aile Sağlığı Merkezleri’nde yapılıyor olması aşıya ulaşma adına daha da büyük avantaj.

Gerçi…

Anladığımız kadarıyla, doktor sayısı en az 4 olan ve A-B grupları sınıflandırmasına uygun olduğu için yeterli personele sahip Aile Sağlığı Merkezleri’nde aşılama yapılabiliyor.

Bu da…

Bursa’da sayıları 520 olarak açıklanan ASM’lerin yarısında aşı yapılabildiği anlamına gelse de, avantajı değiştirmiyor.

Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…